Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/629 E. 2022/665 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/629
KARAR NO: 2022/665
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20.12.2021
NUMARASI: 2021/517 Esas – 2021/978 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket … Ticaret Limited Şirketi ve davalı/borçlu Tuzla Belediyesi arasında “Muhtelif Atıkların Yüklenmesi Taşınması ve Dökümü Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” 06/02/2019 tarihinde sözleşme imzalandığı, müvekkili şirketin davalı yan ile işbu sözleşme kapsamında 9 ay süreyle; toprak ve inşaat tadilat atıkları, çatı atıkları, alçıpan atıkları, yeşil atık ve koltuk çekyat atıkları, kurban kesim atıkları yüklenmesi taşınması ve dökümü işlerinin yapılması konusunda anlaştıkları, sözleşmeye göre aylık düzenlenecek hak edişlere göre davalı tarafça davacı müvekkili şirkete ödemeler gerçekleştirileceği, müvekkili şirket sözleşmeye ilişkin tüm şartları yerine getidiği, düzenli olarak iş teslimlerini yaptığı, hakedişlerini düzenleyerek davalıya zamanında teslim ettiği, bunların dışında da bunlara ilişkin faturaları keşide ederek davalı/borçlu yana ilettiği ancak davalı/borçlunun faturaları ödemediği, hukuki bir gerek olmamasına rağmen ticari ilişkilerin bozulmaması adına davalıya ödeme hususunda bir ihtarname de gönderilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığı, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yüklenici sıfatıyla hizmet verdiği, sözleşme kapsamında yerine getirdiği tüm işlerin hakedişlerini teslimlerini yasaya uygun şekilde yaptığı, dönemlik olarak faturalarını keşide ederek davalı yana ilettiği, İhale şartnamesi ve sözleşme uyarınca hakediş yapılması alacağın muaccel olması anlamına geldiği, taraflarınca Kadıköy … Noterliği’nden düzenlenen 15.05.2020 tarih … yevmiye no’lu, ödeme talepli ihtarname davalı yana 22.05.2020 tarihinde tebliğ olduğu, davalı yana gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kalmasıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasıyla 23.07.2020 tarihli icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin haklı alacağını almak için 23.07.2020 tarihinde icra takibi başlatması üzerine davalı tarafın iş bu takibe kısmi itiraz yaptığı ileri sürülerek davalının yapmış olduğu takip öncesi faiz türü ve faiz başlangıç tarihi itirazının iptali ile takip öncesi fatura tarihinden 10 gün sonra olacak şekilde asıl alacağa takip tarihine kadar ticari temerrüt faizi işletilerek icra takibinin devamı, takip tarihinden itibaren davalının faiz türüne itirazının iptali ile, takip tarihinden itibaren, kısmi ödemeler dikkate alınarak borca ticari temerrüt faizi işletilmesi, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen ticari temerrüt faizle ödemesi ve davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesi, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; iş bu davanın Türk Ticaret Kanunu m.4/1’de sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi nisbi ticari dava da olmadığı, işbu dava konusu icra takibiyle müvekkilinin idareden istenilen asıl alacağın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında müvekkili idare ile davacı şirket arasında muhtelif atıkların yüklenmesi, taşınması ve dökümü hizmeti alımına ait sözleşmeden kaynaklandığı, bu sözleşme kapsamında yapılan işin, mutlak ticari davalardan olamayacağı yasa ile sabit olduğu, müvekkilim …nın, bir kamu kurumu olduğu ve tacir ya da ticari işletme olmadığı da açıkça ortada olduğu, müvekkili idarenin ticari işletme olmadığından, 1530/2. madde hükmü nedeniyle, müvekkilinin idarenin bir kamu kurumu olması ve kamu zararına mahal verilmemesi açısından kötü niyetten ari bir şekilde istenilen faiz miktar ve oranına taraflarınca itiraz edildiği ileri sürülerek davanın görev yönünden reddi, davanın esastan reddi, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi, dava masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, taraflar arasında imzalanan 06/02/2019 tarihli “Muhtelif Atıkların Yüklenmesi Taşınması ve Dökümü Hizmeti Alımına Ait Sözleşme”‘sinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin iptaline ilişkindir. Somut olayda her ne kadar davacı taraf tacir ise de, davalı … olup, belediyeler, Belediyeler Kanunu’na göre kamu tüzel kişiliğine sahip kamu kurumudur. Dolayısıyla davalı … tacir olmadığı için davanın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmetedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilir. HMK’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu durumda dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan HMK’ nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflarınca başlatılan icra takibi davacı müvekkili şirket ve davalı … arasında sözleşmeye dayalı işlerin yapımı neticesinde müvekkili şirketin, tahsil edemediği hakediş alacaklarına ilişkin olduğunu, Müvekkili şirketin bu sözleşmeye ilişkin tüm şartları yerine getirdiğini, düzenli olarak iş teslimlerini yapmış hakedişlerini düzenleyerek davalıya zamanında teslim ettiğini, bunların dışında da bunlara ilişkin faturaları keşide ederek davalı/borçlu yana iletmiştir. ancak davalı/borçlu faturaları ödemediğini, hukuki bir gerek olmamasına rağmen ticari ilişkilerin bozulmaması adına davalıya ödeme hususunda bir ihtarname de gönderilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmadığını, iş bu sebeple devamında taraflarınca icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın, faiz başlangıç tarihi ve faiz türüne ilişkin kısmi itirazda bulunduğunu, oysa ki bu itirazında kötü niyetli olduğunu, yine davalı tarafça faiz türüne de itiraz edildiğini, itirazın iptali sebebiyle ilk derece mahkemesinde taraflarınca dava ikame edildiğini, 6102 sayılı TTK kapsamında davacı ve davalı/borçlu arasındaki mukaveleye bağlı olarak taraflar arasında yapılan işin “ticari iş” mahiyetinde olduğunu ve davalı/borçlunun faiz türü itirazında haksız olup itirazın iptali gerekmekteyken ilk derece mahkemesinin esasa girmeden usulden davayı reddi yerinde olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma işinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan aynı Kanunun 850 ve devamı maddelerinde taşıma işleri hususunda düzenleme sevk etmiştir. Somut olayda, davacı vekili taraflar arasında imzalanan 06.02.2019 tarihli “Muhtelif Atıkların Yüklenmesi Taşınması ve Döküm Hizmeti Alımına Ait Sözleşme” sinden kaynaklı alacağın tahsilini talep etmiş olup, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, taşımanın da sözleşme konusu olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının taşıma işi olması nedeniyle, TTK’nın 4/1.a maddesi uyarınca, tarafların her ikisinin tacir olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Dava, ticari dava niteliğinde olduğundan, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Görevsizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hakkındaki kararla birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a ve 362/1.c maddeleri uyarınca karar kesindir.