Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/512 E. 2022/674 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/512
KARAR NO: 2022/674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.10.2021
NUMARASI: 2021/670 Esas – 2021/740 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket, işletmenin finansmanında kullanmak üzere müvekkilinin de kefil olduğu KGF (Kredi Garantisi Fonu) Kredisi kullanıldığını, ancak davalı şirketin, söz konusu kredi borcunu vadesi gelmesine rağmen ödemediğini, kredi borcuna ilişkin 155.000,00-TL’lik taksit tutarı, davalı şirkette ortak sıfatına sahip ve ayrıca genel kredi sözleşmesinde şahsi kefilliği olan müvekkili tarafından 27.04.2018 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin işbu ödeme nedeniyle kefil sıfatıyla, davalı şirketten rücu alacağı doğmuş olup davalı şirketin, müvekkilinin şirket borcuna istinaden kefaleten ödemiş olduğu tutarı müvekkiline ödemediğini, buna ilişki müvekkili tarafından ihtarname ile davalı şirketten davaya konu ödemeyi talep ettiğini ancak davalı şirket tarafından ödemenin gerçekleşmediğini, müvekkilinin davalı şirketten KGF kredisi nedeniyle toplamda 189.588,36-TL (faiz ve masraflar hariç) rücuen tazmin alacağı bulunduğunu, davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı/borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; gerçek kişinin tacir, davalı konumunda bulunan müvekkili şirketin ise tüzel kişi tacir olduğunu, davacının şirket ortağı ve davalının şirket olduğu dikkate aındığında davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu bu nedenle görev itirazlarının olduğunu, davacı tarafın her ne kadar davalı müvekkil şirketten alacaklı olduğunu iddia etmekteyse de göndermiş olduğu tutarın şirket kredi borcu ödemesine sarf edildiği, davacının şirket ortaklığından kaynaklı şirket nezdinde ki tüm hak ve borçları ile birlikte ele alınması gerektiğini, alacak talebini ve iddiayı kabul anlamında olmamak kaydı ile davacının talep ettiği takip öncesi için 28.04.2018 tarihinden başlatılan 34.558,36 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı gibi kötü niyet tazminatı talebinin de haklı ve hukuka uygun olmadığını belirterek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesine, dosyanın görevli ve yetkili İst. Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/228 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, mahkemece yargılamaya devam olunması halinde ise açılan davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Somut olay kefilin asıl borçluya rücusuna ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava kanunda sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olduğuna dair dosyada bir kayıt olmadığından nisbi ticari dava da değildir. Dosyada davacının tacir olduğunu gösterir bir kayıt yoktur bir an için davacının tacir olduğu düşünülse dahi davanın nisbi sayılabilmesi için her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğma kriterini taşımamakta olduğundan bu yönüyle de nisbi ticari dava olmayacağından davaya bakmaya mahkememiz görevli değildir. Bu kapsamda HMK 21/c ve 22. Maddeleri uyarınca yargı yerinin belirlenmesi gerektiği…”gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 114, 115.maddelerine göre davanın usulden reddine, İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna, kararın taraflarca istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın ilgili İstanbul Bölge Adliye Hukuk Dairesine resen gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın ve davacının iddiasının, davacının hissedarı bulunduğu “… A.Ş. KGF Kredisinin Ödenmesi amacıyla ödediğini ifade ettiği bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmakta olduğu; tarafların hukuki statüleri nazara alındığında her ikisinin de tacir olduğu ve her ne kadar davacı yanca ödünç para verme ilişkisi dayanak yapılmış ise de bu borcun zaten hissedarı bulunduğu şirkete ticari işin gereğinin yerine getirilmesi ( kredi ödemesi) amacıyla verildiği konusunda bir tartışma olamayacağını, TTK’nın 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinde de ticari davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları yer aldığını, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, emsal nitelikte kararların dilekçeye ekli olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın görevli ve yetkili asliye ticaret mahmelerine gönderilmesine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlığın davacının davalı şirketin ortağı olduğu, aynı zamanda davalı şirketin dava dışı bankadan kullandığı kredinin kefili olduğu, davalının dava dışı bankaya olan KGF kredi borcunun ödemesi nedeniyle, ödediği tutarın asıl borçlu davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir. Davacı, ortağı olduğu davalı şirketin, dava dışı bankadan kullandığı kredinin kefili olması nedeniyle, dava dışı bankaya ödediği kredi borcunun halefi olup, asıl borçlu şirkete ödediği tutar yönünden rucu etmektedir. Somut uyuşmazlıkta davalı tarafından dava dışı bankadan kullanılan KGF kredi sözleşmesi uyarınca kefil olarak ödenen borca ilişkin olmakla ve ayrıca davacının davalı şirketin ortağı olduğu da gözetildiğinde ( şirket ve ortakları arasındaki ilişkiden kaynaklı), davaya bakmakta görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Buna göre mahkemece verilen görevsizlik kararı isabetli olmayıp, davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Yukarıdaki açıklama ışığında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının HMK 353/1-a3 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Görevsizlik kararı veren mahkemenin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hakkındaki kararla birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca karar kesindir.