Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/489 E. 2022/527 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/489
KARAR NO: 2022/527
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/01/2022
NUMARASI: 2022/27 Esas
DAVA: İtirazın İptali – Dava içinde ihtiyati haciz
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati haczin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati haciz talep dilekçesinde özetle; borçlunun borca yeter miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız ve duruşmasız olarak, bunun mümkün olmaması halinde Mahkemece belirlenecek uygun bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 21.01.2022 tarihli ara kararıyla; “…Davacı vekilinin ihtiyati hacze ilişkin talebinin somut ve belirli olmayışı ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle yasal şartları oluşmadığından İİK 257 vd maddelerindeki koşullar gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin ret sebebini dayandırdığı talebin somut ve belirli olmadığına yönelik kararının dayanaksız olduğunu, çünkü taraflarınca hali hazırda muaccel olan bir borç için temerrüte düşürülmüş bir borçluya yönelik olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edildiğini, kararın yasaya aykırı olduğunu, nitekim Yargıtayın da ilama dayanılarak ödenen tutarların rücuen tahsiline yönelik yargılama esnasında, dava konusu alacağın güvence altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini içtihat ettiğini (Yargıtay 17. H.D. 2016/6370 E., 2016/5475 K. Sayılı ve 04.05.2016 tarihli kararı; Yargıtay 4. H.D. 2013/8054 E., 2013/9891 K. Sayılı ve 27.05.2013 tarihli kararı), Ayrıca dilekçe konusu borcun muaccel olduğu için borçlunun mal kaçırma ihtimali incelenmeksizin ivedilikle ihtiyati haciz kararı verilmesinin kanun gereği olduğunu, İİK’nın 258.maddesi uyarınca muaccel bir alacak için talep edilen ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için tam bir ispata gerek olmayıp yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, Sonuç olarak; Personel Taşımacılık Sözleşmesi’nde açıkça davalının verdiği hizmetten doğan zararlardan sorumlu olduğunun belirtildiği, davalının borca itiraz dilekçesinde aralarında taşıma sözleşmesi bulunduğunu kabul ettiği, davalı tarafından verilen ve davalının da ihbar edildiği dosyada düzenlenen ve hükme esas alınan raporda davalı personelinin %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, sözleşme ve TBK uyarınca müvekkili şirketin dosyaya yaptığı ödemenin sonrasında gönderilen ihtarname ve icra takibi ile borçlunun temerrüde düşürüldüğü, alacağın muaccel olması nedeniyle davalının mal kaçırma kastının dahi aranmayacağı, ihtiyati hacze ilişkin yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği olguları dikkate alındığında, ihtiyati haciz kararının verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi hükümleri uyarınca davalının verdiği taşıma hizmeti sırasında yaralanan işçiye ödenen manevi tazminat tutarının rucuen davalıdan tahsili için başlatılmış olan ilamsız takibe vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi uyarınca iptali istimine ilişkin olup bu dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep edilmiştir.İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi (yaklaşık ispat) yeterli kabul edilmektedir. Davacı, davalı ile arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında, meydana gelen trafik kazası sonucu işçisinin yaralandığını, mahkemece işçinin açtığı dava sonucu manevi tazminata hükmedildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına 10.05.2021 tarihinde 34.314,93 TL ödeme yapıldığını, ödenen tutar bakımından rucu hakkı bulunduğunu belirterek ödrenen bedelin teminat altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı, davalı ile arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında taşıma hizmeti sırasında işçinin kaza sonucu yaralanmasına neden olunması nedeniyle, ödediği tutarı rucuen davalıdan tahsil için ilamsız takip başlatmış, takibe yöneltilen itiraz sonucu eldeki dava açılmış, bu dava içinde ihtiyati haciz talep edilmiştir. Davacı, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesini, aleyhine açılan ve davalının da ihbar olunan olarak yer aldığı mahkeme ilamını, Bölge adliye mahkemesi kararını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı ödemeye ilişkin tahsilat makbuzunu, bilirkişi rapor örneklerini sunmuş olup, davacı yanca sunulu delil ve belgelere göre ve davacının alacağı rehin ile temin edilmediğine göre, ihtiyati haciz talep şartlarının somut olayda bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz görülmüştür. Bu açıklamalara göre, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 21.01.2021 tarihli ara kararının kaldırılarak, asıl alacak olan 34.314,93 TL yönünden ve takdiren %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kabulü ile ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin istinafa konu 21.01.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına; ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne; davalının 34.314,93 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 5.147,23 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline verilmesine, 3-İhtiyati haczin yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-İhtiyati haciz talebi dava içinde yapıldığından, AAÜT hükümleri uyarınca davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep lalinde, ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine, 6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.04.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca karar kesindir.