Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/392 E. 2022/270 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/392
KARAR NO: 2022/270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03.02.2022 tarihli ara karar.
NUMARASI: 2021/845 Esas
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11.02.2021 tarihli … standartlarına göre(beş katlı ve 2 katı meltblown kumaştan 3 katı spounband kumaştan) üretilmiş N95 tipi koruyucu maske satış çerçeve sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. maddesinde, maskenin birim fiyatının 0,24-EUR+KDV olarak belirlendiğini, sözleşmede tek ürünün poşet içinde olması ve 6’lık kutular halinde ambalajlanması, ilk parti teslimatının 546.480 adet olması hususunda anlaşıldığını, sözleşme ekinde yer alan belgelerde tekli ambalaj görselinin, 6’lı kutu ambalaj görseli ve kalite belgesi bulunduğunu, kalite belgesi uyarınca maskelerin … Ltd. Şti. firmasının CE sertifikalı … markası olması gerektiğini, sözleşmenin imzalanmasını müteakip davalı satıcı tarafından 546.480 adet ürün için 11.02.2021 tarihli 1.226.993,67-TL tutarlı e-fatura düzenlendiğini ve bedelinin müvekkili şirket tarafından 01.02.2021 tarihli ve 12.02.2021 tarihli EFT ödemeleri ile ödendiğini, sözleşmede ürünlerin ihraç amaçlı alındığı, davacı tarafından Almanya’da faaliyet gösteren … firmasına satılacağının açık olduğunu, sözleşmenin ekinde yer alan kutu görsellerinin üzerinde … firmasının adı bulunduğunu, müvekkili şirketin, davalı şirket ile sözleşmeyi imzalamasından sonra … firmasına 546.480 adet maskeyi birim fiyatı 0,25-EUR toplam 136.620,00-EUR bedelle sattığını ve 12.02.2021 tarihli ihracat faturası kestiğini, sözleşmede ürünlerin 12.02.2021 tarihinde teslim edileceği yazılı ise de ürün ambalajının sözleşmeye uygun olmaması sebebiyle ürünlerin anılan tarihte davacı şirkete teslim edilmediğini, ambalaj kutularının davalı şirket tarafından yeniden yaptırıldığını ve ürünlerin yeniden kutulara yerleştirildiğini, ürünlerin, davalı şirket tarafından 20.12.2021 tarihinde nakliye aracına yüklendiğini ve Almanya’ya karayolu ile taşınmak üzere 20.12.2021 tarihinde Kapıkule -Muratbey gümrüğünden çıktığını, ürünlerin Almanya’ya ulaşmasından sonra, … firmasının, davacı müvekkili şirketi arayarak, ürünlerin belirlenen şartlara ve standartlara uygun olmadığını, bir kısım maskelerin üzerinde marka ve sertifika bilgilerinin silik olduğunu, bir kısmında ise marka ve sertifika baskılarının hiç olmadığını, 6’lı ambalaj kutuların içerisinden birbirinden farklı maskeler çıktığını, maskelerin sözleşmeye uygun olarak tek tip olmadığını, maskelerin kenarlarının kıvrık olduğunu, ürünleri müşterilerinin kabul etmediğini ve ürünlerin tamamını iade etmek istediğini bildirdiğini, … firmasının ayıp ihbarının, müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete bildirildiğini ve davalı şirket yetkilisinin, ayıplı ürünlerin tamamını iade almayı kabul ettiğini, ancak ürünlerin tekrar Türkiye’ye gelmesinin uzun ve masraflı olacağından, Almanya’da bulunan başka bir müşterisinin bu ürünleri … firmasından almak için Almanya’da firma kuracağını vergi numarası çıkınca ürünlerin hemen iade alınacağını bildirdiğini, 18.03.2021 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından … @…com mail adresinden davalı şirket yetkilisinin …@…com adresine mail atıldığını ve ayıplı ürünlerin … firmasından gecikmeksizin iade alınması istendiğini, davalı şirket yetkilisinin aynı tarihte mail ile verdiği cevapta , ayıplı ürünleri … firmasından iade alacağını Almanya’da başka bir müşterisine vereceğini, bir hafta içinde iade alma işleminin olacağını bildirdiğini, davalı şirket tarafından, ürünlerdeki ayıplar sebebiyle ürünleri aldığı … Ticaret A.Ş.’ne 31.08.2021 tarihli Kartal … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamede davacı şirkete satılarak Almanya’ya ihraç edilen maskelerde farklılıklar olduğunun, ürünlerin taraflarca kalitesi ve niteliği daha önceden belirlenen kriterlerdeki tek tip maske yerine 3 ayrı türde maskeden oluştuğunun, çoğunun kenarının kıvrık olduğunun, ürünlerin bu halde satılamayacağının bildirildiğini ve görüşmelerde … Şirketi yetkilisi …’in, hatanın tamamen kendilerinde olduğunu beyan ettiğinin hatırlatıldığını ve zararın karşılanmasının ihtar edildiğini, bu ihtarnameden anlaşılanının esasen davalı şirketin ayıplı ürünleri üreten … şirketinden başka maskelerde aldığını, bır kısım maskelerin …’ya ihraç edildiğini ve Estonya Gümrüğünde kutulardan aynı Almanya ticaretinde (… firmasına gönderilen maskeler) olduğu gibi 3 ayrı tipte ürünlerden oluştuğu fark edilip ürünlerin sahte olup olmadığı hususunda marka sahibi … Tic. Ltd. Şti’nden yazı istendiğini, davalı şirketin, bu yazıyı … Şirketinden alıp Estonya Gümrüğüne verdiğinde ise sorunun çözülmediğini ve ürünlerin Türkiye’ye geri geldiğini, sonrasında davalı şirketin, ürünlerin sahte olup olmadığı hususunda marka sahibi …Tic. Ltd. Şti.’nce düzenlendiği söylenen yazının orijinal olmadığını, kaşe ve imzanın kopyalandığını, belgede sahtecilik yapıldığını ve Savcılığa suç duyurusunda bulunacağını bildirdiğini, yine ihtarnamede Finlandiya Bakanlıkları tarafından daha önce Finlandiya’ya girmiş olan aynı maskelere dair açıklama istendiğini, davalı tarafça sunulan teknik dosyaların Finlandiya Devletince kabul edilmediğini ve maskelerin ayıplı kabul edildiğini, davalı şirketin, ayıplı ürünleri iade alacağını söyleyerek müvekkili davacı şirketin müşterisini oyaladığını, … firmasının ayıplı ürünleri deposunda çok uzun süre beklettiğini ve ayıplı ürünleri aldığı fiyatın çok altında başka firmalara satmak zorunda kaldığını, 02.06.2021 tarihli fatura ile 49.500 adedini 20.07.2021 tarihli fatura ile 41.900 adedini olmak üzere toplamda 92.400 adedini tanesi 0,05-EUR üzerinden sattığını, 03.12.2021 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi tarafından … @….com mail adresinden davalı şirket yetkilisinin …@…com adresine mail atıldığını ve ayıplı ürünlerin bir kısmının (91.400 adet) daha önce zararına satıldığı geri kalan 455.080 adet ayıplı ürün için tanesi 0,03-EUR’dan müşteri olduğunun bildirildiğini, ürünleri iade almaları istendiğini, aksi takdirde ürünlerin bu fiyattan satılacağının bildirildiğini ve ayıplı ürünlerden doğan toplam 117.182,80-EUR zararın ödenmesinin ihtar edildiğini, 04.12.2021 tarihinde davalı şirket tarafından verilen cevabi mailde üretici firmaya ihtarname çekildiği, üretici firmanın ihtarnameyi kabul etmediğinin bildirildiğini ve mailin sonunda bununla beraber her iki tarafın da yaşamış olduğu mağduriyeti hukuk olarak çözmek adına tüm işlemlere başladıklarının bildirildiğini, davalı şirketin bu cevabi mailinden sonra 06.12.2021 tarihinde … firmasının elinde kalan 455.080 adet ayıplı ürünü tanesi 0,03-EUR üzerinden sattığını, … firmasının ayıplı ürünleri zararına satmak zorunda kalması sebebiyle davacı şirkete 546.480 adet ayıplı ürün için 07.12.2021 tarihli toplam 118.397,60-EUR bedelli fiyat farkı yansıtma faturası kestiğini, davalı şirketin ayıplı ürün satması sebebiyle, davacı şirketin ayıplı ürün fiyat farkından ve ayıplı ürünlerin Türkiye’den Almanya’ya taşınmasından nakliye gümrük ve sigorta işlemlerinden dolayı zararı oluştuğunu, davacı şirketin ayıplı ürün fiyat farkı yansıtması ile taşıma, gümrük ve sigorta masrafından doğan toplam 117.182,80-EUR zararının ödenmesi için davalı şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, taraflara arasında düzenlenen sözleşmenin 6. Maddesinde ayıp ve garanti hükümlerinin düzenlendiğini, bu maddeye göre ürünleri alıcının müşterisinin veya alt müşterisinin kabul etmemesi ve ürünleri reddetmesi halinde satıcı tarafın ürünleri iade almayı ve alıcı tarafın yaptığı bütün masrafları ve ürün bedellerini en geç 3 gün içinde ödeyeceğinin düzenlendiğini, tüm bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalı şirketin haksız itirazının iptali ile takibin devamını, davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve ayrıca dava sonunda müvekkili şirketin dava sonunda hak edeceği bedelleri alıp alamayacağının belli olmadığından bahisle, davalı şirketin malvarlığının, 117.182,80-EUR tutarlı alacak için mahkememizce takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 14.01.2022 tarihli ara kararıyla; “1-Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile; davacı/alacaklının davalı/borçludan alacağı olan 1.622.595,08-TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İİK’nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğundan borçlunun ve üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı %15 oranında (243.389,26-TL) teminat yatırılması suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve bu dosyadan İHTİYATEN HACZİNE, 2-Borçlunun ve üçüncü şahısların muhtemel zararlarına karşı alınacak olan ve yukarda belirtilen teminat vezneye yatırıldığında veya bu miktar kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne TEVDİİNE,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından, İİK’nın 265.maddesi uyarınca, yasal süresi içinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili, itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, medikal ve birçok sektörde 2 yıl gibi bir süredir hizmet vermekte olan ticari hacmi her geçen gün artan bir şirket olduğunu, davalı firmaya ile müvekkili firma arasında 11.02.2021 tarihinde 546.480 adet FFP2 NR maske satışı konusunda anlaşma sağlanarak söz konusu malların davacının müşterisinin talepleri doğrultusunda üretimi yaptırılarak vede teyitleşilerek üretiminin yaptırılmış ve 11.02.2021 tarihli ve 1.226.993,67-TL tutarlı faturalarına istinaden söz konusu malların eksiksiz olarak davacı firmaya Türkiye’de teslim edildiğini, söz konusu ürünlerin müvekkili firma tarafından ihracat kaydıyla yapılmış bir satış olmayıp, bu aşamadan sonra malın satışı ihracatı ve nakliyesi gibi konular ve buna dair sorumlulukların davacıya ait olduğunu, firma tarafından satın alınan bu ürünlerin görüldüğü üzere Almanya’ya satılarak ihraç edildiğini ve söz konusu ürünlerin gerek ülkeden çıkışı gerekse Almanya’ya girişi sırasında herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını, sonrasında yapılan yazışmalarda ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğunun bildirildiğini, fakat söz konusu ürünlerin ayıbına ilişkin ne bir test yada analiz ne de buna ilişkin resmi yada özel kurumlarca belirlenmiş bir test sonucunun taraflarına gönderilmediğini, sadece soyut bir beyandan ibare usulüne uygun olmayan bir bildirimden ibaret olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin, durumu üretici … Dış Ticaret A.Ş. yetkilisi … ile paylaştığını ve konunun değerlendirileceğinin müvekkili firmaya bildirildiğini, sonrasında müvekkilinin, davacıyla olan ticaretinin sekteye uğramaması adına söz konusu malların Almanya’da satışı konusunda davacıya yardımcı olmaya çalıştığını fakat bu durumun müspet neticelenmediğini, akabinde ticarete konu malın iadesi konusunda konuşulduğunda ise söz konusu malların bir kısmının davacı firmanın Almanya’daki müşterisi tarafından satıldığının davacı tarafından taraflarına bildirildiğini, bu ahvalde söz konusu malların ayıplı olduğuna ilişkin kendisinden beklenilen faydayı sağlamadığı konusunda, davacı tarafından somut bir done sunulmaması ve üretici firma olan … Dış Ticaret A.Ş.’nin de üretici olarak söz konusu mallarda ki ayıbı kabul etmemesi vede satışı yapılan ürünlerin müvekkili firmaya iadesi de sağlanmadığından, davacı firmayla müvekkili davalı firma arasında söz konusu sorunun çözülemediğini, davacı firmanın, bu durum üzerine müvekkili firma aleyhine 1.226.993,67-TL toplam tutarla almış olduğu mallarla ilgili 117.182,80-EUR tutarlı takip başlattığını, söz konusu durumun açıkça yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle söz konusu takibe itiraz edildiğini ve akabinde huzurda bulunan itirazın iptali davasının ikame edildiğini, anılan davaya karşı savunmalarını ve delillerini hazırlayabilmek adına mevcut yasal cevap süresinden fazla süreye ihtiyaç duyulacağından Mahkememizden bu konuda ek süre talep edildiğini ve Mahkememizce 06.01.2022 tarihinde alınan karar ile cevap sürelerinin uzatılmasına karar verildiğini, fakat henüz cevap süreleri dahi dolmadan cevap ve delillerini dahi dosyaya sunmadan davacı vekilinin talebi üzerine söz konusu malların satış değerinin bile 395.601,41-TL üzerinde olan 1.622.595,08-TL’lik ihtiyati haciz kararı verildiğini ve anılan bu kararın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tatbik edilerek neredeyse ülkemizde mukim tüm bankalardaki 24 adet hesaplara haczin uygulanması için yazı yazıldığını, Mahkememizce alınan ihtiyati haciz kararının açıkça hukuka aykırı olup müvekkilinin çalışma hayatını olumsuz etkilediği gibi adil yargılanma hakkını da açıkça örselediğini ve büyümekte olan müvekkili şirketin müşterileri ve özellikle bankalar nezdindeki itibarını açıkça yerle bir etmekte olduğunu, bu zararın telafisinin, ne karşı tarafça sunulan teminat ile; ne de maddi değerlerle ölçülebileceğini, tüm bu nedenlerle talepleri gereği ivedi bir şekilde ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve kaldırma kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU ARA KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 03.02.2022 tarihli ara kararıyla; “…Somut olayda dava, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen maske satış çerçeve sözleşmesine dayalı olarak davalı şirketin davacı şirket için maske üretmesi ve davalı şirketin sözleşme edimlerini yerine getiremediği; maskeleri sözleşme ile belirlenen standartlar çerçevesinde üretmediğinden bahisle, davacı şirketin ayıplı ürünler nedeniyle uğradığı zararların tazmini için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve %20 kötü niyet tazminatına ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan belgeler (11/02/2021 tarihli sözleşme ve ekleri, faturalar, EFT ödeme makbuzları, gümrük ihracat beyannamesi ve dolaşım belgeleri, mail yazışmaları ve davalı … Dış Ticaret A. Ş. tarafından, üretici … Dış Ticaret A. Ş.’ye gönderilen Kartal … Noterliği’nin 31/08/2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi içeriği) incelendiğinde, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti hususunda, İİK’nın 257/1 ve 258. maddesinde öngörülen şartlar gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi bakımından yaklaşık ispat koşullarının da oluştuğu…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze itiraz dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve BAM kararları ile de sabit olduğu üzere, müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz tesisini haklı ve hukuka uygun gösterecek hiçbir dayanak yok iken yerel mahkemenin tarafından tesis edilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle ve karşı tarafça icra takip dosyası üzerinden yapılan ihtiyati haciz işlemleri nedeniyle, müvekkili firmanın Anayasal hakkı olan adil yargılanma hakkı, çalışma hürriyeti ve de bankalar ve diğer müşterileri nezdinde ki ticari itibarı telafisi imkansız zararlar ile karşı karşıya kaldığını, bu zararın telafisi ne karşı tarafca sunulan teminat ile ne de maddi değerlerle ölçülebileceğini, bu nedenle talepleri gereği ivedi bir şekilde hukuka uyarlı bulunmayan ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki maske satış sözleşmesinden kaynaklanan zararın tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemli açılan esasa dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalının yönelttiği itirazın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi (yaklaşık ispat) yeterli kabul edilmektedir. Davacı vekilince, taraflar arasındaki maske satış sözleşmesinin davalı yanca koşulları çerçevesinde ifa edilmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığı ileri sürülmüş, bu kapsamda uğranılan zararın tahsili için başlatılan takibe davalı yanca yöneltilen itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı yanca dava dilekçesinde alacak istemine ilişkin zarar tutarı ayrıntılı şekilde gösterilmiş, mahkemece de taraflar arasındaki sözleşme hükmü, davacı yanca delil olarak sunulan faturalar, EFT makbuzları, gümrük belgeleri, mail ve watsup yazışmaları, davalı tarafından üretici …AŞ ye gönderilen ihtar içerikleri gözetilerek yaklaşık ispatın oluştuğu gerekçesiyle isabetli olarak ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararının teminat karşılığı verildiği, yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre, yargılamanın her aşamasında mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının devamının gerekip gerekmediğinin değerlendirilebileceği gözetildiğinde, dava dosyasının bulunduğu aşaması itibariyle ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/sın maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.