Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/316 E. 2022/777 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/316
KARAR NO: 2022/777
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2021
NUMARASI: 2021/745 E. – 2021/1114 K.
DAVANIN KONUSU:Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin emekli olduktan sonra … İnşaat Tic. Ltd. Şti.’nde çalıştığı 19.08.2010 ile 15.12.2010 tarihleri arasındaki sigortalılığının iptal edilerek emeklilik hakkının iptal edildiğini, SGK tarafından müvekkilinin aleyhine 87.279,29 TL borç çıkarılarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, müvekkilince Bakırköy 4. İş Mahkemesinin 2020/197 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında … İnşaat Tic. Ltd. Şti ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı hizmet tespiti davası açması için süre verildiğini, müvekkilince Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2021/96 Esas sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ancak … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin yargılamada öğrenildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy 3. İş Mahkemesince 09.07.2021 tarihinde ihya davası açmak için süre verildiğini, ihyası istenilen … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin terkin edilmeden önce Bahçelievler/İstanbul adresinde faaliyet gösterdiğini, TTK’nın 547.maddesi gereğince tasfiyenin eksik bırakılmasına halinde ilgilerin ihya davası açabileceğini, şirketin 18.02.2015 tarihinde resen terkin edilmesi nedeniyle husumetin sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltildiğini ileri sürerek, bahse konu dava süreleri ile sınırlı olacak ve dava süreci sonucunda eski haline getirilmek üzere, … İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin TTK’nın 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 34.maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, resen terkin işleminin TTK’nın geçici 7. maddesi, Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında yaptığını ve işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava,6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce re’sen terkin edilen kooperatifin şirketin ihyası davasıdır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün dosya içerisindeki kayıtları incelendiğinde;… sicil nosunda kayıtlı … İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile 30/12/2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan ‘Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’ uyarınca resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün dosya içinde mevcut sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bahçelievler ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 7 nci maddesinin 15 nci fıkrası hükmü ‘Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.’ şeklinde olup buna göre şirketin ihyasında hukuki menfaatleri olanların şirketin kaydının silinme tarihinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ihya davasını ikame etmek zorundadırlar. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya döndüğümüzde,davacı vekili ihyası talep edilen şirketin TTK’nın 7 nci maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiğini ancak şirketin derdest dosyası olduğunu bu nedenle sicil müdürlüğünün işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de,ihyası talep edilen şirketin 18/02/2015 tarihinde terkin edildiği,Bakırköy 3 ncü İş Mahkemesine açılan hizmet tespiti davasının 06/05/2021 tarihinde açıldığı,buna göre dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davanın reddine…” gerekçesiyle davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin emekli olduktan sonra SGK tarafından ihyasını talep edilen şirketteki 19.08.2010 ile 15.12.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarının iptal edilerek 87.279,29 TL borç çıkartılarak takip başlatıldığını, takibe itiraz üzerine SGK tarafından Bakırköy 4. İş Mahkemesi 2020/197 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece müvekkiline hizmet tespiti davası açılması için süre verildiğini, müvekkilince … İnşaat Tic. Ltd. Şti ve Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılan hizmet tespiti davasında Bakırköy 3. İş Mahkemesince 09.07.2021 tarihli duruşmada süre verildiğini, şirketin 18.02.2015 tarihinde res’en terkini nedeniyle davanın sadece sicil müdürlüğüne yönetildiğini ve mahkemece hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine karar verildiğini, müvekkilin borçlandırılarak mağduriyetine sebep olan sürecin 07.11.2019 tarihinde aleyhine başlatılan icra takibine itirazı ile yargıya intikal ettiğini, başka bir geliri bulunmayan müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için hizmet tespiti davası açıldığını, mahkemeden 09.07.2021 tarihinde ihya davası için yetki alındığını, bu davanın açılabilmesi için mahkemece yetki verilmesi gerektiğini, şirketin 18.02.2015 tarihinde re’sen terkin edilmesine rağmen emeklilik haklarının 10.04.2019 tarihinde iptal edildiğini, müvekkilinin girişimlerinin sonuçsuz bırakılarak takip başlatıldığını, Kurumca itirazın iptali davasının 02.11.2020 tarihinde açıldığını, Kurum tarafından yapılan bu işlemin müvekkilinin dava açma sürecini uzamasına neden olduğunu, hizmetleri iptal edilerek cezalandırılan müvekkilinin bu kez de Kurumun işlemleri nedeniyle ihya davası süresini kaçırdığını, verilen kararla müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydı ticaret sicil müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda davacı, ihyası istenen şirket aleyhine açmış olduğu ve halen derdest olan Bakırköy 3. İş Mahkemesinin 2021/96 Esas sayılı dava dosyasında, … İnş. Tic. Ltd. Şti’ndeki 19.08.2010 ile 15.12.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitini talep ettiği, mahkemece şirketin ihyası için süre verildiği anlaşılmaktadır. İstinafa konu kararın verildiği mahkemece davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne açılan davanın TTK’nın geçici 7. maddesi 15. bendi uyarınca hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden re’sen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği” düzenlemeleri yer almaktadır. Dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinde; Bakırköy 3. İş Mahkemesinde 06.05.2021 tarihinde açılan davada, davacının …, davalının SGK ve … İnş.Ltd.Şti olduğu, davanın 09.07.2021 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı gereği davacıya ihya davası açılması için süre verildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşılacağı üzere, … İnş.Ltd.Şti .’nin TTK’nın geçici 7. maddesine göre 18.02.2015 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, şirketin 18.02.2015 tarihinde sicil kaydının resen silindiği, davacı tarafından beş yıllık yasal süre geçtikten sonra 09.09.2021 tarihinde ihya talep edildiği açıktır. Ayrıca somut olayda, ihyası talep edilen şirkete ait bir mal varlığının tasfiyesi amacı da bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, terkin işleminin usul ve yasaya aykırılığının iddia ve ispat edilmemesi nedeniyle beş yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda dikkate alınması gerektiği, ilk derece mahkemesince, davalı ticaret sicil müdürlüğü aleyhindeki davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin tüm istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir. ( Yargıtay 11.HD’nin 22.03.2022 tarih ve 2021/8177 Esas, 2022/2203 Karar sayılı ilamı aynı yöndedir.) Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekilince yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 3531.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.