Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2278 E. 2023/23 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2278
KARAR NO: 2023/23
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022
NUMARASI: 2021/502 E. – 2022/308 K.
DAVANIN KONUSU: Ticaret sicil müdürlüğünün kararına itiraz
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/04/2021 tarihli ve 2014/1222 Esas, 2021/318 Karar sayılı kararının müvekkili şirket tarafından tehir-i icra talepli olarak 09/06/2021 tarihinde istinaf edildiğini, ancak mahkemece davacılar vekilinin 10/06/2021 tarihli dilekçeleri ile hukuka ve yasaya aykırı olarak ilamın icrası talebinin kabul edilerek mahkeme kararının Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile ilanının talep edildiğini, bu şekilde davalının resen tescil yapmasına ve mahkeme kararının tesciline ilişkin ilanın yapılmasına sebebiyet verildiğini, söz konusu mahkeme kararının kesinleşmeden icra kabiliyeti bulunmadığını, davalı tarafça mahkeme ilamının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekirken bunun yapılmadığını, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1222 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkereye istinaden dava konusu resen tescil işleminin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu resen tescil ve ilan işleminin TTK’nın 32.maddesindeki şartları taşımadığını ileri sürerek, Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğünden … sıra numaralı, … mersis numaralı, … ticaret sicil numaralı, resen tescil kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 17/06/2021 gününde, sayfa 182’de yayınlanan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket hisselerinin … ve … mirasçılarına miras payı oranında tesciline ilişkin işlemin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davaya konu edilen ilanda müvekkilinin İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1222 Esas sayılı, 11.06.2021 tarihli yazısının gereğini yerine getirdiğini, ilanın dayanağını oluşturan yazının bizzat kanunları uygulayan, bu görevi ve yetkiyi kullanan mahkeme/yargı makamından gelmiş olduğundan davalının mahkeme kararına uymaması ya da mahkeme kararının kanunlara uygun olup olmadığını denetlemesinin kanunen mümkün olmadığını, mahkeme kararına uymak zorunda olduğunu, mahkeme kararının gereğini yerine getirmek zorunda olduğunu,Anayasanın 138 /4maddesi hükmünün sabit olduğunu, davalının kendisine mahkemece bildirilen kararı değiştirmeksizin 11.06.2021 tarihli yazısı doğrultusunda ilan işlemini tesis ettiğini, davalı kurumun işleminin hukuka uygun olduğunu, davalı müvekkiline atfedilebilecek bir kusur olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Feri müdahiller …, …, feri müdahillik dilekçesinde özetle; İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2021 tarihli, 2014/1222 Esas 2021/318 Karar sayılı mahkeme ilamı ile tüm hisse ve yönetim haklarını kaybeden …ün, mahkeme ilamından haberi yokmuş gibi, mirasçılara olağanüstü genel kurul çağrısı yapmadan, 05/05/2021’de tek başına olağan genel kurul toplantısı yaparak, usul ve yasaya aykırı bir şekilde … San . VeTicAŞ’ye ait 3.908.000 TL karın dağıtılmasına karar verdiğini, …’ün gerçek niyetinin şirketin içini boşaltıp kendine menfaat sağlamak olduğunu, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1222 Esas, 2021/318 Karar sayılı mahkeme ilamı ile hisselerinin tescil edilmesi gereken mirasçıların hisse oranının, toplam şirket sermaye oranının yüzde 95’ni oluşturduğunu, mirasçıların hisselerinin şirket pay defterine kaydının yapılıp tescil ettirilmesi ve yeni bir yönetim kurulu oluşturulması için olağanüstü genel kurul toplantısı yapma zorunluluğu hasıl olduğunu, şirketin çoğunluk hissesi elinde bulunduran vasisi bulunduğu … ve kendisinin muvafakatı ve izni olmadan, yetkisiz ve usulsüz açılan bu davadan zarar gördüğünü, bu nedenle türlü hakkı saklı tutarak davaya davalı yanında katılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava konusu uyuşmazlık İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile davacının şirket hissesinin iptaline yönelik ticaret sicilinde yapılan tescil işleminin iptalinin şartlarının bulunup bulunmadığı, şartları var ise tescil işleminin iptaline yöneliktir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “İtiraz” başlıklı 34. maddesinde: ” (1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. (2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” denilerek ticaret sicilinde tescil değişiklik ve silinme istemlerinin sicil müdürlüğüne talepte bulunulması gerektiği, sicil müdürlüğü tarafından talep konusunda verilen kararlara karşı tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde sicilin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine itiraz edilebileceği ifade edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 24. ve devamı maddelerinde düzenlenen ticaret sicili hükümlerine göre ticaret sicilinde tescilin kural olarak talep üzerine ve istisnai olarak da belirtilen hallerde tescil işleminin yapılacağı açıklanmıştır. Yapılan her tescil işleminde tescilin yapılabilmesi, tescilde değişiklik ve silinme talepleri hakkında ise ticaret sicil müdürlüğüne başvuru yapılması gerektiği açıktır. Dava konusu uyuşmazlıkta davacı taraf İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile davacı şirketteki hissesinin iptaline ilişkin tescil işleminin iptalini mahkememizden talep etmiştir. Dosyaya celpedilen davacı şirketin ticaret sicil kayıtları kapsamında davacı tarafın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile davacı şirketteki hissesinin iptaline yönelik tescil işleminin terkini yönünde ticaret sicil müdürlüğüne başvurmadığı sabittir. Mahkememizin ticaret sicil işlemlerindeki tescil, değişiklik, iptal/silinme işlemlerini resen yapamayacağı, öncelikle bu konuda ticaret sicil memurluğuna başvuru yapılarak ticaret sicil memurluğunun kararlarına karşı yapılacak olan itirazlarda görevli olduğu Türk Ticaret Kanunu’nun 34. maddesi gereğince sabittir. Bu kapsamda davacı taraf İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile davacı şirketteki hissesinin iptaline yönelik ticaret sicil tescil işleminin iptalini mahkememizden talep etmiş ise de öncelikle ticaret sicil memurluğuna başvurulması gerektiği, yapılacak olan başvuru kapsamında verilecek olan kararın itiraz merciinin mahkememiz olduğu, tescil işleminin iptalinde ticaret sicil memurluğuna başvurunun Türk Ticaret Kanunu’nun 34. maddesi kapsamında dava şartı olduğu anlaşıldığından davacının davaya konu etmiş olduğu tescil ilan işleminin iptaline yönelik ticaret sicil memurluğuna talebinin bulunmadığı ve bu hususun da dava şartı olduğu … ” gerekçesiyle, usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin yazısına istinaden dava konusu resen tescil işleminin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, resen tescil söz konusu olduğundan TTK’nın 34.maddesi gereğince başvurunun yapılmasının gerekmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticaret sicil müdürlüğünün ilan yapılmasına dair işleminin terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamının incelenmesinde; eldeki davada davacı … ve … AŞ aleyhine, dava dışı …, …, …, …, …, … tarafından İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 2014/1222 Esas sayılı dava dosyası ile açılan davada, mahkemenin 08.04.2021 tarihli ve 2021/318 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile murisler … ve …’ın 2003 yılından ölüm tarihlerine kadar yapmış oldukları … AŞ nezdindeki hisse devir sözleşmelerinin hükümsüzlüğü ile iptaline, murisler … ve …’ın 27.06.2002 tarihindeki her biri için 22.500 TL’lik sermaye miktarları üzerinden şirket hissesine sahip olduklarının tespiti ile davacıların veraset ilamlarında belirlenmiş olan miras payları oranında şirket hisselerinin adlarına tesciline karar verildiği, bu davadaki davacılar vekilince talep edilmesi üzerine mahkemece …na yazılan 11.06.2021 tarihli müzekkere ile 2014/222 Esas, 2021/318 Karar sayılı gerekçeli kararın tesciline ilişkin ilanın yapılmasının talep edildiği, bunun üzerine Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğünce mahkeme kararının “Davanın kısmen kabulü ile murisler … ve …’ın 2003 yılından ölüm tarihlerine kadar yapmış oldukları … AŞ nezdindeki hisse devir sözleşmelerinin hükümsüzlüğü ile iptaline,murisler … ve …’ın27.06.2002 tarihindeki her biri için 22.500 TL’lik sermaye miktarları üzerinden şirket hissesine sahip olduklarının tespiti ile davacıların veraset ilamlarında belirlenmiş olan miras payları oranında şirket hisselerinin adlarına tesciline” kısmının 14.06.2021 tarihinde resen tescil ve ilan edildiği hususunun 17.06.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği görülmektedir. Eldeki davada davacılar, ”Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğünce … sıra numaralı, … mersis numaralı, … ticaret sicil numaralı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 17/06/2021 tarihli sayısında, sayfa 182’de yayınlanan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket hisselerinin … ve … mirasçılarına miras payı oranında tesciline” ilişkin işlemin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Ticaret sicili işlemleri tescil, tadil (değişiklik) ve terkinden ibarettir. Bunlardan ticaret siciline tescil işlemi TTK’nın 27.maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 28/2. maddesine göre tescil, ticari işletmeyle ilgili belirli hukuki hususların, ticaret sicilindeki ilgili sütunlarına yetkili müdür tarafından ilk kez yazılmasını ifade eden teknik bir terimdir. Tescil, kural olarak talep üzerine yapılır. İstisnai olarak ilgilinin talebi olmaksızın resen veya yetkili kurum veya kuruluşun bildirimi üzerine, tescil de mümkündür (TTK m.27/1.c.2). TTK’nın 28/1. maddesine göre tescil istemi, ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılır. Talep edebilecek olanlar ise maddede ilgililer olarak belirtilmiştir. TTK’nın 31/2. maddesine göre tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer ya da ortadan kalkarsa sicildeki kayıt da kısmen yahut tamamen silinir. Bu durumda da kaydın kısmen veya tamamen silinmesini talep edebilecek olanlar yine ilgililerdir. Bu kuralın istisnası, resen yapılacak tesciller ile yetkili kurul veya kuruluşun bildirimi üzerine yapılacak tescillerdir. TTK’nın 34. maddesine göre ise ilgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. İtiraz talebinde, ilgili ticaret sicil müdürlüğü yasal hasım konumundadır. Somut olayda mahkemece, davacıların sicil müdürlüğüne TTK’nın 34. maddesi uyarınca terkin konusunda başvuruda bulunmadıkları gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Yukarıda anılan hükümler uyarınca, davacılar tarafından konuya ilişkin olarak gerekirse kararı veren mahkemeden de talepte bulunduktan sonra Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapılmasının mümkün olduğu nazara alındığında, davacılar tarafından terkin konusunda davalı … Sicil Müdürlüğüne gerekli başvuru yapılmadan dava açılması sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş ve davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 99,20 TL peşin karar harcının davacılardan tahsiline, 3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 5-Karar kesinleştikten sonra dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19.01.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.