Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/588 E. 2022/677 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/588
KARAR NO: 2022/677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04.02.2022
NUMARASI: 2021/730 Esas – 2022/108 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İlk derece mahkemesince zayi belgesi verilmesine ilişkin davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinde çıkan yangın nedeniyle iş yerinin kullanılamaz hale geldiğini ve ticari defterler, belge, kayıtlar, iş yerine ait tüm belge ve kayıtlar ile ilgili yıllara ait kayıtların tutulduğu bilgisayar, yedek ve depolama üniteleri, mali mühür dahil tüm iş yerinin yangını ve müvekkilinin büyük zarara uğradığını, yangından geriye hiçbir şey kalmadığını, bu nedenlerle müvekkiline ait 2010-2019 dönemi için yevmiye ve kebir defterinin, 2010-2021 dönemi için envanter defterinin, 2010-2021 dönemi için alım ve satım faturalarının, ödeme ve tahsil makbuzunun ve dekontları ile tüm muhasebe evraklarının, gümrük, vergi dairesi, SGK beyanname bildirgeleri ile ödeme dekontlarının, personel özlük dosyalarının, 2010-2021 dönemine ait kayıtların tutulduğu bilgisayar, yedek ve depolama ünitelerinin, 2010-2021 dönemi için gümrük giriş ve çıkış evrakları ve ödeme dekontlarının, mali mührün zayi olması sebebi ile zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamında göre; her ne kadar davacı 31/08/2021 tarihinde başlayarak 01/09/2021 tarihine kadar devam eden yangın sebebiyle davacıya ait 2010-2019 dönemi için yevmiye ve kebir defterinin, 2010-2021 dönemi için envanter defterinin, 2010-2021 dönemi için alım ve satım faturalarının, ödeme ve tahsil makbuzunun ve dekontları ile tüm muhasebe evraklarının, gümrük, vergi dairesi, SGK beyanname bildirgeleri ile ödeme dekontlarının, personel özlük dosyalarının, 2010-2021 dönemine ait kayıtların tutulduğu bilgisayar, yedek ve depolama ünitelerinin, 2010-2021 dönemi için gümrük giriş ve çıkış evrakları ve ödeme dekontlarının, mali mührün yanarak zayi olduğundan bahisle, zayi belgesi verilmesine yönelik eldeki davayı ikame etmiş ise de; Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere( emsal olarak Yargıtay 11 HD 2016/9695E.-2018/2323K. Sayılı ilamı), davacı tarafça gerek mahkeme kanalıyla yangının meydana geldiği yerde tespit yaptırılmamış olması ve gerekse yangın mahalline gelen itfaiye görevlileri tarafından hangi defter ve belgelerin yandığını, hangilerinin yarı yanmış ve ıslanmış olduğu veya zarar gördüğü ayrı ayrı ve her hangi bir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmediği ve mahkememizce yazılan müzekkere cevabı olarak İBB İtfaiye olay raporunda, davacının iş yeriyle ilgili kısımda ” iş yeri: Conta imalatı yapan iş yerlerinde muhtelif miktarda makine, ham madde, depolanmış malzemeler, yanmak ve binanın duvarları ve tavanları çökmek, yıkılmak, metal aksamlar yangın nedeniyle deforme olmak, dış cephe camları kırılmak, iş yeri dahili islenmek ve ıslanmak suretiyle zarar görmüştür.” şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmakla, her ne kadar davacının iş yerinde bildirilen tarihlerde yangın çıktığı hususunda bir ihtilaf görülmemekte ise de, yangın raporu içeriği ve dosya kapsamına başkaca ispata yarar delil sunulmamış olması sebebiyle, dava dilekçesinde zayi olduğu ileri sürülen belge ve araçların söz konusu iş yerinde bulunduğu, orada muhafaza edildiği ve çıkan yangında zayi olduğu hususları davacı tarafından ispat edilememiş olmakla, çıkan yangın dolayısıyla dava konusu edilen tüm belge ve araçların yandığına dair mahkemenin kesin kanaat edinmesi gerektiği de gözönünde bulundurularak bu hususta mahkememizde kesin ve vicdani bir kanaat oluşmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu davanın resen araştırma ilkesine tabi olup İlk Derece Mahkemesince yeterli araştırma yapılmadan, talep ettikleri deliller toplanmadan ve tanıklar dinlenmeden ret kararı verildiğini, Müvekkilinin ticari faaliyetini yürüttüğü ve başka bir şubesi, fabrikası olmadığını, iş bu halde tüm ticari belgelerinin de yangının gerçekleştiği yerde mevcut olması hayatın olağan akışı ve ticari teamüller gereği olup ispatı ayrıca aranmaması gerektiğini, ekte sunulan Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere yangının varlığını kanıtlamak yeterli olup zayi talep edilen belgelerin orada mevcut olduğunu ayrıca ispatlamak gerekmemekle birlikte mümkün de olmadığını, Yangının çıkmasında müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, yangının başka bir işletmeden kaynaklı meydana geldiği dosyada mevcut kusur raporu ile sabit olduğunu, Müvekkilinin basiretli tacir yükümlülüklerine aykırı davrandığını, gerekli dikkat ve özeni göstermediği yönünde aleyhe değerlendirilebilecek hiçbir delil bulunmadığını, Tüm bu hususlar doğrultusunda zayi belgesi verilmesi talepli hasımsız davada re’sen araştırma ilkesi hakim olup Mahkemece tüm delillerin toplanması ve gerekli araştırmaların yaptırılması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin kusuru dışında gerçekleşen bir yangının olduğu da dosya kapsamındaki deliller ile sabit olup bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve haksız gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Dosya içerisinde, ticari belgelerin davacı iş yerinde çıkan yangın sonucu zayi edildiği ileri sürülmüş, zayi olduğu ileri sürülen belgeler ayrı arı gösterilmiştir. Davacı iş yerinde yangın çıktığı hususu ise ihtilafsız olup, esasen mahkemenin de kabulündedir. Davacı şirketin zayi ettiğini bildirdiği belge defter ve evrakların iş yerinde saklanıp, bulunması olağan belgeler olduğu da gözetildiğinde, yangın raporunda hangi belgelerin yanarak zayi olduğu hususunda belirleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddi isabetsiz olmuştur. İlk derece mahkemesince öncelikle, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, dava dilekçesine konu edilen belge, fatura ve ticari defterler yönünden eksik delillerin toplanması ve her bir belge yönünden zayi belgesi verilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirildikten sonra bir karar verilmelidir. İlk derece mahkemesince, talebin çekişmesiz yargı işi olup resen araştırma ilkesine tabi olduğu da dikkate alınarak, talebe konu belgelerin belirlenmesinden sonra gerekirse konusunda uzman bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak zayi olduğu ileri sürülen belgelerin TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında saklanması zorunlu olan belgelerden olup olmadığı belirlendikten sonra uyuşmazlıkla ilgili bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi yerinde değildir. İlk derece mahkemesince dava aydınlatılıp deliller taplanarak sonuca gidilmediğinden, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26.05.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.