Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/298 E. 2022/724 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/298
KARAR NO: 2022/724
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
NUMARASI: 2021/529 E. – 2021/1112 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … otelini işlettiğini, davalı şirketin ise turizm acentesi olduğunu, taraflar arasında 06.11.2019 tarihli rezervasyon sözleşmesi yapıldığını, davalı şirket tarafından rezervasyonu yapılan ve müvekkili şirkete ait otelde konaklayan müşterilere ilişkin fatura borcunun ödenmemesi üzerine Alanya İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalı yanca yetkili icra dairelerinin davalının yerleşim yeri olan Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisi ile borca itiraz ettiğini, müvekkilince yetki itirazının kabul edilerek takip dosyasının gönderildiği Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, yetki sözleşmesi gereğince İstanbul İcra Dairesinin yetkili olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının önceki yetki itirazında yerleşim yeri icra dairesini yetkili göstermesi nedeniyle taraflar arasında bu uyuşmazlık yönünden yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğunu, yetki itirazında belirtilen ve müvekkilince yetkisi kabul edilen icra dairesinin yetkili olmadığına ilişkin itirazın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davalının Bakırköy İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın haksız ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkiye, takibe dayanak faturalara itirazda bulunmayarak faturaları kabul ettiğini, bu durumda davalının davaya konu faturalardan borcu olmadığını kesin delilerle ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca yönelik itirazının iptaline, takibin 109.370,09 TL üzerinden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki sözleşmede her türlü ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağının düzenlendiğini, davacı yan her ne kadar söz konusu hükmün sözleşmeden doğan ihtilaflarda geçerli olacağını ileri sürmüş ise de sözleşmede her türlü ihtilaf halinde geçerli olacak şekilde hüküm yer aldığını, daha davacı tarafından Alanya icra dairesinde başlatılan takibe yetki yönünden itiraz edildiğini, yeniden gönderilen ödeme emrine itiraz edilemeyeceğine ilişkin davacı beyanının yerinde olmadığını, yetki sözleşmesinin yapılması şartlarına uyulmadan sözleşme yapıldığının kabul edilemeyeceğini, özel bir yetki kuralı belirlenmedikçe genel yetkili mahkemenin ve icra dairesinin yetkili olacağının Yargıtayca da kabul edildiğini, müvekkilinin turizm sektöründe faaliyet gösteren önemli şirketlerden olduğunu, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, COVID-19 salgını nedeniyle mücbir sebep bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeyi ihlal ettiğinden söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda, davanın tarafları tacir olup, taraflar arasında aktedilen sözleşmeye hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır.Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur. Davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ,karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine…” gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık bakamından yetkili hale geldiğini, davalının itirazı ve davacının kabulü ile taraflar arasında yeni bir yetki sözleşmesi kurulduğunu, davalıca belirtilen icra dairesinden tebliğ edilen ödeme emrine karşı başka icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davalının talebiyle davalının yerleşim yeri icra dairesi olan Bakırköy icra müdürlüğünün sözleşmeyle yetkili hale geldiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve mahkemenin yetkili olduğuna karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen otel rezervasyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından Alanya İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatılmıştır. Davalı vekilinin, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresinde borç ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, davalının yeri itibariyle Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle takibe itiraz edilmiştir. Davalı vekili 15.10.2020 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin yerleşim yerinin Esenler ilçesi olması nedeniyle Bakırköy icra müdürlüklerinin takip bakımından yetkili olduğunu belirtmiştir. Davacının yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında düzenlenen ödeme emri davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 14.12.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesi gereğince ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağının düzenlenmesi nedeniyle, icra takibi yönünden İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ve borcun esası yönünden itirazda bulunmuştur. Davacı cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur. Mahkemece icra dairesinin yetkisi incelenmeksizin mahkemenin yetkisine yönelik talep değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemenin yetkisi ile birlikte icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde öncelikle icra dairesinin çözülmesi daha sonra mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazın incelenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi gereğince, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. HMK’nın yetkiye ilişkin genel düzenlemesine göre her davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi (icra dairesi) genel yetkilidir. Bu yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri itibariyle Bakırköy mahkeme ve icra daireleri yetkilidir. Ancak HMK’nın 17.maddesi gereğince, tacirler veya kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmede belirlenen bu mahkemelerde açılır. HMK’nın 18.maddesinde yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları düzenlenmiş olup dava konusu uyuşmazlık tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğundan yetki sözleşmesine konu olabilir. Sözleşmenin bir diğer koşulu ise bu sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi gerekir. Taraflar arasında düzenlenen 06.11.2019 tarihli sözleşmenin yorumlama kısmının beşinci maddesinde bu sözleşme konusu ihtilaflarda İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu düzelenmiştir. Mahkeme yetkisi yönünden yapılan düzenlemenin icra müdürlükleri yönünden de geçerli olduğu Yargıtayca da kabul edilmektedir. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmede yetki İstanbul icra müdürlükleri ile icra dairelerine aittir. Ne var ki, davacının yetkisiz Alanya İcra Mdürülüğünde başlattığı takip sonrası davalı icra dairesinin yetkisine itiraz ederek takip yönünden davalının yerleşim yeri olan Bakırköy icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davacı bu itirazı kabul ederek takip dosyasını davalı tarafından gösterilen yetkili mahkemeye göndermiştir. Bu durumda taraflar arasında bu uyuşmazlık bakımından yeni bir yetki sözleşmesinin yapıldığı kabul edilmelidir. Davalı tarafından itirazla gösterilen mahkemeye takip dosyasının gönderilmesinden sonra, davalının bu icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesine açıkça aykırıdır. Diğer yandan, HMK’nın 29. maddesinde de tarafların dürüstlük kuralına uygun davranmak zorunda olduğu açıklanmıştır. Bu durumda, davalının talebi ve davacının kabulü ile yetki sözleşmesi oluşturularak yetkili hale gelen Bakırköy İcra Müdürlüğünün bu takip yönünden yetkili olduğu kabul edilerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın zımnen reddine ilişkin mahkeme kabulü yerindedir. Diğer yandan, taraflar arasındaki sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğu belirtilmesine rağmen az yukarıda belirtildiği üzere bu takip yönünden davalının tercihi ile davalının yerleşim yeri olan Bakırköy icra müdürlükleri ve mahkemelerinin yetkisi konusunda taraflar arasında yetki sözleşmesi oluştuğu ve bu şekilde önceki yetki sözleşmesinin yetkili mahkemeye ilişkin kısmının bu uyuşmazlık bakımından değiştirildiği kabul edilerek, mahkemenin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Yetkisizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hakkındaki kararla birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.