Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/687 E. 2022/666 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/687
KARAR NO: 2022/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/12/2021
NUMARASI: 2021/972 Esas – 2021/1165 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … ‘ın, … Ltd. Şti.’nde sahip olduğu hisselerinden %15’ine tekabül eden nominal değeri 60.000-TL olan ve rayiç değeri taraflarca 270.000,00-TL olarak kabul edilen 2400 payın müvekili … tarafından devralınmasına ilişkin protokol imzalandığını, söz konusu protokolün Genel Şartlar Başlıklı 3. maddesinin B bendinde; 01.10.2014 tarihinden önce … Ltd. Şti.’nin yetkili organı tarafından imzalanan yahut bir şekilde akdedilen sözleşmelerden ve yapılan işlemlerden doğmuş ve doğacak tüm borçlar ve Vergi Kanunları, İş Kanunu veya diğer kanunlardan doğabilecek tüm para cezalarının ve borçların hiçbir suretle şirketi ve devralan davacı …’i bağlamayacağı ve şirkete ya da doğrudan ortaya çıkan borcun alacaklısına davalı/borçlu Devreden … tarafından ödeme yapılacağı, hatta bu borç ve cezaların sebep olduğu menfi müspet her türlü zarar ve ziyanın da devreden davalı tarafından karşılanacağı konusunda mutabakata varıldığını, ancak hisse devri gerçekleştikten sonra protokol gereğince devreden davalının sorumlu olduğu ve devirden sonra ortaya çıksa dahi hem protokol gereği hem de yasa gereği sorumlu olacağı tüm borçların müvekkili tarafından ödendiğini ve protokol gereğince davalıya rücu için başvurulsa da davalı hiçbir şekilde sorumluluğunu yerine getirmediğini ve hisse devri protokolüne aykırı davrandığını, nitekim anılan hisse devri gerçekleştirilmeden önceki süreçte 20.10.2013-26.08.2014 tarihleri arasında … Şirketine ait hastane nezdinde çalışmış olan … tarafından 13.02.2017 tarihinde İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nde hisse devrinden önce doğmuş olan işçilik alacaklarına ilişkin dava açıldığını, işbu davada İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nin 11.07.2018 tarih, 2017/94 E. 2018/470 K. Sayılı gerekçeli kararı ile hissesi müvekkili tarafından devralınan … Şirketi’nin aleyhine işçilik alacaklarına hükmedildiğini, söz konusu kararın müvekkili tarafından tehiri icra talepli olarak istinaf edildiğini, anılan mahkeme ilamına dayanılarak müvekkilinin ortağı olduğu … Şirketi aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı ile müvekkili arasında kurulmuş olan ve … Şirketi’nin hisse devrine ilişkin protokolün Genel Şartlar Başlıklı 3. maddesinin B bendine göre; işbu işçilik alacaklarına ilişkin icra takibine konu borçtan davalı (protokole göre devreden olan) … sorumlu olmasına rağmen ilamlı icra takibi konusu borç olan 117.320,00-TL, davacı müvekkilinin gerekçeli karar ilamını tehiri icra talepli istinaf etmesi sebebiyle icra dosyasında teminat olarak depo edildiğini, yine aynı şekilde anılan hisse devri gerçekleştirilmeden önceki süreçte 01.03.2007-01.04.2014 tarihleri arasında … Şirketine ait hastane nezdinde hemşire olarak çalışmış olan … tarafından 17.06.2016 tarihinde İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nde hisse devrinden önce doğmuş olan işçilik alacaklarına ilişkin dava açıldığını, işbu davada İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi’nin 05.07.2018 tarih, 2016/399 E. 2018/464 K. Sayılı gerekçeli kararı ile hissesi müvekkili tarafından devralınan … Şirketi’nin aleyhine işçilik alacaklarına hükmedildiğini, söz konusu kararın müvekkili tarafından tehiri icra talepli olarak istinaf edildiğini, anılan mahkeme ilamına dayanılarak müvekkilinin ortağı olduğu … Şirketi aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı ile müvekkili arasında kurulmuş olan ve … Şirketinin hisse devrine ilişkin protokolün Genel Şartlar Başlıklı 3. maddesinin B bendine göre; İşbu işçilik alacaklarına ilişkin icra takibine konu borçtan davalı (protokole göre devreden olan) … sorumlu olmasına rağmen ilamlı icra takibi konusu borç olan 88.160,00-TL, davacı müvekkilinin gerekçeli karar ilamını tehiri icra talepli istinaf etmesi sebebiyle icra dosyasında teminat olarak depo edildiğini, ancak kararın kesinleşmesinden sonra yatırmış oldukları teminat alacaklı tarafından çekildiğini, kararın kesinleştiği gün, kapak hesabı ile yatırmış olduğu teminat bedeli arasında 24.000,00-TL fark oluşması nedeniyle icra dosyasına 10.06.2021 tarihinde 24.000,00-TL ödenerek toplamda Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya 112.160,00-TL ödenerek dosyanın kapatıldığını, ayrıca hisse devri gerçekleştirilmeden önceki süreçte; … Şirketi’ne ait hastane nezdinde çalışmış olan … tarafından İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nde hisse devrinden önce doğmuş olan işçilik alacaklarına ilişkin dava açıldığını, işbu davada İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi’nin 27.03.2018 tarih, 2017/93 E., 2018/199 K. Sayılı gerekçeli kararı ile hissesi müvekkili tarafından devralınan … Şirketi’nin aleyhine işçilik alacaklarına hükmedildiğini, söz konusu kararın müvekkili tarafından tehiri icra talepli olarak istinaf edildiğini, anılan mahkeme ilamına dayanılarak müvekkilinin ortağı olduğu … Şirketi aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı ile müvekkili arasında kurulmuş olan ve … Şirketi’nin hisse devrine ilişkin protokolün Genel Şartlar Başlıklı 3. maddesinin B bendine göre; işbu işçilik alacaklarına ilişkin icra takibine konu borçtan davalı (protokole göre devreden olan) … sorumlu olmasına rağmen ilamlı icra takibi konusu borç olan 7.360,41-TL’nin icra müdürlüğü dosyasına yatırıldığını, bu sebeple müvekkilinin sorumlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı yukarıda anılan borcun davalı/devredene rücu amacı ile davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak işbu icra takibine davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, her ne kadar söz konusu icra takibi Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2018/3679 esas sayılı dosaysına istinaden 117.350,00-TL, Beykoz İcra Müdürlğü’nün … esas sayılı dosyasına istinaden 7.360,41-TL, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına istinaden 88.160,00-TL ödenmesinden dolayı toplamda 212.840,41-TL üzerinden Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nce icra takibi başlatılsa da, yukarıda açıkladığımız üzere Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davaya konu icra takibinden sonra 24.000,00-TL daha ödeme yapılarak toplamda 236.840,41-TL asıl alacak üzerinden davanın devam etmesi gerektiğini, ekte sunulan protokol müvekkili ile davalı borçlu arasındaki ilişkinin varlığını açık ve net bir şekilde gösterdiğini, davalı/ borçlu, tüm bu hususların varlığını çok iyi bir şekilde bilmesine rağmen; kötü niyetli bir şekilde haksız ve mesnetsiz itirazlarda bulunarak, icra takibini durdurup, zaman kazanmaya çalıştığını, sonuç olarak söz konusu itirazın kötü niyetli bir şekilde yapıldığı aşikar olup, davalının amacı müvekkilinin alacağına kavuşmasına engel olduğunu, ayrıca asliye ticaret mahkemelerinde görülecek davalarda arabuluculuk şartı getirilmesi nedeniyle 10.06.2021 tarihinde … başvuru numarası ile arabuluculuğa başvurulmuş olsa da davalı- borçlu taraf ile herhangi bir uzlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalının dava değeri %20’den asağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… HMK’nın 14/2. maddesinde ‘Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.’ düzenlemesi bulunmakta olup, kesin yetkili mahkemenin … İhracat Ltd. Şti.’nde yerleşim yeri olan … mahallesi … caddesi no:… Orta Çeşme/ Beykoz olduğu bu şekli ile İstanbul Anadolu Ticaret mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla davanın yetki nedeniyle usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi gönderilmesine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan ve davanın dayanağı olup davalı tarafından dosyaya ibraz edilen Hisse Devri Protokolünün 5.Maddesi ile işbu protokolden kaynaklanan her türlü ihtilafta İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde yetki sözleşmesi yapıldığını, HMK 17.maddesi gereği tacirlerin yetki sözleşmesi yapabileceği hüküm altına alındığını, Söz konusu uyuşmazlığın ticari bir iş olup taraflar da bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işlettiklerinden yani tacir olduğundan, yetki sözleşmesi geçerli ve bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, İlk derece mahkemesinin yetkisizlik kararı yerinde olsa da yetkili mahkeme hususunda hatalı tespitte bulunduğundan kararın kaldırılması talepli işbu başvuruyu yapmak gereği doğduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hisse devir protokolü uyarınca davalının sorumlu olduğu ve devirden sonra ortaya çıkan şirket borçları karşılığı davacı tarafından yapılan ödemelerin davalıdan tahsili istemine işlişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 14/2. maddesinde, özel hukuk kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydıyla bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olarak düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta ise ortaklık ilişkisi kapsamında bir ortağın diğer bir ortağa veya ortaklığa karşı açtığı bir dava söz konusu olmayıp, hisse devir protokol hükümleri uyarınca davacı tarafından ödenen borçların davalıdan tahsili talep edilmektedir. Somut uyuşmazlıkta, HMK’nın 14/2. maddesi kapsamında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın pay devrinden sonra ortaya çıkan alacak iddiasıyla ilgili olduğu, dava şartı niteliğinde olan kesin yetki durumu mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, dilekçelerin teatisi tamamlanıp ön inceleme aşaması başlamadan karar verilmesi de usule aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, yetkisizlik kararın veren ilk derece mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Yetkisizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu Yetkisizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hakkındaki kararla birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a ve 362/1.c maddeleri uyarınca karar kesindir.