Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/377 E. 2022/741 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/377
KARAR NO: 2022/741
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15.04.2021
NUMARASI: 2020/758 Esas – 2021/306 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davalıdan 4.296.862-TL alacağı bulunduğunu, iş bu alacağın bir kısmının Bakırköy 3.ATM 2018/547 esas … karar sayılı konkordato dosyasında kabul edildiğinin, ancak kabul edilmeyen 965.051,11-TL alacak yönünden İİK 308/b maddesi gereğince tahsil kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; öncelikle davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağına dayalı olarak bir miktar paranın ödenmesi amacıyla dava açtığı, iş bu davanın 6102 Sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına bağlı olduğunu, davacı tarafın arabuluculuğa başvurmadan direkt mahkemede dava açtığını, bu nedenlerle açılan davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka tarafından kredi alacağına dayalı olarak konkordato dosyasında kabul edilmeyen 965.051,11-TL alacak yönünden İİK 308/b maddesi gereğince alacak davası açtığı, açılan davanın TTK 5/A md gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı tarafın arabuluculuğa başvurmadan direkt mahkememizde alacak davası açtığı, bu bağlamda açılan davanın TTK 5/A ve HMK 114/2 md gereğince usulden reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın TTK 5/A ve 114/2 md gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurda görülen dava devam ederken müvekkili banka tarafından … büro dosya numarası ve … numaralı ile arabuluculuk başvurusu da yapıldığını, tarafların anlaşamadığına ilişkinde son tutanak dilekçeleri ekinde sunulduğunu, her ne kadar “Davanın arabuluculuk dava sartı eksikligi nedeniyle USULDEN REDDINE…” dair mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulmasına/ kaldırılmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiğine ilişkin talepleri bulunmakta ise de gerek usul ekonomisi ilkesi gerekse müvekkili banka tarafından ilgili dava dosyasına yatırılan nisbi harçlar dikkate alındığında ve ekte sunulan güncel BAM kararı da dikkate alındığında mahkeme kararının bozulması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı banka ile davalı şirket arasından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin ise konkordato talebinde bulunduğunu, alacaklarının tahsili amacıyla konkordato yargılamasını yapan mahkemeye başvururarak alacak kaydı talep ettiklerini ancak mahkemece bu talebin kısmen reddedilerek çekişmeli hale geldiğini öne sürerek kabul edilmeyen alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ve davacı vekiline verilen süre içinde arabuluculuk tutanağının sunulmadığında bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. bu karara karşı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Eldeki uyuşmazlık, İİK’nın 308/b. maddesinde düzenlenen ve anılan maddede “alacakları itiraza uğramış”kavramı ile ifade edilen konkordato talep eden borçlunun alacağa itiraz etmesi sonucu “çekişmeli alacak” haline gelen alacaklarla ilgili alacaklının yasada belirtildiği üzere tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde açması gereken alacak davasının 6102 sayılı TTK’nın 5/A. maddesi kapsamında dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK’nın 308/b. maddesinde düzenlenen çekişmeli alacaklarla ilgili davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvurulması, konkordato hukukunun kamusal karakteri, tüm alacaklıları ilgilendirmesi, tarafların iradeleri ile kendi aralarında yapacakları anlaşmanın konkordato alacaklıları arasında eşitsizlik yaratacak ve konkordatoda ödemeler dengesini bozacak nitelikte olması nedeniyle zorunlu değildir ( Emsal Yargıtay 6. HD’nin 2022/1234 E- 2022/1358 K sayılı, 14.03.2022 tarihli kararı). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilini istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.