Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2392 E. 2023/784 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2392
KARAR NO: 2023/784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/06/2022
NUMARASI: 2021/372 E. – 2022/517 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde … no’lu Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … San. ve Tic. AŞ’ye ait emtianın davalı tarafından taşınması sırasında araç içinde düşmesi sonucunda hasarlandığını, … (Ovalama Tezgahı) emtiasının 19.10.2018 tarihinde Almanya’daki … firmasından sigortalı şirkete nakdedilmek üzere … plakalı nakliye aracına yüklenerek Almanya’dan (İzmir) Türkiye’ye sevk edildiğini, emtianın 26.10.2018 tarihinde dava dışı sigortalıya ait fabrikada araçtan tahliyesi esnasında hasarlı olduğunun görüldüğünü ve buna istinaden araç sürücüsü ve fabrika güvenlik görevlisi arasında tutanak düzenlendiğini, 21.02.2019 tarihli ekspertiz son raporunda emtia parça bedeli, işçilik, servis hizmeti, onarım için yapılan ek nakliye ve personel masraflarının toplam 22.194,00 Euro olarak hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 13.05.2019 tarihinde 21.444,00 Euro ödendiğini, dava konusu emtianın nakledilmesi sırasında gerekli özeni göstermeyen davalının hasardan sorumlu olduğunu, zararın tazmini için yazılı başvuru yapıldığını, ancak zararın ödenmediğini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; hasarın … İç ve Dış Tic. AŞ sorumluluğundaki taşıma sırasında araç içerisinde meydana geldiğini, müvekkili şirketin davaya konu taşımada üstüne düşen tüm yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olduğunu, herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketçe keşide edilen Beşiktaş … Noterliğinin 14.11.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığının belirtdiğini, davanın … İç ve Dış Tic. AŞ’ye ihbarı gerektiğini savunarak, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava, kara yolu ile taşınan emtianın zarara uğramasından kaynaklı taşıma sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen tazminatın rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık süresinde ve usulüne uygun hasar tazmin talebinin yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, zararın meydana gelmesinde davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumluluğu bulunmakta ise gerçek zararın tespiti hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin celse arasında sunmuş olduğu dilekçesinde cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı itirazında bulunduğu, cevap dilekçesinin davalı tarafından süresi içerisinde sunulmuş olduğu nazara alındığında cevap dilekçesinde ileri sürmediği zamanaşımı itirazını cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürebilmesine usul hukuku kuralları bakımından bir engel bulunmadığı anlaşılmakla herşeyden önce davalının, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazını değerlendirmek gerekmiştir. Davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin taşımaya konu emtiasını taşımadan kaynaklı risklere karşı … poliçe numaralı … Poliçesi kapsamında sigortaladığı, taşıma işinin Almanya’da bulunan … firmasından davacı sigorta şirketinin İzmir’de yerleşik dava dışı sigortalısı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye … (Ovalama Tezgahı) emtiasının nakliyesine ilişkin olduğu, taşımanın davalı şirketin sorumluluğunda … Ticaret AŞ tarafından yapıldığı, davacının iddiasına göre emtianın tahliye sırasında 26/10/2018 tarihinde hasarlı olduğunun görülmesi üzerine tutanak düzenlenerek teslim alındığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına 13/05/2019 tarihinde 21.444,00 Euro ödediği, alıcı olan davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına emtianın 26/10/2018 tarihinde hasarlı olduğuna dair tutanak tutularak teslim edildiği, davacı sigorta şirketinin dosyanın yetki itirazı üzerine gönderildiği Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında alacağını tahsil etmek için 11/02/2020 tarihinde icra takibi başlattığı, CMR 32/1.1. cümlesi hükmüne göre yapılan taşımalardan doğacak davaların 1 yıl içerisinde açılması gerektiğinin ve CMR 32/1 maddesinin a, b, c bentlerinde bu sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının düzenlendiği, somut uyuşmazlıkta emtianın davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı olan alıcısına hasarlı olarak teslim edilmiş olduğu dikkate alındığında CMR 32/1 maddesinin “a” bendine göre zamanaşımı süresinin teslim tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren başlayacağının kabul edilmesi gerekmekte ise de davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının İzmir … Noterliğinin 02/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı davalıya keşide ettiği ihtarname ile dava konusu emtiada meydana gelen zararın tazminini talep etmesi üzerine davalının Beşiktaş … Noterliği’nin 14/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap verdiği dikkate alındığında akdi taşıyan olan davalıya yazılı bir istemde bulunulduğu ve davalının hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap vermiş olduğu anlaşıldığından CMR Konvansiyonunun 32/2. maddesi 1. cümlesi uyarınca zamanaşımı süresinin yazılı istemde bulunulduğundan ertelenmesinin söz konusu olduğu ve bu durumda zamanaşımı süresinin davalının Beşiktaş … Noterliği’nin 14/11/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hukuki sorumluluğunun bulunmadığından bahisle cevap verdiği tarihten itibaren başlaması gerektiği, bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamış iken davacı tarafından 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra dosyanın yetki itirazı üzerine gönderildiği Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasından önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında alacağın tahsili için 11/02/2020 tarihinde icra takibinin başlatıldığı gözetildiğinde davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğunun Mahkememizce değerlendirildiği, her ne kadar CMR Konvansiyonu 32/1.2. cümlesinde bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu düzenlenmiş ise de somut uyuşmazlıkta davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiasının bulunmadığı gibi diğer taraftan davalının cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı itirazına ilişkin sunduğu dilekçesinde ileri sürdüğü davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığına ilişkin itirazına karşı davacının sunmuş olduğu beyan dilekçesinde bu yönde bir iddianın da ileri sürülmediği, zaten dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre de davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilen bir kusurunun söz konusu olmadığı, buna göre zamanaşımı değerlendirmesinin somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken CMR 32/2.1. cümlesi kapsamında yapılarak Mahkememizce davanın süresi içerisinde açılmadığı kanatine varılmış olup zamanaşımı süresinde açılmayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur … ” gerekçesiyle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece zamanaşımı süresinin başlangıcı hususunda eksik ve hatalı tespit yapıldığını, zira somut uyuşmazlıkta 1 yıllık sürenin başlangıç tarihinin, rücu alacaklısı olan müvekkil şirketin sigortalısına ödeme yaptığı tarih olan 13.05.2019 tarihi olarak esas alınması gerektiğini, CMR Konvansiyonu ile karayolu taşımacılığına ilişkin taşıma ilişkisinin genel şartlarının belirlendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile de CMR Konvansiyonunun belirlediği genel hükümler dahilinde ve onlara paralel olarak taşıma işlerine ilişkin bir takım özel hallerin düzenlendiğini, TTK ve CMR hükümlerinin paralel olduğunu, çelişki oluşturmadığını, TTK’nın kara taşımalarında zamanaşımını düzenleyen genel ve kapsayıcı hükmü olan 855.maddenin 3.fıkrasında ” Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” ibaresi bulunduğunu, buna göre rücu haklarına ilişkin zamanaşımı dikkate alınırken zamanaşımı süresinin başlangıcı, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başladığını, dava konusu emtianın 26.10.2018 tarihinde dava dışı … firmasına teslim edildiğini, zarar ile rücu borçlusunun öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde (02.11.2018 tarihinde) davalıya bildirimde bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ekspertiz incelemeleri ve hasar işlemleri neticesinde 13.05.2019 tarihinde ise sigortalıya ödeme yapıldığını, dolayısıyla TTK’nın 855/3 hükmü uyarınca müvekkil şirketin davalı şirkete rücu hakkına ilişkin zamanaşımı süresinin, müvekkili şirketin borcu ifa ettiği tarih olan 13.05.2019 tarihinde işlemeye başlayacağını, davalı şirkete karşı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 07.02.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, zamanaşımı süresinin başlangıcı olan 13.05.2019 tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçmeden 07.02.2020 tarihinde, zamanaşımı süresi içinde icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtia nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcıdan CMR hükümlerine göre rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, dava dışı sigortalısının yurt dışından getirttiği emtianın nakliyat emtia sigorta poliçesi ile taşıma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığını, Almanya’dan Türkiye’ye taşınan söz konusu emtianın taşıma sırasında hasara uğradığını, bu durumdan davalının sorumlu olduğunu, hasar nedeniyle sigortalısına ödeme yaptığını ve onun haklarına halef olduğunu ileri sürerek, hasar bedelinin rücuen tahsili için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine eldeki davayı açmıştır. Dava konusu emtianın hasara uğradığı sürücünün imzası da bulunan 26.10.2018 tarihli tutanakla belirlenmiştir. Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre akdi taşıyan olduğu anlaşılan davalının taşımayı dava dışı … AŞ aracılığı ile gerçekleştirdiği, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasarın araç içerisinde makinenin palet üzerinden kayarak düşmesi nedeniyle hasara uğradığı anlaşılmıştır. Davacı, alacağın tahsili amacıyla 11.02.2020 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış, davalı borçlunun yetki itirazı sebebiyle dosyanın gönderildiği Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalıya yeniden ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinin 10.03.2020 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine, davalı vekilince, aynı tarihte borç ve ferilerine itiraz edilmiştir. Bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce 20.02.2020 tarihinde takip durdurulmuş, davacı tarafça 21.04.2021 tarihinde eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı taraf süresi içinde sunduğu cevap dilekçesini daha sonra kısmen ıslah ederek zamanaşımı def’isini ileri sürmüştür. Somut olayda, davacıya ait malın akdî taşıyan davalının aracılığı ile araçla Almanya ülkesinden Türkiye’ye taşındığı, malın alıcıya hasarlı olarak teslim edildiği, taşımanın yapıldığı güzergâh dikkate alındığında, uyuşmazlığa “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)” hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin TTK’nın 855/3 maddesi hükmünün uygulanması gerektiği yönündeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.CMR’nin 32/1. maddesinde, sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresi bir yıl olarak kabul edilmiş, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise üç yıl olarak belirlenmiştir. Öte yandan, CMR’nin 32/3. maddesi gereğince, zamanaşımının kesilmesi ve durması hususları ile ilgili olarak davanın açıldığı mahkemenin hukuku uygulanacak olup, bu durumda TBK’nın 146 ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir.Somut olayda hasarın, davalının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek bir kusurundan kaynaklandığına dair bir iddianın bulunmaması ve bu yönde delilin de bulunmaması nedeniyle, bir yıllık zamanaşımının uygulanması gerekir. CMR’nin 32/1. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde zamanaşımı süresinin emtiadaki hasarın niteliğine göre ve en erken teslim tarihinden olmak üzere belirleneceği ifade edilmektedir. Dosya kapsamı uyarınca emtiadaki hasarın 26.10.2018 tarihinde belirlenerek, emtianın bu tarihte alıcısına hasarlı olarak teslim edildiği sabittir. Davacı tarafın davalıdan ödeme talebinde bulunması üzerine davalı tarafça 17.11.2018 tarihinde bu talebe ihtarname ile olumsuz cevap verilmiştir. Teslim tarihinde işlemeye başlayan bir yıllık zamanaşımı süresi 11.02.2020’de başlatılan takip tarihi itibariyle dolmuş olup mahkemece davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılmış olan 712,00 TL peşin karar harcından alınması gerekli 179,90 TL’nin mahsubu ile artan 532,10 TL harcın, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.03.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.