Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2265 E. 2022/1761 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2265
KARAR NO: 2022/1761
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2022/548 E. – 2022/539 K.
DAVANIN KONUSU: Yeni bir karar defteri çıkarılması için izin verilmesi
Taraflar arasında görülen izin belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, dava dilekçesinde özetle; temsile yetkili olduğu … Limited Şirketinin karar defterinin sehven kapatılmış olduğunu ileri sürerek, şirketin yeni bir genel kurul karar defteri alabilmesi için izin belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” …Dava, ticari defter ve belgelerin hırsızlık sebebiyle zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK 82/7 maddesinin “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrar ise tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmünü içerdiği, madde içeriğine göre ancak bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zayi olması halinde şartları varsa zayi belgesi verilebileceği, davacı tarafın beyanına göre ise karar defterinin sehven kapatıldığından bahisle yeni defter alınabilmesi için izin belgesi verilmesinin talep edildiği, bu durumda zayi olma durumu söz konusu olmadığı gibi ticari defterlerin sehven kapatılması sebebiyle yeni defter alınabilmesi için izin belgesi verilmesi gibi bir dava türünün de bulunmadığı …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin davasında deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle eksik inceleme yapıldığını, mücbir sebep olduğunun araştırılması gerektiğini bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının temsilcisi olduğu şirketin karar defterlerinin sehven kapatılması sebebiyle yeni bir genel kurul defteri alınmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Ticaret sicil kayıtlarına göre davacı, … Ltd. Şti.’nin temsile yetkilisi olup dava dilekçesinde şirketinin karar defterinin sehven kapatılmış olduğunu ileri sürerek, şirketin yeni bir genel kurul karar defteri alabilmesi için izin belgesi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; zayi olma durumu söz konusu olmadığı, ticari defterlerin sehven kapatılması sebebiyle yeni defter alınabilmesi için izin belgesi verilmesi gibi bir dava türünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, yetkilisi olduğu şirketin sehven defterinin kapatılması sebebiyle yeni bir genel kurul karar defteri verilmesine izin verilmesini istemiş, aynı taleplerini istinaf dilekçesinde de tekrar etmiştir. Bir davada vakıaların ileri sürülmesi davanın taraflarına, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. HMK’nın 33. maddesi gereğince hâkim Türk hukukunu re’sen uygular. Somut olayda, davacının talep etiği gibi genel kurul karar defterinin sehven kapatılması halinde yeni bir defter alınması için mahkemeden talepte bulunulması, bu konuda mahkemece bir karar verilmesi gerekmediğinden, defterin kaybedildiği ve zayi belgesi verilmesi talebi de bulunmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 22.12.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.