Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2357 E. 2023/77 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2357
KARAR NO: 2023/77
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2022
NUMARASI: 2022/367 D.İş. – 2022/369 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen/alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin Lübnan vatandaşı bir iş adamı olduğunu, karşı taraf … Ticaret Limited Şirketi sahibi olarak kendini tanıtan … isimli şahısla 36.000 $ değerinde olan 4000 karton … ürünü ve 479.463 TL değerinde 200 karton … ürünün gönderilmesi hususunda anlaşma yaptıklarını, karşı tarafın 4000 karton … ürünü için müvekkiline proforma fatura düzenleyip gönderdiğini, müvekkilinin karşı tarafa İstanbul’daki bir döviz bürosu aracılığı ile Lübnan’dan 36.000 $ ve 479.463 TL gönderdiğini, ancak karşı tarafın ürünleri göndermekten kaçındığını, sürekli oyaladığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/205307 Sor. numaralı dosyası ile şikayetçi olunduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, telefon aracılığıyla yapılan görüşmelere istinaden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 15.02.2016 tarih, 2015/14813 Esas – 2016/2351 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere Facebook, Whatsapp vb. sosyal iletişim araçlarının delil mahiyetinde kabul edildiğini beyanla, müvekkilinin 36.000 USD ve 479.463 TL alacağını teminat altına alacak miktarda borçluya ait menkul ve gayri menkul malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesine, karşı tarafın banka hesaplarına bloke konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 15.11.2022 tarihli değişik iş kararıyla; “…İhtiyati haciz talebinin koşulları İİK’nın 257. Maddesinde gösterilmiş olup, muaccel alacaklarda İİK’nın 257/1. Maddesinde ihtiyati haciz isteyebilmek için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması şartı getirilmiştir. Vadesi gelmemiş, muaccel alacaklarda da ihtiyati haczin, ancak borçlunun belli bir yerleşim yerinin bulunmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye ve kaçırmaya hazırlanması, kendisinin kaçması veya kaçmaya hazırlanması ya da alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde istenebileceği İİK’nın 257/2. Maddesinde düzenlenmiştir.Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve sunulan delil ve belgelere göre; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, İİK 257. maddesinde aranan yasal şartların oluştuğuna ilişkin hususların mevcut deliller ile kanıtlanamadığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen ihtiyati haciz isteminin REDDİNE dair, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin Lübnan vatandaşı bir iş adamı olduğunu, kendisini şirket sahibi olarak tanıtan şahısla ticari anlaşma yaptığını, anlaşma gereğince 36.000,00 Dolar değerinde olan 4.000 karton … ürünü, 470.467,00 TL değerinde 200 karton … ürünün gönderilmesi şeklinde anlaşma sağlandığını, güven sağlamak için pasaport ve kimlik fotoğrafı gibi bilgileri gönderdiğini, müvekkilinin ise karşı tarafa Lübnan’ dan 36.000,00 Dolar ve 70,467,00 TL gönderdiğini, bu gönderimin İstanbul’daki bir döviz bürosu aracılığı ile sağlandığını, karşı tarafın parayı aldıktan sonra dolandırıcılık saiki ile hareket ederek ürünleri göndermekten kaçındığını, … firmasının Türkiye’de yurt dışı sevkiyatını durdurduğunu, ürün göndermediğini beyan ettiğini, söz konusu hususların tamamının karşı tarafa ait telefon numarası ile müvekkiline ait telefon numarası üzerinden yapılan Whatsapp konuşmalarıyla sabit olduğunu, dosyaya sunulan konuşmalar detaylı incelendiği zaman karşı tarafın müvekkilinin dolandırmak saiki ile hareket ettiğinin görüleceğini, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 2022/205307 Soruşturma dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, kuvvetle muhtemel olan dosyadaki delillerin tamamı incelenmeden maktu karar şablonuyla talebin ret edildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 258. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. İİK’nın 258.maddesi ise ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat getirecek delillerin ibrazı yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.Somut olayda, talep dilekçesine ekli olarak proforma fatura ve bir kısım Whatsapp yazışma örnekleri ibraz edilmiştir. Dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler yaklaşık ispat için yeterli kabul edilecek nitelikte değildir. Mahkemece alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğine dair ifadesi yerinde değil ise de sonuç olarak ihtiyati haciz talebinin yasal koşulları bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin ret kararı sonucu itibariyle doğru olup, talep eden vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri gereğince istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİKnın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alacaklı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının alacaklıdan tahsiline, 3-Alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.01.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.