Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/375 E. 2022/749 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/375
KARAR NO: 2022/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/09/2021
NUMARASI: 2021/234 Esas – 2021/784 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davaya konu … Tic. Aş 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığı ve kapatılan şirketin ticaret sicil kaydı 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. Maddesine istinaden resin terkin edildiğini, davaya konu kapatılan … Tic. Aş ‘nin malvarlığına dahil etmesi için geri alınması gereken 23.000,00 TL çek aslı 2.300,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 25.300,00 TL’nin davalı … Ltd. Şti den keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili için Mahkemenin 2018/1108 esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili davası açıldığını, Mahkemenin 2018/1108 esas sayılı dosyasından verilen 24/11/2020 tarihli ara kararda davalı …Tic. San. Ltd. Şti’nin ticaret sicil kayıtlarından terkin edilmesi nedeniyle ihya davası açması gerektiklerini, bu nedenle iş bu şirketin ihyası davasını açtıklarını, bu nedenle … Tic. San. Ltd. Şti’ nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile Mahkememizin 2018/1108 esas sayılı dosyasında davanın taraf teşkili sağlanarak görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, davanın Mahkememizin 2018/1108 esas sayılı dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen dava konusu ile sınırlı tutulması gerektiği…” gerekçesiyle, açılan davanın TTK Geçici 7. maddesi uyarınca kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile sicile kayıtlı ‘…’ İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının infazı ile sınırlı olmak üzere ihyasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yasal hasım olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava konusu olayda müvekkilin resen terkine ilişkin işlemlerinde hiçbir eksiklik olmadığını ve dava konusu resen terkin işleminin, geçici 7. maddeye ve buna ilişkin ikincil mevzuata uygun bulunduğunu,Mevzuat gereğince yapması gereken işlemleri eksiksiz yapan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK geçici 7 maddesi uyarınca resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda davalıya tensip zabtı ara kararı uyarınca dava dilekçesi ve eklerinin … adresine tebliğe çıkarıldığı, gerekçeli kararın ise davalıya … adresine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili de kararın kendilerine tebliğ ile davadan haberdar olunduğunu, dava dilekçesi ve eklerinin Ticaret Bakanlığı-Ticaret İl Müdürlüğü … hesabına gönderildiği, birbaşka ifade ile TK hükümlerine uygun müvekkili adresine tebligat yapılmadan yargılamanın sürdürülüp sonuçlandırıldığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesine göre herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkını da içeren daha geniş bir haktır ve hukuk devletinin bir gereğidir. Adil yargılanma hakkı; kanuni, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanma, makul süre içinde yargılanma, hakkaniyete uygun yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarını kapsar. Hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. HMK’nın 27. maddesine göre, tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olması, bilgi sahibi olduğu konuda açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi, mahkemenin tüm iddia ve delilleri dikkate alarak kararını gerekçeli olarak vermesi gerekir. Hukuki dinlenilme hakkına aykırılık, kanun yolu incelemesinde re’sen dikkat alınır ve Yargıtay nezdinde mutlak bozma sebebidir. Örneğin; dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmeden aleyhine hüküm kurulması, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ıslah ile artırılan talebin hüküm altına alınması, tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesi, duruşmanın tayin edilen gün ve saatten önce yapılıp tarafların yokluğunda karar verilmesi gibi durumlar, hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Bu itibarla TK hükümlerine uygun olarak, davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilip, dosyada taraf teşkili tamamlandıktan ve savunma ve delillerini bildirme olanağı tanındıktan sonra işin esasına girilip hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili usulüne uygun şekilde tamamlanmadan, hukuki dinlenilme hakkı göz ardı edilerek, davalının savunma ve delillerini bildirmesine olanak tanınmadan, Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkını kısıtlayacak biçimde işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Taraf teşkilinin sağlanarak yargılamanın yürütülmesi, davanın görülüp sonuçlandırılması için şarttır. Bu şart sağlanmadan karar verilmesi usule aykırıdır. Bu açıklamalar ışığında, davanın görülüp sonuçlandırılabilmesi için usuli şartlar tamamlanmadan verilen ve bu nedenle usul hatası içeren ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.