Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/456 E. 2022/743 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/456
KARAR NO: 2022/743
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.11.2021
NUMARASI: 2018/1364 Esas – 2021/807 Karar
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 30.00,00 TL ve 75.000,00 TL olmak üzere toplam 105.000,00 TL bedelli 2 adet senetten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama esnasında ödemenin yapılmak zorunda kalınması halinde ödenen miktar için davalıya istirdat davası olarak devamını, dava konusu senetlere ilişkin başlatılan icra takibinin iptalini, yargılama süresince icra takibinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 70.000,00 TL manevi tazminat ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, savunmasında özetle;öncelikle müvekkil şirket yönünden husumet itirazları bulunduğunu, davanın husumetten reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, 26/11/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davacı-borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, kambiyo senetlerinin araç kiralama sözleşmesi kapsamında verildiğinin sabit olduğu 6100 sayılı HMK 4. maddesi uyarınca her türlü kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. HMK 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir denilmekle; ve görevle ilgili olarak yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden, Dava dosyası içeriği ve davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanı itibarı ile kira sözleşmesinden kaynaklanan bu nevi davalarda Yargıtayın yerleşmiş kararları uyarınca 6100 sayılı HMK 4/a maddesi uyarınca her türlü kira ve kiralamadan kaynaklanan davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olmakla; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle, sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğuna ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Görevsizlik kararının gerekçesine bakıldığında, ‘’araç kiralama sözleşmesi konusunda bir ihtilafın bulunmadığı’’ belirtilmiş ise de dosyaya sundukları dilekçeler ile söz konusu senetlerin araç kiralama sözleşmesi kapsamında verildiğine dair bir kabullerinin bulunmadığını, mahkemenin hangi beyan karşısında müvekkili açısından araç kiralama sözleşmesi konusunda bir ihtilaf bulunmadığına kanaat getirdiğinin kendilerince anlaşılamadığını, aksine senet alacaklısının şahıs müvekkili olduğunu, şirket müvekkilinin ise senetlerde herhangi bir alacaklı sıfatının bulunmadığını, defalarca ifade edildiğini, davacının iddiasının ise iki müvekkil ile de bir ilgisi bulunmayan ‘’…’’ başlıklı bir formun altında yer alan iki senedin icra takibine konu edildiğini olduğunu, davacının ‘’malen ya da nakden’’ ibaresi bulunmayan bu iki senede dair bir iddia ileri sürdüğünü, ancak ispatlayamadığını, olmasına rağmen mahkemenin söz konusu senetlerin bir araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığına kanaat getirerek görevsizlik kararı verdiğini, müvekkilinin araç kira sözleşmesine dair herhangi bir kabulü bulunmayıp, bu husus yargılamayı gerektirdiğini, zira takip dayanağı alacak iki adet kambiyo senedi olup, sebepten mücerret olduğunu, bu nedenle iş bu eldeki davaya bakmakla görevli olan mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, bonoya dayalı başlatılan icra takibi kapsamında İİK 72/3 maddesi uyarınca davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı davalılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, davalı şirket ile araç kiralama ilişkisi bulunduğunu, dava ve takip konusu bonoların araç kiralama ilişkisi kapsamında kendisine kira sözleşmesi ile birlikte imzalatılan müşteri bilgisi ve kredi kartı ile ödeme talimat formunun alt kısmında yer alıp imzalatılan ve koparılan bonolar olduğunu, bonolardan ötürü davacılara borcu olmadığını ileri sürerek borçlu olunmadığının tespitini ve maddi manevi tazminat talep etmiştir. Takip bonoya dayalı ise de iddianın ileri sürülüş biçimine göre takibe dayanak bono, araç kira sözleşmesi nedeniyle düzenlenmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık bu temel ilişkiden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh Hukuk mahkemeleri görevli mahkeme olup, görev dava şartı olmakla yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilecektir.Bu açıklama ışığında ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi isabetli olup, davalılar vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalılar vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca, karar kesindir.