Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/587
KARAR NO: 2022/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:19.01.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI:2021/104 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin, kararda yazılı nedenlerle kabulüne dair ara kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, itirazın reddine dair verilen ara kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ataşehir Kurumsal şubesinin kredili müşterisi … A.Ş tarafından tahsil amacıyla verilen 2.700.000,00 bedelli 16 adet bononun tahsil edilmek üzere, bankanın Zeytinburnu şubesine iletilmek üzere 23.11.2020 tarihinde … Kargo personeline teslim edildiğini, ancak kargonun şubeye ulaşmadan zayi olduğunu, İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/678 Esas sayılı dosyasında senedin iptalinin istenilerek ödemeden men kararı verildiğini, kaybolan bonolardan 31.12.2021 vadeli, 50.000,00 TL bedelli bono hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında, 31.01.2021 vadeli 50.000,00 TL bedelli bono hakkında ise İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarından takip başlatıldığını, İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen sürede senedi elinde bulundurana karşı istirdat davası açıldığını, kaybolan bonolar sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, haksız takipler sonucu bono borçlusunun ödediği miktarın alacaklıya ödenmesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağını ileri sürerek, takibe konu edilen bonoların davacıya verilmesine, icra dosyalarına depo edilen tutarların takip alacaklısına ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 16.02.2021 tarihli ara kararıyla; “…Tüm bu açıklamalar ışığında yapılan değerlendirme sonucu; davacı yanca dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan ve dava ve takip konusu bonoların da içinde bulunduğu, tevdi listesi, zayi olduğuna ilişkin olarak tutulan tutanak ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, HMK’nın 389/1. Maddesi ve HMK 390/3. Maddesindeki koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ve varsa; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarına yapılan ödemelerin, karar kesinleşinceye kadar takip alacaklısına ödenmemesine…” gerekçesiyle, tedbir talebinin kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarına yapılan ödemelerin, karar kesinleşinceye kadar takip alacaklısına ödenmemesine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, davalı vekili tarafından, HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz edilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, itiraz dilekçesinde özetle; davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, bonolarda davacının hak sahipliğini gösterir bir durum bulunmadığını, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kanıtlar hiç bir delil sunulmadığını savunarak, davanın reddine ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 19.01.2022 tarihli ara kararında; “…Davalı yanca her ne kadar mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş ise de; davacı yanca dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan ve dava ve takip konusu bonoların da içinde bulunduğu, tevdi listesi, zayi olduğuna ilişkin olarak tutulan tutanak ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, HMK’nın 389/1. Maddesi ve HMK 390/3. Maddesindeki koşulların gerçekleştiği ve mahkememizce 16/02/2021 tarihli ara kararla verilen tedbir kararının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, davalı yanın tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ” gerekçesiyle, ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin meşru hamili olduğu bonoları tahsil amacıyla takip başlattığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle tedbir talep edemeyeceğini, lehtar … GYO’nun senetleri davacıya tahsil cirosu ile ibraz ettiğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, buna ilişkin bir delil de sunulmaması nedeniyle bankanın senetlerde hak sahibi olduğunu kanıtlayamadığını, davacının hak sahibi olduğu kabul edilse dahi yaklaşık ispat için hiç bir kanıt sunulmadığını, davacının bonolarda bir hakkının bulunmadığının açıkça görülmesi nedeniyle aktif dava ehliyeti bulunmamasına ve hiç bir delil sunulmamasına rağmen verilen tedbir kararının hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, itirazın reddine dair ara kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, bononun istirdadı talebiyle açılan dava içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalı vekilinin itirazının reddine ilişkin ara karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olayda, takibe konu iki adet bono yönünden icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Mahkemece tedbir talebinin yerinde görülmesi halinde HMK’nın 391. maddesi uyarınca icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilebilir. Dosya kapsamında bulunan davacı tarafından ibraz edilen bono suretleri, tutanak ve benzeri belgelerden bankanın talebini yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtladığı, ilk derece mahkemesince verilen tedbirin HMK’nın 391. maddesine uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince tedbir talebine yönelik itirazın reddi yönünde verilen ara kararın usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 394/5 maddeleri gereğince esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve 394/5. maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 394/5 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve HMK’nın 394/5 maddeleri uyarınca karar kesindir.