Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/318 E. 2022/776 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/318
KARAR NO: 2022/776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/12/2021
NUMARASI: 2021/529 E. – 2021/940 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali)
Taraflar arasındaki kıymetli evrak iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, ilişkili kişi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehdarı olduğu … Bankası A.Ş. Mersin Girişimci Şubesine ait 30.08.2021 keşide tarihli ve keşidecisi …San. ve Tic. A.Ş. olan … seri numaralı çek; 30.12.2021 keşide tarihli ve … seri numaralı çek; 26.02.2022 keşide tarihli ve … seri numaralı çek ile 30.05.2022 keşide tarihli ve … seri numaralı çeklerin tüm aramalara rağmen bulunamadığını ileri sürerek, öncelikle ödeme yasağı konularak çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 27.08.2021 tarihli beyanında, müvekkilinin çeklerin lehdarı olduğunu ve çeklerin müvekkilince beyaz ciro ile cirolandıktan sonra zayi olduğunu, çeklerin üç adetinin 400.000,00’er USD, bir adetinin ise 800.00,00 USD bedelli olduğunu beyan etmiştir. İlgili kişi … vekili 23.11.2021 tarihli beyanında özetle; keşidecisi … Nak.Tic.AŞ., lehtarı … olan 30.08.2021 tarihli 400.000 USD bedelli çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu, çekin süresinde karışılıksız işlemine tabi tutulduğunu, ibrazda ödemeden men kararından haberdar olduğunu ve ihtiyati haciz kararı alınarak takip başlatıldığını, müvekkili hakkında yapılan şikayette kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacının süresi içerisinde istirdat davası açmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacının iptaline karar verilmesini talep ettiği çeklerden 30.08.2021 keşide tarihli 400.000 USD bedelli çek … isimli kişi tarafından Mersin … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında icra takibine konulmuştur. Davacı yanca bu kişi aleyhine suç duyurusunda bulunulmuş Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/45647 Soruşturma sayılı dosyasında 08.09.2021 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Mahkememizin 24.09.2021 tarihli ara kararı ile davacıya … isimli kişi aleyhinde çek istirdatı davası açması hususunda 2 hafta kesin süre verilmiş, davacı yanca verilen kesin süre içinde dava açılmamıştır. Yine diğer dava konusu olan 30.12.2021 keşide tarihli 400.000 USD bedelli, 26.02.2022 keşide tarihli 800.000 USD bedelli, 30.05.2022 keşide tarihli 400.000 USD belli çeklerin … isimli kişinin elinde olduğu, bu kişinin de vekili aracılığı ile çeklerin elinde bulunduğuna dair dilekçe ibraz ettiği görülmüştür. Mahkememizce 24.11.2021 tarihli celsede davacı vekilinin yüzüne karşı söz konusu 3 çeki elinde bulunduran … aleyhinde çek istirdatı davası açmak üzere usule uygun kesin süre verilmiş, davacı yanca verilen kesin süre içinde dava açılmamıştır.Buna dair hiçbir belge sunulmamıştır. Yargıtay 11. HD.2018/2811 E, 2019/4422 K. Sayılı ilamında ‘..çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır.’ belirtmiştir. ( Bkz. Aynı gerekçe İstanbul BAM 12. HD. 2018/1060 E, 2019/1579 k. Sayılı ilamı ) TTK’nın 758.maddesi şu şekildedir: ”Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.’ Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davacıya çek istirdatı davası açması için kesin süre verildiği,gerekli ihtaratların yapıldığı ancak verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmadığı anlaşılmış olup aşağıda yer alan şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ilişkili kişi … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İlişkili kişi … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının hiçbir somut vakıaya ve delile dayanmadan açtığı zayi nedeniyle çekin iptali davasının mahkemece reddedildiğini, ancak davanın reddine rağmen müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 818/1.s maddesi uyarınca aynı Kanun’un 757 vd maddeleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ilişkili kişi vekilince, yasal süresi içinde ve sadece vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu şekilde yapılan işlem yerindedir. Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, kararda üçüncü kişilerin hakkı zedeleyen hükümler bulunsa dahi karar onun bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, hasımsız açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkânları yoktur (Yargıtay 11. HD 29.02.2016 tarih, 2015/7488 ; 2016/2170 E.K ilamı). Somut olayda, mahkemece görülüp sonuçlandırılan davada üçüncü kişi aleyhine bir karar verilmediği, hükmün çek hamili sıfatı ile üçüncü kişi tarafından istinaf edildiği, bu hali ile değinilen ilkeler ışığında, çek hamilinin davada taraf sıfatlarının olmadığı ve esasen eldeki davanın tarafı olma imkânlarının da bulunmadığı anlaşılmakla, çek hamili vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Çek hamili üçüncü kişinin kararı istinaf etme hakkı bulunmadığından, istinaf başvurusunun usulden reddine, 2-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde iadesine, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince, davacıya ve istinaf edene tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 09.06.2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.