Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2340 E. 2022/1787 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2340
KARAR NO: 2022/1787
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI: 2022/934 E. – 2022/959 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine dair 06.10.2022 tarihli ek karara karşı, karşı taraf/borçlu vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile … AŞ arasında akdedilen 20.04.2015 – 05.10.2018 ve 08.11.2018 tarihli genel kredi sözleşmeleri ile borçluya kredi kullandırıldığını, karşı taraf/borçluların bu sözleşmelerde müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle borçlulara Beyoğlu … Noterliğinden 05.02.2020 tarih, … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnamede 22.01.2020 tarihi itibarıyla 115.243.224,18-EUR + 10.703.164,23-USD + 458.288,98-TL’nin ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak verilen sürede ödeme yapılmadığını, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, 24.01.2017 tarih ve 2017/9756 Karar sayılı Kararnamenin ekinde yer alan karar ile müvekkili Bankanın Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verildiğini, bu sebeple 19.08.2016 tarihli ve 6741 sayılı Kanun 8.maddesi uyarınca muaf olduğundan teminatsız olarak 115.243.224,18-EUR + 10.703.164,23-USD + 458.288,98-TL alacağının(1 EUR=17,4275-TL olmak üzere 2.008.401.289,39-TL + 1 USD= 16,7165-TL olmak üzere 178.919.444,85-TL + 458.288,98-TL) talep tarihi itibarı ile 2.187.779.023,22-TL karşılığı üzerinden borçluların menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 06.07.2022 tarihli karar ile; ”…191.479.763,15-TL gayri nakdi alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, 2-Nakdi alacak yönünden talebin İ.İ.K’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince kısmen yerinde olduğu ve ihtiyati haciz talep eden banka teminattan muaf olduğundan ihtiyati haciz talebinin TEMİNATSIZ olarak KISMEN KABULÜNE, borçlu … A.Ş.’nin alacağın kefalet miktarına göre 1.995.905.440,14-TLsinden, borçlu … ENDÜSTRİ A.Ş. (… TİCARET A.Ş.)nin alacağın kefalet miktarına göre 480.599.375-TLsinden,borçlu …’in kefalet miktarına göre 534.088.865,01-TL sinden, borçlu … A.Ş.’nin 1.014.207.640,63-TLsinden sorumlu olacak şekilde alacaklının yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE … ” karar verilmiştir. Bu karara karşı, karşı taraf/borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile karşı taraf … Konut AŞ vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf/borçlu vekilleri itiraz dilekçelerinde özetle; müvekkilleri aleyhinde alınan ihtiyati haciz kararı sonrası İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, müvekkillerine ait mal varlıklarına konulan ihtiyati hacizlere ödeme emrinin tebliği ile birlikte 21.07.2022 tarihinde muttali olunduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası kapsamında takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize, hukuki ilişkiye ve bilcümle ferilerine yasal süresi içerisinde açıkça itiraz edildiğini ve söz konusu icra takibinin İİK’nın 62 ve 66. maddeleri gereğince müvekkilleri açısından durdurulmasına karar verildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden bankanın dilekçesi ekinde birçok kredi sözleşmesi, ipotek senetleri sunularak alacağın rehinle temin edilemediği belirtilerek ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, İİK’nın “İhtiyati Haciz Şartları” başlıklı 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” denilmekte olduğunu, kanunun emredici hükmü gereği ihtiyati hacze karar verilebilmesi için para borcunun rehinle temin edilmemiş olması koşulunun arandığını, davacı bankanın açık ikrarı ve dosya içerisindeki ipotek ve rehin listeleri dikkate alındığında yasanın emredici hükmüne aykırı olarak ihtiyati haciz talebinin kabul edildiğini, ihtiyati haciz kararı sonrası 7 gün içerisinde usulüne uygun icra takibi başlatmamış olduğunu, Harçlar Kanunu 13, 14 ve 59. maddelerinde harçtan muaf ve istisna olan kurum ve kişilerin tahdidi olarak sayıldığını, alacaklı bankanın bahsi geçen hükümlerde belirtilen muafiyet sahibi kurumlardan olmadığı halde müvekkili şirketler aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yatırması gereken maktu ve nispi harçları yatırmaksızın ödeme emri gönderildiğini, Harçlar Kanunu 27 ve 28. maddelerinde yatırılması gereken harçların 15 gün içerisinde tamamlanması zorunlu olduğundan takibin 08.07.2022 tarihinde açıldığını, 23.07.2022 tarihine kadar da eksik harçların yatırılmadığı nazara alındığında alacaklı bankanın İİK 264. maddesi uyarınca 7 gün içerisinde tamamlama merasimini gerçekleştirmediğinden, ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığını, alacaklının harç ödemekten ve teminat vermekten muaf olmadığını savunarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli ek kararında özetle; “… Mahkememizin 06/07/2022 tarih ve 2022/934 D.İş, 2022/959 K. sayılı kararının incelenmesinde; T.C. … Bankası A.Ş. tarafından … A.Ş., … A.Ş. (devrolan:… Ticaret A.Ş.), …, … A.Ş. aleyhine genel kredi sözleşmelerine istinaden ihtiyati haciz talep edildiği, Mahkememizce gayri nakdi alacağa yönelik talebin reddine, nakit alacağa yönelik talebin her bir borçlunun kefalet miktarına göre teminatsız olarak kısmen kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe konulduğu görülmüştür. İ.İ.K.nın 257/1. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İ.İ.K.nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, Mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde, haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde Mahkemesine müracaat ile itiraz edebilir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler ihtiyati haczin sebebine ve teminata karşı itiraz etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler İhtiyati haciz talep eden bankanın teminattan muaf olmadığını bu nedenle teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini ileri sürmüşler ise de; İhtiyati haciz talep eden … Bankası Varlık Fonu’na devredilen şirketler arasında bulunmaktadır.İhtiyati haciz isteyen bankanın … Varlık Fonuna devir edilen kamu kurumlarından olduğundan 6741 sayılı Kanunun 8/2.maddesi gereğince teminattan muaf olması nedeniyle buna ilişkin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (İstanbul BAM 12. HD. 2022/804 E., İstanbul BAM 13. HD. 2019/2231 E., İstanbul BAM 14.HD.2021/172 E. sayılı ilamları.) İhtiyati haciz talep eden bankanın ihtiyati haciz davası açarken gerekli harçları yatırdığı, İcra Müdürlüğünce gönderilen muhtıra üzerine süresi içerisinde icra dosyasına harcın yatırıldığı, kefalet limitleri göz önüne alınarak her birinin sorumlu olduğu miktarların kararda tek tek yazıldığı, TBK.nın 586. maddesi göz önüne alınarak, asıl borçlu takip edilmeden ve taşınmaz rehni paraya çevrilmeden müteselsil kefiller hakkında talepte bulunulabileceğinden ve ihtiyati hacze itiraz edenlerin de müteselsil kefil olmalarından dolayı bu itirazlarının da yerinde olmadığı, diğer itirazlarının ise İİK.nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmadığı … ” gerekçesiyle, karşı taraf/borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile karşı taraf/borçlu … AŞ vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, karşı taraf/borçlu vekillerince ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Karşı taraf/borçlular … AŞ, … AŞ vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklının … AŞ tarafından kurulan şirketlerden olmadığınını, bu nedenle teminattan muaf olmadığını, teminatsız şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/3173 E., 2019/912 Karar sayılı kararı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2022/1357 Esas, 2022/1603 Karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2021/1018 Esas, 2021/961 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, 06.07.2022 tarihli ihtiyati haciz kararına yönelik 7 gün içerisinde usulüne uygun icra takibi başlatılmadığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yatırması gereken maktu ve nispi harçlar yatırılmaksızın ödeme emri gönderildiğini, alacaklı tarafından her ne kadar 28.07.2022 tarihinde harç yatırılmış ise de kanunda belirtilen maktu ve nispi harçlar yatırılmaksızın ve/veya icra müdürlüğünce eksik harç tamamlatılmaksızın icra takibi yapılması yasal olarak mümkün olmadığından yapılan işlemelerin geçersiz olduğunu, bu nedenle İİK’nın 264. maddesi uyarınca 7 gün içerisinde tamamlama merasimini gerçekleştirilmediğini ve ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığını, alacağın ipotek ve rehinle temin edildiğini, bu nedenle müvekkilleri aleyhine takip yapılamayacağını, bu nedenle alacaklı tarafından rehin açığı belgesi veya muvakkat rehin açığı belgesi sunulmaksızın lehine tesis edilen rehin ve ipoteklerin alacağını karşılamadığı ortaya koymadan ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, banka lehine tesis edilen rehin ve ipotekli taşınmazların miktarının borcu karşılamaya yetmekle birlikte itiraz konusu karar ile hem aşkın hacze hem de tahsilde tekerrüre sebebiyet verildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Karşı taraf/borçlu … AŞ vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacaklının … AŞ tarafından kurulan şirketlerden olmadığınını, bu nedenle teminattan muaf olmadığını, teminatsız şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 06.07.2022 tarihli ihtiyati haciz kararına yönelik 7 gün içerisinde usulüne uygun icra takibi başlatılmadığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yatırması gereken maktu ve nispi harçlar yatırılmaksızın ödeme emri gönderildiğini, alacaklı tarafından her ne kadar 28.07.2022 tarihinde harç yatırılmış ise de kanunda belirtilen maktu ve nispi harçlar yatırılmaksızın ve/veya icra müdürlüğünce eksik harç tamamlatılmaksızın icra takibi yapılması yasal olarak mümkün olmadığından yapılan işlemelerin geçersiz olduğunu, bu nedenle İİK’nın 264. maddesi uyarınca 7 gün içerisinde tamamlama merasimini gerçekleştirilmediğini ve ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığını, alacağın ipotek ve rehinle temin edildiğini, bu nedenle müvekkilleri aleyhine takip yapılamayacağını, bu nedenle alacaklı tarafından rehin açığı belgesi veya muvakkat rehin açığı belgesi sunulmaksızın lehine tesis edilen rehin ve ipoteklerin alacağını karşılamadığı ortaya koymadan ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, banka lehine tesis edilen rehin ve ipotekli taşınmazların miktarının borcu karşılamaya yetmekle birlikte itiraz konusu karar ile hem aşkın hacze hem de tahsilde tekerrüre sebebiyet verildiğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, genel kredi sözleşmesinden doğran alacak sebebiyle ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü kararına karşı ihtiyati hacze itiraz eden karşı taraf/borçlu vekillerince yapılan itirazların reddine karar verilmiş; bu ek karara karşı, karşı taraf/borçlu vekillerince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekilince itirazın reddi ek kararına karşı istinaf yoluna başvurulması sonrasında Dairemize gönderilen dosyada, itiraz eden borçlu … AŞ vekilinin, itirazın reddi kararına yönelik sunduğu istinaf dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edilmeden ve dilekçeler teatisi tamamlanmadan dairemize gönderilmiş ise de usul ekonomisi gereği bu husus esasa etkili görülmemiş, borçlu … AŞ vekilinin istinaf başvurusu da diğer borçluların istinaf başvuruları ile birlikte incelenmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından karşı taraf/borçlu müteselsil kefiller hakkında, genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan kredi borcu nedeniyle ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece teminatsız olarak ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karşı taraf/borçlu vekillerince, bu ek karara yöneltilen itirazların reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamından alacaklı ile asıl borçlu arasında imzalanan 20.04.2015, 05.10.2018 ve 08.11.2018 tarihli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, karşı taraf/borçluların müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları, ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından kredi borcununun ödenmediği gerekçesiyle 05.02.2020 tarihinde hesabın kat edilerek kat ihtarının asıl kredi borçlusu şirket ile müteselsil kefillere tebliğe çıkartıldığı, kat ihtarnamesinin asıl borçluya ve müteselsil kefillere çıkarılan tebligat adresinin sözleşmede yazılan adres ile aynı olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği TBK m. 586 hükmüne göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Müteselsil kefile ihtar gönderilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine 6098 sayılı TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olur. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen banka tarafından gönderilen kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillere ayrı ayrı tebliğe çıkarıldığı ve kefillere tebligatın yapıldığı, bu şekilde bankanın alacağının muaccel hâle geldiği anlaşılmaktadır. Borçlu ifada geciktiğine ve alacaklı tarafça gönderilen ihtara rağmen borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı iddia edildiğine göre mahkemece 6098 sayılı TBK’nın 586/1. maddesinde öngörülen kefile müracaat edebilme koşulunun da gerçekleştiği görülmektedir. Bu nedenle İİK’nın 257. maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Alacaklı banka vekili, genel kredi sözleşmeleri, kat ihtarı ve diğer belgelerle İİK’nın 258/son maddesi gereğince, alacağının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlamış olup ihtiyati haczin itiraz yargılamasında alacağın yargılamayı gerektirip gerektirmediği hususları dikkate alınmaz. Geçici hukuki koruma tedbirlerinde, alacağın yargılamayı gerektirip gerektirmediğinin bir önemi bulunmamaktadır. Alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanması yeterlidir. Somut olayda yaklaşık ispatın gerçekleştiği görülmektedir. İtiraz eden karşı taraf borçlular vekilleri, dosya kapsamında alacağın aynı zamanda ipotekle temin edilmiş olduğunu, İİK’nın 45.maddesi uyarınca alacağın rehinle temin edildiğini, bu nedenle rehin ve ipoteğin alacağı karşılamadığı belgelendirilmeden takip yapılamayacağını ileri sürmüştür. Dosyaya sunulan ipotek akit tablolarının incelenmesinde; ipotek verenin asıl borçlu şirket … AŞ olduğu, ipoteğin sadece asıl borçlunun borcunu teminen verildiği, itiraz eden borçlu kefillerin, kefalet borcunu temin eden bir ipotek bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, itiraz eden borçlu vekillerinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İİK’nın 265/1maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup buna göre borçlu kendisi dinlemeden verilen ihtiyati haciz sebeplerine, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak itirazda bulunabilir. Bu kapsamda itiraz eden borçluların icra takibinde harç yatırılmadığı ve takibin bu sebeple 10 günlük sürede başlatılmadığı, bir diğer deyişle İİK’nın 265.maddesindeki ihtiyati haczin tamamlanmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin düştüğü şeklindeki itirazının tahdidi olarak düzenlenen itiraz sebepleri arasında sayılmaması sebebiyle bu yöndeki istinaf sebeplerinin incelenmesi mümkün olmadığından reddi gerekmiştir. 6741 sayılı … Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi uyarınca, …, … AŞ ve bu şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır. Talepte bulunan … Bankası AŞ, … Yönetimi AŞ tarafından kurulan şirketlerden değildir. Bu nedenle talepte bulunan bankanın yargı harçlarından ve teminattan muaf olması sözkonusu değildir. Bu sebeple, itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile itiraz eden borçlu … AŞ vekilinin, alacaklının sıfatı sebebiyle teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönündeki istinaf sebeplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile borçlu … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca, itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile borçlu … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 06.10.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ ile … AŞ vekillerinin teminat dışındaki itirazlarının reddine, 2-İhtiyati hacze itiraz eden …, … AŞ, … AŞ vekili ile itiraz eden borçlu … AŞ’nin teminata yönelik itirazının İİK’nın 265. maddesi uyarınca kabulü ile takdiren %15 oranında hesaplanan 299.385.816,02 TL nakdi teminatı ilk derece mahkemesi veznesine yatırması veya aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu ilk derece mahkemesine ibraz etmesi için, iş bu kararın tebliğinden itibaren başlamak üzere, alacaklı vekiline 10 günlük kesin süre verilmesine, Süresinde teminat yatırılmaması halinde ilk derece mahkemesince teminat yatırılmadan verilen ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile itiraz eden borçlu … AŞ vekilince ayrı ayrı yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,4-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …, … AŞ, … AŞ vekili ile itiraz eden … AŞ vekili tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin itiraz eden borçlular üzerinde bırakılmasına, 6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22.12.2022 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: İİK’nın 265/son ve HMK’ 361/1.f maddeleri uyarınca, karar kesindir.