Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/622 E. 2022/808 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/622
KARAR NO: 2022/808
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.11.2022
NUMARASI: 2020/198 Esas – 2021/888 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın … yönünden açılmamış sayılmasına, … yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, ancak uzun süreli olarak devam etmiş sözleşmesel bir ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkilinin yolculara (kullanıcılara) verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, davalıların taşımacılık hizmetinden büyük oranda gelir elde ettiğini, müvekkiline ise hizmet bedeli olarak komisyon ödemesi yapıldığını, davalının taraflar arasındaki bu ilişkiyi tek taraflı olarak sona erdirdiğini, oysa müvekkilinin … ile olan uzun süreli ilişkisi uyarınca çeşitli yatırımlar yaptığını, dolayısıyla zarara uğradığını, … uygulamasında yolcunun doğrudan doğruya … ile sözleşme yaptığını, taşıma hizmetinin ise …’in anlaştığı araç sahipleri tarafından … adına verildiğini, bu bağlamda araç sahiplerinin ifa yardımcısı olduğunu, yolcuların doğrudan sürücüye veya araç sahibine ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, sistem dahilinde araç sahiplerinin kendi araçlarında sürücü olarak çalışamayacağını, şoförlerin uygunluklarının bizzat … tarafından denetlendiğini, Müvekkilinin … plakalı … model, 25.12.2015 tarihinde 95.000 TL satış fiyatı olan aracı … sisteminin hizmetine sunduğunu, … şirketinin müvekkili ile sözleşmesel ilişki içinde olduğunu, bu bağlamda … şirketinin müvekkili ile … uygulaması üzerinden yazışmalar yaptığını, personel istihdam ederek … uygulamasının sağlıklı yürümesi için araç sahipleri ve sürücülere eğitimler verdiğini, araçları denetleyecek araç sahiplerine almaları gereken araçlar ile hizmet standartlarını bildirdiğini, tüm bu hususlar dikkate alınarak … ve müvekkili arasında sözleşmesel ilişki olduğunu, …nin Hollanda yasalarına göre kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkiline defalarca e-mail attığını, … uygulamasının sahibi olduğunu, yolcuların ödemeyi …hesabına yaptığını ve onun da müvekkilinin komisyonunu banka yolu ile gönderdiğini, … sistemine 9+1 yolcu kapasitesine sahip, sisteme kayıt tarihi itibariyle 5 yaşını geçmeyen, … veya …-… vb model araçların kabul edildiği, sisteme kayıt aşamasında araç sahiplerinden Araç Ruhsatı, D2 belgesi, yol ve güzargah belgesi, araç sigorta belgelerinin talep edildiğini, ayrıca araçta otomatik kapı, klima soğutma sistemi, otomatik kapı, yolcu basamağı, karşılıklı oturma düzeni olması gerektiğini, son olarak aracın sistemde en fazla 5 yıl çalışabileceği, … plakalı aracın 26.12.2015 tarihinde … sistemine dahil olduğunu, 31.05.2019 tarihine kadar işbu sistem dahilinde çalışmalarını sürdürdüğünü, taraflar arasındaki iş görme sözleşmesinin yolculuk aracının temin edilmesi, hazırlanması, yolcunun bulunması ve taşınması dahil ticari işlemlerden kaynakladığını, bu sözleşmenin vekalet benzeri bir sözleşme olduğunu, kanunda özel olarak isimlendirilmediğini, kendine özgü sui generis bir sözleşme olduğu, iş görme sözleşmesi olduğu için vekalete ilişkin hükümlerin uygun düştüğü ölçüde uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin belirsiz süreli olduğunu, davalıların …’in Turkiye’de uzun süre kalacağı ve çok gelir getireceği taahhüdü ile müvekkilini sisteme girmeye ikna ettiğini, bu telkinler neticesinde … standartlarında lüks araçlar alındığını, kredi kullanıldığını, içleri için büyük masraflar yapıldığını, davalı tarafın 31.05.2019 tarihinde tek taraflı olarak internet üzerinden vermiş olduğu çevrim içi araç çevirme hizmetlerini XL model araçlar için durdurduğunu, müvekkilini haksız ve hukuka aykırı şekilde mağdur ettiğini, müvekkilinin katlanması gereken masrafların;- 25.12.2015 tarihinde 95.000 TL satış fiyatı ile araç satın alınmış, BANKADAN 35.000 TL kredi çekilmiş ve yüksek miktarda faiz ödemesi yapıldığını, aracın dizaynı için 7.000 TL masraf yapıldığını, gerekli taşıma belgeleri alındığını, … süreci boyunca 15 defa oto tamire gidilmiş olup, 20.000 TL tutarında masraf yapıldığını, yoksun kalınan kazançlar ve masrafların yapıldığı tarihten itibaren faizlerinin davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu sıfatı ile iş görme sözleşmesi ve vekalet akdi hükümlerine göre masrafları ödemesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, davalıların Haksız ve hukuka aykırı tek taraflı fesihleri nedeniyle Müvekkilimizin uğradığı zararın davalıdan tahsiline, Müvekkilinin Davalılar ile girdiği iş görme sözleşmesi hükümlerine göre yaptığı masrafların ve uğradığı zararların meydana geldiği tarihlerinden itibaren yasal faizi yürütülerek davalılarca ödenmesine ve vekalet verene başvurmanın muacceliyet kazandığı alacaklar bakımından, arabuluculuk başvuru tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak dikkate alınmasına, davacının yoksun bırakıldığı ve eksik ödenen ücret, ikramiye, komisyon ve diğer alacaklar dahil tüm alacaklarının Arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle davalı tarafça ödenmesine, Müvekkilinin uğradığı zararlar ve yaptığı giderlerin karşılığı olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve alacak kalemlerinin belirsiz olması sebebiyle yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde haklı taleplerimizi arttırma hakkımızı ve fazlaya dair haklarımızı saklı tutmak kaydıyla şimdilik kredi faizleri için 3.000 TL, firma mutad masrafları için 500 TL, D2 Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı, … üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 3.500 TL, Araç servis ve bakım, muayene ücreti, Araç Kasko ücreti, Noter ücreti, İBB Yol ve Güzergah Belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti olarak 2.000 TL, Davalıların şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 900 TL, yoksun kalınan kar için 100 TL olmak üzere toplam 10.000 TL’nin davalıdan tahsil edilerek Müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekilinin dilekçesinde özetle; …’in taşımacılık faaliyeti yapmadığı, sadece teknolojik hizmet sunarak taşımanın taraflarını bir araya gelmeleri için çevrimiçi (online) aracılık hizmeti verdiğini, … uygulaması ve … hizmetlerinin Türkiye’de … şirketi tarafından sunulduğu, …’nin …’den tamamen farklı ve ayrı bir şirket olduğu, davacı ile arasında ticari ilişki bulunanın, diğer davalı … Olduğunu, … platformuna kayıt olan taşımacıların sistemi kullanmalarının veya hangi sıklıkla kullanacaklarının tamamen kendi iradelerinde olduğu, … tarafından herhangi bir iş taahhüdünde bulunulmadığı, D2 yetki belgesi sahibi taşımacılık şirketlerinin … platformunu kullanarak ek kazanç elde etmek turizm taşımacılığı, havalimanı transferi, şehir turları gibi farklı ticari faaliyetleri olduğunu, … ile davacı arasında yazılı sözleşme olduğu ve …’nin bu sözleşmeye taraf olmadığını, …’e kayıtlı taşımacıların …’e kayıtlı her yolculuk sonunda bizzat kendilerinin yolcuya e-fatura düzenlediğinı, … tarafından gerçekleştirilen tek faaliyetin, davacı ve … arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu, …’in ticaret unvanında taşımacılık faaliyetinin yer almadığı, 18.06.2013 tarih ve 8344 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ortaklar kurulu kararı m.3’de “Konu ve Amaç” kısmında taşımacılık faaliyetinden bahsedilmediğini, davalılar arasında müteselsil sorumluluğu doğuracak herhangi bir kanuni ve akdi ilişki bulunmadığını, … ve diğer davalı … arasında şube, merkez, acentelik veya temsilcilik ilişkisi bulunmadığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesinin özelliklerini taşımadığı, davacının vekil sıfatıyla davalıya karşı iş görme borcu altına girmediğini, taşımacılık işini kendi menfaatine yürüttüğünü, bu işi bağımsız şekilde kendi iradesine uygun olarak gerçekleştirdiğini, yaptığı işten sonuç elde edememe riskini kendi üzerinde taşıdığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin vekalet sözleşmesi olduğu düşünülse dahi vekalet verenin herhangi bir gerekçe ileri sürmeden vekalet ilişkini her zaman sona erdirebileceğini, …’in, Türkiye’de faaliyetini kendi kontrolü dışında meydana gelen fiili ve hukuki imkansızlıklar nedeniyle sona erdirdiğini, davacının ileri sürdüğü zararların … ile ilişkisini ispatlayamadığını, müspet ve menfi zararın birlikte talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Mahkememizce davacı vekiline, davalı …’nin adresinin Amsterdam/Hollanda olması nedeniyle yurtdışı tebligat işlemlerinin tamamlanması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde davacı tarafça sözkonusu işlemler yerine getirilmemiş olup, davacı tarafından da davalı …’ye karşı davaya devam edilmeyeceği bildirilmiş olduğundan, davalı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı … Ltd. Şti. Yönünden yapılan değerlendirmede; davacı taraf ile davalı … arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmadığı, yine davacı tarafından davalılar ile arasında bulunduğunu iddia ettiği ticari işgörme sözleşmesinin ispatı noktasında dosyaya sunulan yazışmaların … ile yapıldığı, sunulan protokolün ve sigorta poliçesinin … adına olduğu, davalı … ile … arasında imzalanmış ve davalı …’in …’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme veya delil sunulmadığı, bu nedenle davacı tarafından davalı … ile arasında bulunduğu iddia olunan sözleşme ilişkisinin ispatlanamadığı…” gerekçesiyle, davalı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı … Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından yapılan yargılama, delillerin incelenmemesi ve bilirkişi incelemesinin eksik yapılması sebebi ile eksik olduğunu, Mahkeme gerekçeli kararında, sunmuş oldukları delillere değinmediğini, bilirkişilerce eksik inceleme sonucunda yazılan raporu karara dayanak gösterdiğini, … ile …’nin arasındaki sözleşmeyi veya gerçek hayat ilişkisini, taraflarca yapılmış bir imza şeklinde sunmalarının taraflarınca beklenmesi gerçeklikle örtüşmediğini, bu duruma dair emarelerin bilirkişilerce denetlenmesi gerektiğini, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2019/442 E, 2020/904 K. ve 13.7.2020 tarihli kararında mahkemenin delilleri toplamaması (Ek Bilirkişi Raporu) veya incelememesi (Dava dilekçemizde sunduğumuz deliller) hallerinde dosyanın bozularak ilk derece mahkemeye geri gönderilmesini karara bağladığını, Davalı … Ltd. Şti.’ye karşı İstanbul’daki ticaret ve iş mahkemelerinde 120’den fazla dava 2020 yılının Mart ayı itibariyle farklı davacılar adına vekil sıfatıyla kendilerince açıldığını, iş bu davaların konusunun, ticaret mahkemelerinde davacıların davalının haksız bir şekilde faaliyetine son vermesi nedeninden kaynaklı alacak davası olarak, iş mahkemelerinde ise davalının sisteminde davalıya bağlı olarak çalışan sürücülerin işçilik hakları hakkında olduğunu, davalı vekilleri görülmekte olan tüm davalarda … Ltd. Şti.’ne husumet yöneltilemeyeceği, davalı olarak … Şirketinin olması gerektiğini beyan etmekte, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davalı vekillerinin bu savunma ve taleplerinin gerçeklikten uzak, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı …, 21.01.2013 tarihinde Türkiye’de kurulup faaliyete geçerek … sistemini Türkiye’de uygulamaya başladığını, …’in müvekkilinin … sistemine girmesi için başvurusunu alan, gerekli belgeleri düzenleyen ve talep eden, müvekkilinin ödeme kontrollerini yapan şirket olması nedeniyle husumetin tarafı olduğunu, ayrıca gerekli iletişimin de bu firma ile sağlandığını, bunun da müvekkili ile … arasında oluşan sözleşmesel ilişkinin kanıtı olduğunu, … Türkiye’deki operasyonun devamı için personel istihdam ettiğini, … uygulamasının sağlıklı yürütülmesi için araç sahipleri ve sürücülerine eğitimler verdiğini, araçları denetlediğini ve araç sahiplerine almaları gereken araçlar ile hizmet standartlarını bildirdiğini, bu nedenlerle …’in müvekkili ile sözleşmesel ilişki içerisinde olup kendisine husumet yöneltilmesi gerektiğini, Davalı … Ltd. Şti’nin sahibinin … olduğunu, holdingin hem … hem …’nin sahibi olduğunu, ayrıca bu Holding ile …’nin merkezleri de aynı adreste bulunduğunu, bu durumun mersis ve ticaret sicil kayıtlarından açıkça görülebileceğini, aynı holdinge bağlı iki şirketten Türkiye’de kurulmuş olan … Ltd. Şti.’nin … aplikasyonu üzerinden gerçekleşen ticari taşımacılık işlemlerinde bir yetkisinin olmadığı, sürecin dışında olduğu, sadece iletişim hizmetleri sağladığı iddiasının “hayal ürünü” olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 09.02.2005 tarih 2004/652 E.-2005/634 K. sayılı kararının sadece bir irtibat bürosu için dahi; acente-temsilci olarak kabulü, temsilciye Türkiye’de dava açılabileceği, pasif husumet yönünden reddinin mümkün olmadığı açık ve anlaşılır biçimde belirtildiğini, aynı davalıya yöneltilmiş aynı konudaki bir başka davada (İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/176 Esas) , işbu Yargıtay kararına atıfta bulunularak … Ltd. Şti.’nin temsilci olduğu hukukçu bilirkişi tarafından tespit edildiğini, pasif husumet itirazı diğer mahkemelerde de beyan olunduğundan, mahkemelerin dosyayı hukukçu bilirkişilere de yönlendirdiğini, ancak gelen raporlarda … Ltd. Şti.’ye husumet yöneltilebileceği hususunun kabulü net bir şekilde yapıldığını, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/171 E.sayılı emsal kararını sunduklarını, raporda belirtildiği üzere dava konusu husumetin … şirketine yöneltilmesinin elzem olduğunu, nitekim mezkur dosyada ki bilirkişi raporunda, Ticaret Hukuku bilirkişisi, … ile … Arasında “organik bağ bulunduğunu” belirttiğini, aynı davalıya karşı açmış oldukları İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/197 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da …’in, … ile ticari bir ilişkisinin olmadığını, ticari defterlere göre dermeyan edildiğini, Türkiye’de yapılan işlemlerin … ile yapılan bir ticari sözleşmeye dayandığını savunan davalının, senelerce hiçbir şekilde …ye fatura kesmediğini, görüldüğü üzere Türkiye operasyonları için kurulmuş olan …’in pasif husumet ehliyeti bulunduğunu, eksik inceleme nedeniyle bu durumun ispatlanamadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davalı … Bv aleyhindeki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalı … Ltd Şti hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, işbu dava dosyasının diğer davalısı … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu davalı yönünden kurulan hükme yönelik istinaf başvurusu yapılmamıştır. Davacı vekilince hakkındaki dava pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilen davalı … Ltd Şti yönünden kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların (… uygulaması kullanıcılarının) çevrimiçi (online) bir platformda bir araya getirilmesine hizmet eden … mobil uygulamasından yararlanmak isteyen davacının söz konusu uygulamayı sunan Hollanda’da mukim davalı …den hizmet aldığı sabit olup, eldeki davada, sözleşmenin hizmet sağlayıcısı davalı …tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenmiş olup, davalı … şirketin, davacı ile diğer davalı …arasındaki hizmet sözleşmesine konu, … mobil uygulaması hizmetinin tedarikçisi olmadığı gibi, sözleşmeye taraf olduğunun ispat edilemediği, kaldı ki, davalı şirketin iştigal konusunun, aracı ulaşım hizmetleri sağlamak konusunda yazılım ve teknoloji desteği ve pazarlama hizmetleri sağlamak olduğu, dava dışı …şirketinin temsilcisi veya acentesi olduğunun dosya kapsamı itibari ile delillendirilemediği hep birlikte gözetildiğinde, davalı … Ltd Şti yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddinde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 3. HD’nin 2021/8133 E- 2022/3677 K sayılı ve 18.04.2022 tarihli emsal kararı) Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf davacı vekiline tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.