Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/4 E. 2022/48 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/4
KARAR NO: 2022/48
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04.11.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/739 E.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin reddine dair verilen ara kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hazır beton satışına ilişkin ticari ilişkide, müvekkilinin toplam 124.972,74 TL alacağının 39.972,74 TL’lik kısmının ödendiğini, ödenmeyen 85.000,00 TL için davalı şirket tarafından 45.000,00 TL bedelli 10.12.2009 tanzim ve 23.02.2010 vade tarihli bono ile 40.000,00 TL bedelli 25.12.2009 tanzim ve 22.03.2010 vade tarihli iki adet bono verildiğini, bonoların vadesinde ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiklerini, kesinleşen takip nedeniyle borçlunun mal varlığının haczedildiğini, ancak borçluya ait taşınır ve taşınmazlar üzerinde çok sayıda haciz bulunması nedeniyle alacağın tahsil edilemediğini, müvekkilinin süresinde satış talebinde bulunmaması nedeniyle takip dosyasının 2017 yılında işlemden kaldırıldığını, 2020 yılında dosyanın yenilendiğini, borçlu tarafından İstanbul Anadolu 23.İcra Mahkemesinin 2021/379 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasını talep ettiğini, mahkemece talebin reddine karar verilmesi halinde müvekkilinin alacağını tahsil edebileceğini, ancak talebin kabulü halinde sözleşme gereğince verilen bonolar nedeniyle alacağın on yıllık genel zamanaşısına tabi olması nedeniyle müvekkilinin alacağının bulunduğunu ileri sürerek, 85.000,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, davalının üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 04.11.2021 tarihli ara kararıyla; “…İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. Maddelerinde yazılmış olup, 257. Md. Uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşem yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklarının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir. Aynı yasanın 258.maddesinin ikinci cümlesi gereğince, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Anılan kanun maddeleri, dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; dava konusu alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ve anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK.nun 257 ve devamı maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediği, davacının iddiasını yaklaşık ispat ile ispat edemediği, borçlunun mal kaçırdığı iddialarının ise soyut olduğu, somut delillere dayanmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin beton satışından kaynaklanan bakiye alacağı için davalı tarafından 45.000,00 TL bedelli 10.12.2009 düzenleme 23.02.2010 vade tarihli ve 40.000,00 TL bedelli 25.12.2009 tanzim 22.03.2010 vade tarihli iki adet bono verildiğini, bonoların takibe konu edilmesine rağmen alacağın tahsil edilemediğini, 2017 yılında işlemden kaldırılan dosyanın 2020 yılında … Esas sayılı dosya ile yenilendiğini, alacağın tahsili imkanının dogması nedeniyle müvekkilince borçlunun alacakları için haciz ihbarnameleri düzenlendiğini, davalının ise kötü niyetli olarak geri bırakılmasını ve tedbir talep ettiğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir ile takip dosyanın esası hakkında karar verilinceye kadar durdurulduğunu, müvekkilince kambiyo senedine dayalı alacağın tahsili amacıyla eldeki davanın açılarak ihtiyati haciz talep edildiğini, ilk derece mahkemesince talebin yaklaşık olarak ispat edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiğini, ancak mahkeme kararının hatalı olduğunu, zira alacağın davalı tarafça verilen kambiyo senetlerinden kaynaklanması nedeniyle senet asıllarının incelerek ihtiyati haciz şartlarının değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemece verilen ret kararıyla alacağın tahsilinin imkansız hale geldiğini, bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarı olduğunu, bonoların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı dikkate alınmadan borç ikrarı olduğunun kabulü gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İstinaf başvurusu, alacak davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca talep edilen ihtiyati haczin reddine dair ara kararına yöneliktir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı yan, taraflar arasındaki satım sözlemesinin bakiye bedeli için düzenlenen iki adet bononun vadesinde ödenmemesi üzerine, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, davalının mal varlığı üzerinde çok sayıda haciz bulunması nedeniyle alacağın tahsil edelemediğini, takipsiz bırakılan dosyanın 2017 yılında icra müdürlüğünce işlemden kaldırıldığını, borçlunun üçüncü kişiden alacağı olduğunun belirlenmesi üzerine, takibin yenilenerek alacağın haczi için haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak icranın geri bırakılmasının istenildiğini ve mahkemece tedbiren icranın geri bırakıldığı belirterek, satım sözleşmesi nedeniye verilen bonolardaki alacağın tahsilini ve ihtiyati haciz istemiştir. Davalı vekili, ara karardan sonra sunduğu cevap dilekçesiyle alacağın zamanaşamına uğradığını savunmuştur. Davacının alacağı, satım sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında verildiği ileri sürülen iki adet bonoya dayalıdır. Davacı satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebinde bulunmuştur. Davacı, satım sözleşmesine dayanmış olup, sözleşme kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, getirilmemiş ise ne oranda getirildiği, bonoların sözleşme kapsamında verilip verilmediği, davacının alacak talep hakkının bulunup bulunmadığı hususları, iddia ve savunma sebepleri bağlamında değerlendirilecektir. Ara karar tarihi itibariyle İİK’nın 258.maddesi uyarınca yaklaşık ispatın gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında delillerin toplanmasından sonra talep halinde ilk derece mahkemesince her zaman ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilmesi mümkündür. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleli uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.01.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.