Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2319 E. 2022/1837 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2319
KARAR NO: 2022/1837
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22.09.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/587 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının yargılaması sırasında davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince kabulü üzerine davalılar tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ara karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Sanayi Ticaret A.Ş. ile davalılar arasında arasında imzalanan 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi uyarınca İstanbul İli, Çatalca İlçesi, … Köyü, … numaralı ruhsat ile İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Köyü, … numaralı ruhsatın ve bu ruhsat sahalarında üretimde kullanılan ve davalıların maliki bulunduğu ekipmanların devredilmesine ilişkin 3.500.000,00 TL bedel ile anlaşıldığını, 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan 3.500.000,00 TL’nin vadeleri gelmeden … Sanayi Ticaret A.Ş. tarafından davalıya ödendiğini, şirketinin 03.12.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağını 08.04.2021 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkiline temlik ettiğini, 03.01.2020 tarihli sözleşmeye konu … nolu ruhsatın devir edilmesine rağmen … nolu ruhsatın ise devir edilmediğini, 03.12.2015 tarihli sözleşmenin 3/4.maddesine göre ruhsat iptali işleminin iptaline ilişkin olarak açılan dava sonucuna göre devir bedelinin iade edileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu ruhsatın iptal edilmesi nedeniyle devir edilemediğini, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 2015/13128 Esas sayılı dosyası ile … A.Ş. vekili tarafından Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı aleyhine İstanbul ili Silivri ilçesi sınırları dahilindeki Maden (Kalker) işletmesi için davacıya verilen … sayılı maden ruhsatının 3213 sayılı Maden Kanununun 24. maddesinin 12. fıkrası uyarınca ruhsatın verildiği tarihten itibaren 5 yıllık süre içerisinde 3 yıldan fazla üretim yapılmadığı gerekçesi ile iptal edilmesine ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğünün 08.01.2014 tarih ve 65 sayılı işleminin iptali talebi ile dava açıldığını, yargılama sonunda İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 2014/1927-2015/1410 E. K. sayılı 25.06.2015 tarihli kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, anılan kararın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca temyiz edildiğini, Danıştay 8. Dairesinin 2015/13128-2017/950 E.-K. sayılı 20.02.2017 tarihli kararı ile temyize konu kararın bozulmasına karar verildiğini, dosya İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 2019/845 Esas sırasına kayıt edildiğini, yapılan yargılama sonunda 18.04.2019 tarih 2019/845-1212 E.- K. sayılı karar ile davanın reddine karar verilerek anılan karar Danıştay 8. Dairesinin 07.12.2021 tarihli 2019/6627-2021/5986 E. K. sayılı ilamı ile onandığını, davalıya Çorlu … Noterliğinin 19.02.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek, 1.750.000,00 TL ruhsat devir bedeli ve %20 cezai şart bedeli olan 350.000,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin 24.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen 03.12.2015 tarihli Ruhsat Devir Sözleşmesi şartlarına uymayan davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasında ruhsat devir bedelinin yarısı olan 1.750.000,00 TL ile %20 cezai şart bedeli olan 350.000,00 TL ‘nin istenildiğini, davalının itirazı üzerine İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 Esas sayılı dosyası kapsamında dava açıldığını, mahkemece süresinden önce açılan davanın reddine karar verildiğini, anılan dosyada tüm delillerin toplandığını, müvekkilinin alacağının rehinle temin edilmediğini ileri sürerek, itirazın iptali ile ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 02.08.2022 tarihli ara kararla; ” İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/646 Esas sayılı dosyası, bu dosya kapsamında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2021/493E. ve 2021/534K. sayılı kararı dikkate alındığında, talepte bulunanın alacağının varlığına ve ihtiyati haciz sebeplerine dair İİK’nın 257. ve 258. maddelerinde aranan koşulları sağladığı kanaatine ulaşılmış ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Bununla birlikte, ihtiyati haciz isteyen alacaklının ileride haksız çıkması halinde karşı tarafın uğrayabileceği zararların güvencesi olarak %40 oranında teminat yatırılması koşuluyla talep kabul edilmiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü 2.100.000,00 TL alacak yönünden alacağın %40’ı oranında hesaplanan 840.000,00 TL teminat karşılığı İİK’nın 257/1. maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davalılar vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; Dava dilekçesiyle talep edilen ihtiyati haczin kabulüne karar verildiğini, mahkemece verilen ihtiyati haczin İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında uygulandığını, ihtiyati haciz kararının aşkın şekilde uygulanmasıyla müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenle ihtiyati haczin banka teminat mektubu üzerine uygulanması veya haciz miktarınca paranın gösterilecek yere depo edilmesi karşılığı ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 22.09.2022 tarihli ara kararıyla; “…İİK’nın 266. maddesi ‘Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.’ hükmünü ihtiva etmekte olup takibe geçilmeden önce ihtiyati haczin kaldırılması halinde ihtiyati haczin yalnız depo edilen teminat üzerinde devam edeceği açıktır. Maddede ihtiyati haczin kaldırılması ile ifade edilmek istenen belli mal ve haklar üzerindeki fiili ihtiyati haciz durumunun kaldırılmasıdır. Alacağın tamamı kadar teminat yatırılması durumunda ihtiyati haciz kararı geçerli kalmakta sadece kararın konusu değişmekte mal ve haklar üzerindeki fiili ihtiyati haciz teminat üzerindeki ihtiyati hacze dönüşmektedir. Davalının alacak miktarı kadar teminatı depo etmiş olması nazara alınarak davalı … Anonim Şirketi’nin itirazının reddine ve 02.08.2022 tarihli ihtiyati haczin yalnız mahkememiz veznesine depo edilen 2.100.000 TL tutarlı teminat üzerinden devam etmesine, gerçek kişi yönünden alacak yaklaşık olarak ispat edilemediğinden davalı …’in ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile mahkememizin 02.08.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davalı …’in ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile 02.08.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davalı şirketin itirazının reddine, 02.08.2022 tarihli ihtiyati haczin mahkeme veznesine depo edilen 2.100.000 TL tutarlı teminat üzerinden devamına, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Taah. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden … Tic. A.Ş. vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde, daha önce İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada istinaf talebi üzere İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararı ileri sürülerek talepte bulunulduğunu, ancak kesin olarak verilen bu karara itiraz edilemediğini, HMK’nın 390/3 maddesinde, davacının, haklılığını yaklaşık olarak ispatlaması gerektiğinin belirlendiğini, İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartlarının düzenlendiğini, maddede belirlenen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, yaklaşık haklılığın ihtiyati haciz şartı olmadığını ve alacağın yargılamayı gerektirdiğini, İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesince, ceza koşulu yönünden ödeme borcunun doğup doğmadığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle bu kısım yönünden talebin reddine karar verildiğini, müvekkilinin ruhsat devir borcu bulunduğunu, ancak devir sırasında ruhsatın iptaline ilişkin dava bulunduğunun taraflarca bilindiğini ve bu hususun sözleşmeye yazıldığını, devir borcunun hukuki imkansızlık nedeniyle yerine getirilemediğini, ceza koşulunun yargılamayı gerektirdiğini belirterek, ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, itirazın reddine dair ara kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ruhsat devir sözleşmesinin ifasının sonradan kısmen imkansız hale gelmesi nedeniyle, önceden verilen sözleşme bedelinin bir kısmının iadesi ve cezai şartın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, davalıların itirazı üzerine, davalı gerçek kişinin itirazı kabul edilmiş, davalı şirketin ihtiyati hacze yönelik itirazı reddedilerek, kesin ve süresiz teminat mektubu üzerinde ihtiyati haczin devamına karar verilmiş, itiraz üzerine verilen bu ara karara karşı, davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içerisindeki ruhsat devir sözleşmesinin incelenmesinde; … A.Ş.’nin devir alan,… Nakliyat A.Ş.’nin devir eden sıfatlarının olduğu, devir sözleşmesine konu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden alınma … ve … numaralı ruhsatların oluşturduğu, sözleşmenin konusunu bahsi geçen ruhsatlara ilişkin sahalarda koordinatları belli bulanan ruhsat alanı ve bu alanda mıcır üretimde kullanılan makina ekipmanlarının söz konusu sözleşme koşulları uyarınca devri ve devir bedellerinin ödenmesi hususlarını oluşturduğu, sözleşmenin ”Ruhsat devri ve devir bedelinin ödenmesi” başlıklı 3. maddesinde, sözleşmeye konu ruhsatların ve bu ruhsatlar sahasında üretimde kullanılan devir edenin maliki bulunduğu ekipmanları 3.500.000,00 TL bedelle devir alana sattığını, devir alanında bu bedel karşılığını aldığını kabul ve beyan etmiş olduğu, 3. maddenin 1/A bendinde devir alanın sözleşmenin imzalanması ile birlikte 10 gün içinde 2.000.000,00 TL ödeme yapacağı düzenleme altına alınmıştır. Sözleşmenin 5. maddesinde, ”Zararın tazmini ve cezai şart ” başlığı altında, 2.A bendinde, ”Ruhsat bedeline karşılık ön ödeme yapılınca ruhsat devir işlemlerinin ve tesisin belirlenen süre içinde başlanılmaması, bu sözleşme şartlarında yapılmaması veya imtina edilmesi halinde devir eden devir alana ruhsat ve tesis devir bedelinin %20’si tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve beyan eder ” şeklinde düzenleme olduğu görülmektedir. Söz konusu sözleşmenin altının … İnşaat … A.Ş. yetkilisi tarafından ve garanti eden sıfatıyla … tarafından imzalandığı, sözleşme tarihinin 03.12.2015 olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki Çorlu …Noterliğine ait 19,02.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde; ihtar edenin …, ihtar edilenin … İnşaat … A.Ş, ve … oldukları, ihtarname konusunu 03.12.2015 tarihli ruhsat devir sözleşmesinin oluşturduğu, ihtarnamenin incelenmesinde; … numaralı ruhsatın ihtar edene devrinini gerçekleştiği ancak … numaralı ruhsatın ihtar edene devredilmemiş olduğu, söz konusu devredilmeyen ruhsat izninin kurum tarafından iptal edilmiş olması sebebiyle ihtar edilince açılmış olunan dava redle sonuçlandırıldığından söz konusu … numaralı ruhsatın ihtar edene devrilme imkanı bulunmadığından, 03.12.2015 tarihli sözleşmede kararlaştırılmış olduğu üzere 1.750.000,000 TL’nin faizi ve cezai şart bedelinin ödenmesi gereği bildirilmiştir. Davacı, Çorlu … Noterliğinin 08.04.2021 tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle dava dışı … Tic. AŞ’nin alacaklarını temlik almıştır. Eldeki istinafa konu davada, temlik alan alacaklı, sözleşme bedelinden iadesi gereken 1.750.000 TL ile 350.000 TL cezai şart toplamı 2.100.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Protokol başlıklı belgenin 29.11.2019 tarihinde … ile … arasında imzalandığı, protokolün 1. maddesinde, devir alan devir alana 03.12.2015 tarihli ”Ruhsat devir sözleşmesi”nde kararlaştırılan bedelin tamamını ödediğini, bu ödemeye ek olarak devir alan devir edeni toplam 638.000,00 TL vergi borcunu ilgili vergi dairesine yatıracak olup kalan borcunu devir eden ödeyip 14 gün içinde borcu yoktur yazısını alacağını, bunun karşılığında devir edenin ekte fotokopileri yer alan 120.000,00 TL tutarlı keşidecisi … İnşaat olan keşide tarihleri farklı 5 adet çek ile yine keşidecisi … İnşaat olan 100.000,00 TL tutarlı 31.12.2020 tarihli çeklerin iş bu protokolün imza tarihinde devir edenin devir alana teslim ettiği hususlarının protokolde yazılı olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki ”Tutanak” başlıklı belgenin incelenmesinde; … numaralı ve … numaralı iki adet ruhsat için 100.000,00 TL’yi 01.12.2015 tarihinde elden nakit olarak teslim aldığına ilişkin … İnşaat Turz yetkilisi sıfatıyla imzanın yer aldığı, yine …’ün … A.Ş. adına 75.000,00 TL teslim aldığına ilişkin 03.10.2017 tarihli adi bir yazılı belgede imzası ile yine aynı şekilde 75.000,00 TL teslim aldığına ilişkin tarih ihtiva etmeyen iki adet adi yazılı belge sureti, yine … inşaattan 75.000,00 TL nakden aldığına ilişkin 07.02.2018,15.03.2018,13.07.2018, 03.10.2018, 12.01.2018, 12.12.2018, 15.05.2018, 06.11.2017, 14.11.2018, 15.01.2019 tarihli belgelerle yine …’ün … İnşaattan 2.000 TL almış olduğuna ilişkin 15.01.2019 tarihli 26.04.2018 tarihli, 08.12.2017 tarihli belgelerle …’ün … adına 55.000,00 TL nakit aldığına ilişkin 27.04.2018 tarihli, …’ün 30.12.2015 tarihinde … İnşaattan 500.000,00 TL elden aldığına ilişkin belgelerin olduğu, … İnşaat Turz. kaşe ve imzası ile …’a hitaben yazılan ”şirket adına … tarafından 30.12.2015 tarihinde 500.000,00 TL nakit teslim alındığına” ilişkin belgenin bulunduğu görülmektedir. 30.12.2016 tarihli ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgenin incelenmesinde; … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 500.000,00 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde … ödeneceği belirtilmektedir. 11.12.2015 tarihli ”Ödeme ve tahsilat makbuzu” başlıklı belgenin incelenmesinde; … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 1.000.000 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde … ödeneceği belirtilmektedir. Belgenin alında 1.000.000,00 TL’sını teslim aldım … isim ve imzası şeklinde ibare bulunmaktadır. Dosya içerisinde … tarafından keşide edilmiş 11.12.2015 tarihli 25.000,00 TL tutarında 2 adet fatura bulunmaktadır. Yine dosya içerisindeki dekont çıktılarının incelenmesinde; 580.000,00, 75.000,00 TL ve 54.000,00 TL tutarındaki ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla ödemelerin neye ilişkin olduğuna dair herhangi bir bilginin yer almadığı görülmektedir. Somut uyuşmazlıkta, … ile … arasında 03.12.2015 tarihinde imzalanan ruhsat devir sözleşmesinin 3.maddesinde, devir alanın devir eden ruhsat bedeline karşılık ödemesi gereken 2.000.000,00 TL’nin 500.000,00 TL’si ( bir milyon türk lirası) iş bu ödeme makbuzu ile …’e nakden ödenmiştir. Kalan bakiyenin devir edenin borçlarına ödeneceği ve kalan bakiye olması halinde… ödeneceği belirtilmektedir. Dosyaya taraflarca sunulan belgeler ilk derece mahkemesince iddia ve savunma kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, ihtiyati haciz talebi açısından bu belgelerin, İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispatı sağlamaya yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Birbirine yakın tarihli az yukarıda bahsi geçen devir sözleşmesinin içeriği, ”Ödeme ve tahsilat makbuzu ” başlıklı belgeler, …’ün … A.Ş. adına ihtiyati haciz talep eden şirket tarafından yapılan muhtelif tarihli ve miktarlı ödemeleri teslim aldığına ilişkin adi yazılı belgeler, dekont suretleri, 29.11.2019 tarihli belgede beş adet çekin devralan tarafından devredene teslim edilmiş olduğuna ilişkin ibarenin mevcut olduğu hususları ile devre konu ruhsatlardan birinin iptal edilmiş olup davalı tarafından davacıya devrinin gerçekleştirilmemiş olduğu olguları hep birlikte değerlendirildiğinde; davcının devir bedelinin yarısının iadesi gerektiğine dair iddiası yönünden yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Sonuç olarak, davacının sonradan iptali gündeme gelen ruhsatın tarafına devrine karşılık yaptığı ödemeyi dosya kapsamında mevcut belgelerle yaklaşık olarak ispatladığı anlaşılmakla, eldeki davaya konu ettiği sözkonusu devir bedeli için tek bir ruhsat bedeli olan 1.750.000 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi yerindedir. Ceza koşulu alacağı yönünden ise davalının ceza koşulu ödeme borcunun doğup doğmadığı konusu bu aşamada ispata muhtaç bulunmaktadır. Ceza koşulunun bulunup bulunmadığı, dosyadaki delillere göre yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmadığından, buna ilişkin itirazın kabulü ile bu yönden ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken, bu yönden de itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesin, davalı şirket yönünden ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 22.09.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davalı …’in ihtiyati haciz kararına itirazının kabulü ile mahkemenin 02/08/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının bu davalı yönünden kaldırılmasına,2-Davalı … Anonim Şirketi’nin itirazının İİK’nın 265. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının 350.000 TL ceza koşulu alacağı yönünden kaldırılmasına, 1.750.000,00 TL alacağa yönelik itirazın reddi ile 1.750.000,00 TL alacak üzerinden ihtiyati haczin devamına, ihtiyati haciz tutarını aşan kısım dikkate alınarak teminat mektubunun değiştirilmesi talep edildiğinde bu konudaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 3-İhtiyati haciz talebi esas dava içinde karara bağlandığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 4-Başvuran tarafça yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 80,70 TL istinaf harcının talep halinde başvuran tarafa iadesine, 5-Başvuran tarafından yatırılan istinaf harç gideri ile posta gideri toplamı olan 318,70 TL yargılama giderinin, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.12.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.