Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2431 E. 2023/52 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2431
KARAR NO: 2023/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19.10.2023
NUMARASI: 2022/903 D.İş – 2022/910 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan talep dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir isteyen vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 30 Haziran 2016 tarihli ve 6930 sayılı ve 26.07.2018 tarihli ve 7891 sayılı kararlarına istinaden alınan faaliyet izinleri uyarınca ödeme hizmetleri ve elektronik para ihracı faaliyetleri ile halihazırda iştigal eden bir anonim şirketi olduğunu; ödeme hizmetleri alanında sunduğu sanal POS çözümleri ile e-ticaret yapan firmalara ödeme aracılığı ve ödeme işlemleri yönetimi platformu hizmeti sağlarken, elektronik para çözümleri ile de bireysel kullanıcılarına dijital cüzdan yönetimi ve bu cüzdanlar ile ödeme işlemleri yapma hizmetler sunduğunu; bu çerçevede aleyhine ihtiyati tedbir istenen şirket ile de onun 21/09/2021 tarihinde başvurması üzerine anlaşma sağladığını, bu hizmetin aleyhine tedbir istenen şirkete de verildiğini; aleyhine tedbir istenen şirketten çok sayıdaki şahıs ve firmaların kredi kartları kullanmak suretiyle ve müvekkili tarafından sağlanan POS makineleri kullanılmak suretiyle emtia alınmış gibi yapıldığını, esasen aleyhine tedbir istenen şirket tarafından herhangi bir emtia satılmadığını, alıcı şahıs ve firmalar tarafından da emtiaların kendilerine teslim edilmeyeceği bilinerek bu işleme dahil olunduğunu; müşteri ve …’nin amacının saadet zinciri şeklindeki piramit satış sistemine dahil olup, buradan sağlanacak geliri paylaşmak olduğunu; bu kötü niyetli birliktelik sonunda kart hamillerinin aleyhine tedbir istenen …’den kendilerine herhangi bir mal teslim edilmediğinden bahisle ve sistemin verdiği hakkı kötüye kullanarak bankalara harcama itirazında bulunduklarını; bankaların bu harcama itirazları çerçevesinde yapacakları iadenin kendilerine rücusu sebebiyle ekonomik olarak çok zor durumda kalmakla karşı karşıya olduklarını; kart hamillerinin yaptığı işlemler nazara alındığında, çok kısa süre içinde mal teslim alamamalarına rağmen yine aynı yolla harcama yapmalarının iyi niyetle açıklanamayacağını beyan ederek; “Kart hamillerinin harcama itirazlarına ilişkin geri ödemeleri hakkında haksız bir ödeme ile dolandırılma tehlikesi altında olan müvekkil Şirket’e bugüne kadar yapılan ve yukarıda belirtilen … T.A.Ş. , … A.Ş. , … A.Ş. , … BANKASI A.Ş. , … BANKASI A.Ş., … BANKASI A.Ş., … BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI, … BANKASI A.Ş. bankalarından gelen 6.789.443,00 TL tutarındaki geri ödeme taleplerinin durdurulması ile gerçekleştirilen diğer ödeme işlemleri sebebi ile de … T.A.Ş. , … A.Ş. , … A.Ş. , … BANKASI A.Ş. , … BANKASI A.Ş., … BANKASI A.Ş., … BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI, … BANKASI A.Ş. ve … BANKASI A.Ş bankalarından gelebilecek olan 12.627.995,00 TL tutar ile toplamda 19.417.438,00 TL tutarındaki geri ödeme taleplerinin gerçekleşmesinin önüne geçilmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebimizin teminatsız olarak kabulünü, Sayın Mahkemeniz aksi bir kanaatte ise teminat bedeli ile tedbir kararı verilmesini ve durumun Bankalar Birliği ve Katılım Bankaları Birliği’ne bildirilmesine, tüm bankalara tebliğine ” karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İhtiyati tedbir HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati tedbire karar verebilmek için ” haklılığın yaklaşık ispatı gerekir. ” bunun yanında mutlaka verilecek ihtiyati tedbir kararının aleyhine tedbir istenen tarafa yönelik olması gerekir. Kart hamilleriyle aleyhine tedbir istenen şirketin kötü niyetle ve birlikte hareket ettiklerine dair somut bir delilde mevcut değildir. Sadece sosyal medyada ve basında çıkan bazı haberlerin ihtiyati tedbir için istenen ” yaklaşık haklılığı ” gösterdiği söylenemez. Kaldı ki, bundan önemlisi; İhtiyati tedbir isteyen ücreti karşılığında hizmet sağlamak suretiyle aleyhine tedbir istediği firmanın, şahıs ve şirketlere yaptığı satışlar yönünden bu hizmeti sağlamaktadır. İstemiş olduğu tedbir, …’nin bundan böyle kendisinin hizmet sağlayarak aracılık ettiği bu tür satışların durdurulmasına, engellenmesine ilişkin olmayıp; gerçekleşmiş satışlardan dolayı kendisinin muhatap olabileceği ödemeleri durdurmasına yöneliktir. Hal böyle olunca, istediği tedbir kararı bu yolla alışveriş yapan kart hamili gerçek ve tüzel kişiler ile bankaları etkileyecektir. Oysa, kart hamilleri ve bankalar taraf gösterilmek suretiyle istenen bir ihtiyati tedbir yoktur. Bu sebeple, talebin kabulü mümkün olmayıp… ” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir talep dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarla; somut olay kapsamında hileli işlemler ile haksız kazanç elde etme amacı ile hareket eden …’un piramit satış sistemi uyarınca ödeme aldığı ancak bunların satış işlemi olduğu ve malların kendilerine teslim edilmediğini gerçeğe aykırı şekilde iddia eden müşterilerin kötü niyetli geri ödeme taleplerinin hukukumuzun kötü niyeti korumaması nedeni ile müvekkili şirketten tahsil edilmemesi gerektiği ve … tarafından müvekkili şirket ile akdedilen sözleşme hükümleri gereğince geri ödeme taleplerinden sorumlu olması gerekirken, yükümlülüğünü yerine getirmemesi uyarınca müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermesinin önlenmesi gerektiğinden, mahkemenin vereceği istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının, bu durumun önüne geçeceğini, … şirketinin sözde satışlarına istinaden 17.05.2022 tarihi itibariyle kart hamillerinin harcama itirazlarına ilişkin olarak … T.A.Ş. , … A.Ş. , … A.Ş. , … BANKASI A.Ş. , … BANKASI A.Ş., … BANKASI A.Ş., … BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI, … BANKASI A.Ş. bankalarından olmak üzere toplam 6.789.443,00 TL tutarın geri ödeme talepleri ile haksız bir şekilde hileli işlemlerle ödemeleri geri alma tehdidine yönelik müvekkili şirketin telafisi imkansız bir zarara uğramaması için Hakkında Tedbir Talep Edilen …’dan kart hamilleri tarafından ödeme işlemi gerçekleştirilen … T.A.Ş. , … A.Ş. , … A.Ş. , … BANKASI A.Ş. , T… BANKASI A.Ş., … BANKASI A.Ş., … BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI, … BANKASI A.Ş. ve … BANKASI A.Ş bankalarının tümüne ilişkin olarak istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir talep eden dilekçesinde, müvekkili şirketin yasal düzenleme uyarınca kurulmuş ödeme kuruluşu olduğunu, üye iş yerlerine online ödeme hizmeti sunduğunu, bu bağlamda aleyhine tedbir istenen şirket ile de aralarında ödeme sözleşmesi bulunduğunu, Aleyhine tedbir istenen şirketin kendi faaliyet alanına uymayan satışlar yapılmış gibi işlemler yaptığının tespit edildiğini, şirketten çok sayıdaki şahıs ve firmaların kredi kartları kullanmak suretiyle ve müvekkili tarafından sağlanan POS makineleri kullanılmak suretiyle emtia alınmış gibi yapıldığını, esasen aleyhine tedbir istenen şirket tarafından herhangi bir emtia satılmadığını, alıcı şahıs ve firmalar tarafından da emtiaların kendilerine teslim edilmeyeceği bilinerek bu işleme dahil olunduğunu; müşteri ve …’nin amacının saadet zinciri şeklindeki piramit satış sistemine dahil olup, buradan sağlanacak geliri paylaşmak olduğunu; bu kötü niyetli birliktelik sonunda kart hamillerinin aleyhine tedbir istenen …’den kendilerine herhangi bir mal teslim edilmediğinden bahisle ve sistemin verdiği hakkı kötüye kullanarak bankalara harcama itirazında bulunduklarını; bankaların bu harcama itirazları çerçevesinde yapacakları iadenin kendilerine rücusu sebebiyle ekonomik olarak çok zor durumda kalmakla karşı karşıya olduklarını; Kart hamillerinin yaptığı işlemler nazara alındığında, çok kısa süre içinde mal teslim alamamalarına rağmen yine aynı yolla harcama yapmalarının iyi niyetle açıklanamayacağını beyan ederek dilekçesinde bildirdiği bankalardan gelebilecek geri ödeme taleplerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.İlk derce mahkemesince ihtiyati tedbir için yaklaşık ispatın bulunmadığı ayrıca ihtiyati tedbir talep edinin ücreti karşılığında hizmet sağlamak suretiyle aleyhine tedbir istediği firmanın, şahıs ve şirketlere yaptığı satışlar yönünden bu hizmeti sağladığı, tedbir talebinin, tedbir isteyenin aleyhine tedbir istenen …’ in bundan böyle kendisinin hizmet sağlayarak aracılık ettiği bu tür satışların durdurulmasına, engellenmesine ilişkin olmayıp gerçekleşmiş satışlardan dolayı kendisinin muhatap olabileceği ödemeleri durdurmasına yönelik olduğu, istenen tedbir kararının bu yolla alışveriş yapan kart hamili gerçek ve tüzel kişiler ile bankaları etkileyeceği, oysa kart hamilleri ve bankalar taraf gösterilmek suretiyle istenen bir ihtiyati tedbir de bulunmadığı gerekçesiyle reddi isabetli olup aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Talep edenin … ait olup sonu “com tr.” olarak değil ancak “.net” olarak kullandığı internet sitesi üzerinden esas faaliyet olarak piramit satış yaptığı yönündeki iddialarının yargılamayı gerektirdiği, kaldı ki esasa ilişkin açılacak bir davada sunulup toplanacak deliller ışığında talep edilmesi halinde herzaman ihtiyati tedbir kararı verilebileceği de dikkate alındığında, bu yönüyle de karar isabetli görülmüştür. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ilk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19.01.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.