Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/554 E. 2022/510 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/554
KARAR NO: 2022/510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21.01.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/33 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair verilen ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki mal ve hizmet tedarikine ilişkin sözleşme kapsamında, davalı şirkete bir kısım elektrik işi yapıldığını, davalının satın aldığı mal ve hizmet borcunun mahsup edilmek üzere grup şirketine bir adet çek verdiğini, ancak çekin davalının talebi doğrultusunda bankaya ibraz edilmediğini çeke mahsuben 100.000 TL ödeme yapıldığını, 59.401,00 TL bakiye alacağın ödenmemesi üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, sözleşmedeki şartlar ve faturadaki kayıtlar nedeniye takip öncesi temerrüt oluştuğunu,ileri sürerek, itirazın iptaline, alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edilmesi nedeniyle borçlunun adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi haciz talebini değerlendirdiği 21.01.2022 tarihli ara kararında; “..İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’nci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, ‘.Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur..’ Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257,II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. ( T.C. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/872 esas, 2014/3096 karar sayılı ilamı ) Somut olayda davacı vekili ihtiyati haciz talep etmişse de; dosyanın incelenmesinde dava dilekçesine ekli delillerin şu aşamada ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli olmaması, ihtiyati haciz kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati haciz kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine..” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin delillerin yeterli olmaması ve yaklaşık ispat şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin 21.01.2022 tarihli ara kararının hatalı olduğunu, müvekkilinin satım sözlemesinden kaynaklanan bakiye fatura alacağı bulunduğunu, üç adet fatura karşılığı 13.000 USD bedelli çekin verildiğini, bu miktarın 100.000 TL’lik kısmının ödendiğini, kakiye kısmın ise ödenmediğini, BA formunun 17. satırında görüldüğü üzere davalının 135.085,00 TL’lik mal/hizmet alması nedeniyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, bir yanın fautarısının diğer yanca vergi dairesine bildirilmesinin yaklaşık ispat için yeterli olduğunu,
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında oluşan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haczin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve mikterı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edilirken teslim eden ve teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, e-fatura ve cari hesap mutabakatı gibi belgeler ibraz edilmemiştir. Davacının, açıklamalarındaki mal teslimi faturalarının ve verilen çekin miktarı ile ödendiği kabul edilen miktar dikkate alındığında, davacı alacağının miktarı ile bakiye borcun ödenip ödenmediği hususlarının esaslı yargılamayı gerektirdiği; emtianın teslimi ve borcun miktarına ilişkin yaklaşık ispat oluşturacak belgelerin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece ihtiyati haciz talebi davanın açılış tarihi itibariyelde değerlendirilmiş, ara karardan sonra 27.01.2022 tarihinde Beylikdüzü Vergi Dairesinin BA- BS formlarının gönderildiği ve bu formlara göre alacağın bulunduğu ileri sürülmüş ise de, talebin değerlendirildiği tarih itibariyle bu belgerin bulunmadığı, talep edilmesi halinde değişen delil durumuna göre ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirlerinin her zaman değerlendirilebilceği, karar tarihindeki delil durumu itibariyle verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 28.04.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri gereğince karar kesindir.