Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/322 E. 2022/267 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/322
KARAR NO: 2022/267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08.12.2021
NUMARASI: 2019/156
DAVA: Şirket Müdürünün Azli
Taraflar arasındaki Şirket müdürünün azli davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından mahkeme dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, davalının şirket menfaatini hiçe sayan ve kendi şahsi menfaatlerini gözeten fiillerinin kanuni özen ve sadakat borcunu açık ve ağır ihlal niteliğinde olduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz edilmediğini ve menfi tespit davası da açılmadığını, müvekkilinin menfi tespit davası açamayacağını, şirket ortaklarının menfaatlerinin korunması, şirketin değer kaybetmesinin önlenmesi, şirketin zarara uğramaması ve ekonomik hayatın en az şekilde etkilenmesi için menfi tespit davası açılması gerektiğini, iş bu davanın sorumluluk davası olması nedeniyle görev başındaki davalı müdürün menfaatleri ile şirketin menfaatlerinin çatıştığını, davalının müdürlük görevini yerine getirmediğini belirterek TMK’nın 426. maddesi uyarınca Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına karşı menfi tespit davası açılmak üzere şirkete temsil kayyımı atanmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU ARA KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 08.12.2021 tarihli ara kararıyla; “… Davacıların ortağı olduğu dava dışı şirketin yetkili ortak ve müdürü davalı olup temsil yetkisi sona ermiş değildir. Davacı yan Bakırköy … İcra Müdürlüğünde yürütülen takip hakkında menfi tespit davası açılması için TMK. 426 maddesi uyarınca temsil kayyımı atanmasını talep etmektedir. TMK 426 maddesi ‘…1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, 2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, 3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.’ temsil kayyımı atanabileceğini düzenlemiş olup somut olayda maddede sayılan hallerin hiçbiri mevcut olmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Şirket ortaklarının menfaatlerinin korunması, şirketin değer kaybetmesinin önlenmesi, şirketin zarara uğramaması ve ekonomik hayatın en az şekilde etkilenmesi amacı ile menfi tespit davasının açılmasının elzem olduğunu, … Ltd. Şti. aleyhine başlatılan takibe (Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası) ilişkin olarak menfi tespit davası açılması için temsil kayyımı atanması gerektiğini, Ayrıca huzurundaki davanın sorumluluk davası olması sebebi ile davalı olan görev başındaki sorumlu müdürün menfaatleri ile şirketin menfaatlerinin çatışacağı için de şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması gerektiğini, Bilirkişilerin 23.07.2021 tarihli raporlarında “davalı şirket müdürünün kusurlu ve sorumlu olduğu” kanaatine vardıklarını, somut uyuşmazlıkta müdür …’in şirket menfaatini hiçe sayan ve tamamen kendi şahsi menfaatlerini gözeten bu fiilleri, kanuni özen ve sadakat borcunun açık ve ağır bir ihlali niteliğinde olduğunu, emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.01.2014 tarihli, E. 2012/8208, K. 2014/474 sayılı kararının da ekli olduğunu,. Bilirkişilerin de açıkça ifade ettiği üzere; müvekkili davacı …’nın icra takibine itiraz etmesi, şirket adına dava açması mümkün olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, şirket müdürünün azli davası içinde, dava dışı şirkete karşı başlatılan icra takibi kapsamında menfi tespit davası açılması için TMK’nın 42 maddesi uyarınca dava dışı şirkete temsil kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda yazılı gerekçe ile talebin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilince davalı şirket müdürü aleyhine müdürlükten azil davası açıldığı, daha önce talep edilen tedbiren kayyım atanma isteminin mahkemece reddedildiği, bu kez davacı vekilince yargılama devam ederken, dava dışı şirkete karşı başlatılan icra takibi kapsamında menfi tespit davası açılması için TMK’nın 426. maddesi uyarınca dava dışı şirkete temsil kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir talep edildiği anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere; davalı müdürün azli davasının derdest olup devam ettiği, davacının ortağı olduğu dava dışı şirketin müdürünün davalı olup temsil yetkisinin henüz sona ermediği, buna göre dava dışı şirkette yönetim boşluğu bulunmadığı, somut olayda TMK’nın 426. maddesi kapsamında temsil kayyımı atanma şartlarının da bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemenin temsil kayyımı atanma talebinin reddi kararı isabetlidir. Davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiş olup, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 03.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.