Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/28 E. 2022/634 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/28
KARAR NO: 2022/634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2021/249 E. – 2021/579 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine ilişkin karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili şirketin münferiden yetkilisinin … olduğunu, 08.03.2021 tarihinde yaşanan hırsızlık nedeniyle şirketin 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defterleri ile bu yıllara ait alış ve satış faturaları, irsaliye, gider faturaları, tahsilat ve tediye makbuzlarının çalındığını, bu hırsızlığa ilişkin Şehremini Polis Merkezi Amirliğinin 08.03.2021 tarihli ifade tutanağını sunduklarını ileri sürerek, 2015, 2016, 2017, 2018,2019 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri, envanter defterleri yine bu yıllara ait alış ve satış faturaları, irsaliye, gider faturaları, tahsilat ve tediye makbuzlarının zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Dava, zayi belgesi talibine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Somut olayda; davacı şirkete ait defterlerin 08.03.2021 tarihinde çalındığı ileri sürülmüş ve şirket yetkilisinin hırsızlık nedeniyle müşteki sıfatıyla karakolda verdiği ifade tutanağı ibraz edilmiş, ilgili tutanak kolluk biriminden celp edilmiştir. 08.03.2021 tarihli tutanağın incelenmesinde, davacı şirket yetkilisinin topkapı caddesinde çantasını bir yere bıraktığını ancak nereye bıraktığını bilmediğini, tekrar gittiği yerlere baktığını ancak bulamadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Tacirin, TTK 82. maddesi gereğince zayi belgesi alabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Davacı şirket yetkilisi, şirket merkezinde bulunması ve muhafazası gereken ticari defterlerini cadde de bir yerde bıraktığını, nereye bıraktığını bilmediğini karakolda verdiği ifadesinde belirtmiştir olup, davacı şirket yetkilisinin TTK’nun 82. maddesi uyarınca, defterlerin muhafazasında gerekli dikkat özen ve ihtimamı göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmakla, davanın reddine… ” gerekçesiyle talebin reddine, karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek hallerin sınırlı olarak sayıladığını, müvekkilinin anılan madde kapsamında süresinde başvuruda bulunduğunu, şirket yetkilisinin 08.03.2021 tarihli şikayetçi ifade tutanağında, birkaç yere uğradığını Topkapı caddesindeyken çantasını bir yere bıraktığını, ancak nerede bıraktığını bilemediğini belirttiğini, bu durumun hayatın olağan akışı içinde herkesçe yapılabileceğini, yapılan tüm hırsızlıklarda mağdurun kusuru olabileceğini, ancak bu durumun hırsızlığın sonucunu ortadan kaldırmayacağını, şirket yetkilisinin iyi niyetle ifade verdiğini, başka bir kurgu yapılmadan olan şekliyle olayın anlatılmasının aleyhe yorumlanamayacağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.”
Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Dosya kapsamı ile davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen ticari defterlerin, şirket merkezi dışında özel araçla taşındığı, şirket yetkilisinin araçtan ayrıldığı sırada ticari defterleri yanında götürdüğü, bir kaç yere uğradıktan sonra defterlerin bulunmadığını fark ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda davacı tacir, defterlerin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.(Yargıtay 11 H.D’si 04/02/2008 tarih, 2006/14049 E. 2008/956K. Sayılı ilamı). Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 21,40 karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.05.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.