Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/606 E. 2022/513 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/606
KARAR NO: 2022/513
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2022
NUMARASI: 2022/219 D. İş – 2022/229 K.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Tedbir
Taraflar arasında görülen tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili Banka Genel Müdürlüğü’nden Şubelere dağıtılmak üzere kargoya teslim edilen ve içinde davaya konu senedin de bulunduğu gönderilerin kargoda kaybolduğunu, dava konusu 15.496.00 TL bedelli, 30.12.2021 vade tarihli, keşidecisi …, lehtarı SS. İstanbul Toptan Ticaret Depolama Kooperatifi olan senedin de aralarında bulunduğu bir kısım senetler için İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/65 esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, bononun ele geçirilmesinden sonra tahrif edilerek müvekkilinin cirosunun silindiğini, senedin kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak yeniden tedavüle sokularak tahsiline çalışıldığın ileri sürerek, bonoya dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibin HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca durdurulmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği kararında özetle; “…HMK 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin asıl davanın açıldığı mahkemeden talep edilebileceği, talep eden vekilinin İstanbul 5.ATM’ye sunduğu 26.01.2022 tarihli dava dilekçesi ve 07.02.2022 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, bu mahkemenin de asıl davanın açıldığı mahkeme olduğu gözetilerek, anılan yasa hükmü doğrultusunda eldeki talep yönünden mahkememize ihtiyati tedbir talebinde bulunulamayacağından ihtiyati tedbir talebinin reddine …” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın şubelerine gönderilmek üzere kargoya verilen bonodaki davacı cirosunun karalanarak, bononun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esasında takibe konu edildiğini, mahkemece esas davada talepte bulunulması gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesine rağmen, kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali davasına konu senedin takibe koyulması halinde tedbir kararı verilebileceğini, bu talebin hasımsız yargılamaya konu olduğunu, zayi nedeniyle iptal talepli davada verilen ödememe yasağı kararının icraya engel olmadığı hususlarının göz ardı edilerek hatalı karar verildiğini, dosyadaki senet suretinde cironun karalanarak tahrifat yapıldığının anlaşılacağını, istirdat davasının açılmasının süre alacağından tedbir kararı verilmemesinin telafisi imkansız zararlara neden olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca, bonoya dayalı takibin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 389/1. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir…”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde “mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. HMK’nın 390/1. maddesinde ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. Davacının, bononun zayi olmasından sonra İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/65 Esas sayılı dosyasında zayi olan kıymetli evrakın iptali ile ödemeden men kararı talepli hasımsız dava açtığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince, hasımsız açılan kıymetli evrakın iptali davasında tedbir talep edilmesi gerektiği gerekçesi ile eldeki değişik iş dosyasında tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Hasımsız şekilde açılan kıymetli evrakın iptali talebi, niteliği itibariyle bir çekişmesiz yargı işi olup, bu tür bir dosyada ihtiyati tedbire karar verilemez. Sadece iptali talep edilen kıymetli evrakın ödenmesinin önlenmesine karar verilebilir. Kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptali talebinin HMK’nın 391. maddesinde bahsi geçen davalardan olmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin tedbir talebini değerlendirmek konusunda yetkili ve görevli olduğu, bu nedenle sunulan delillerin değerlendirilerek HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde belirtilen ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, kararda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında talebin yeniden değerlendirilip karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Talep eden tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Talep eden tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.28.04.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.