Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2240 E. 2022/1690 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2240
KARAR NO: 2022/1690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2022
NUMARASI: 2022/849 D.İş. – 2022/849 K.
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; 5.060.837,61 TL tutarında 3 adet faturadan kaynaklı olarak borçluya mal teslim edildiğini, e faturalara davalının bir itirazı olmadığını, bu ürünler karşılığında 2.095.991,58 TL nakit 950.000 TL çek olarak toplamda 3.045.991,58 TL tahsilat yapıldığını, ana para olarak 2.014.846,29 TL alacakları kaldığını, işlemiş faizin de 497.962,57 TL olduğunu, alacağın ödenmemesi durumunda davacının büyük sıkıntıya gireceğini belki de iflas edeceğini belirterek ihtiyati haciz talep ettiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 11.10.2022 tarihli değişik iş kararında; “…Alacaklı yanca ibraz edilen faturalar incelenmiş teslim alan kısmında imza olmadığı görülmüştür.Fatura iş yapmış veya mal satmış olan tacirin tek taraflı olarak düzenlediği bir belgedir. Faturaların iade olup olmadığı, taraflar arasındaki kararlaştırmaya uygun olarak düzenlenip düzenlenmedikleri, davacının bu faturalar karşılığı davalıya mal teslim edip etmediği, yapılan kısmi ödemelerin bu faturalara istinaden mi olup olmadığı hususları ve talep edenin karşı taraftan alacaklı olup olmadığının tespiti yargılamayı gerektirmekte olup sunulan belgelerden İİK 257/1. maddesindeki koşulların oluştuğu kolaylıkla çıkarılamamaktadır.Yaklaşık ispatı yakalayacak mahiyette somut bir delil ibraz edilmemiştir. Davacının sunduğu içeriğinde teslim alan imzası olmayan faturalar, yine tek taraflı düzenlenmiş cari hesap ekstresi ile çek fotokopileri ve banka havale/eft makbuzları yaklaşık ispatı sağlamaktan uzaktır. Alacağın var olup olmadığı, varsa muaccel olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirmektedir…” gerekçesiyle, alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.Bu karara karşı, alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, e-faturalara herhangi bir itiraz olmadığını, fatura ve mal tesliminden sonra müvekkili şirketin hesabına ödeme olduğunu, borçlu davalının yapmış olduğu ödeme açıklamalarının müvekkili tarafından düzenlenen faturalar ve yapılan satışa ilişkin olduğunu kanıtladığını, yaklaşık ispat kuralını karşıladığını, malları teslim etmesine rağmen beş aylık süre zarfında ödemenin tamamlanmadığını, makul sürelerin çoktan geçtiğini, alacağın muaccel hale geldiğini, müvekkili alacağının rehin veya herhangi bir teminat altında olmadığını, yaklaşık ispat sağlayacak belgelerin dosyada olmasına rağmen eksik inceleme ile karar verildiğini iddia ederek, 11.10.2022 tarihli kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bukarara karşı, alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı vekili, talep dilekçesinde, davalı şirket ile anlaşma gereğince üç adet e-fatura karşılığında malzemenin satılarak teslim edildiğini, e-faturalara herhangi bir itiraz olmadığı gibi davalı tarafça kısmi ödemeler gerçekleştirildiğini, ancak ana para olarak bakiye 2.014.846,29 TL alacak kaldığını, müvekkilinin borçluya sattığı ürünlerin yurt dışından peşin ödeme ile alınan mallar olduğunu, borçlunun fatura tarihinden itibaren yedi gün içinde fatura bakiyesini ödemesi gerekirken aksatarak kısmen nakit ve çek ile ödeme yaptığını, ağustos ayından bu yana ise ödeme yapmadığını, haricen yapılan araştırmada borçlunun kaçma ve adına kayıtlı malları üçüncü kişiler üzerine kaçırma hazırlığı içerisinde bulunduğunun öğrenildiğini iddia ederek, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Talep dilekçesinin ekinde e-fatura örnekleri, dekont örnekleri ve çek örnekleri ibraz edilmiştir.İhtiyati haciz İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir geçici hukuki koruma kurumu olup, yargılamadan önce talep edilebileceği gibi derdest bir dava içinde de istenmesi mümkündür. Talep eden vekili, müvekkilinin alacağını satım ilişkisine dayandırmıştır. İlk derece mahkemesince yaklaşık ispat koşulu yerine “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir gerekçenin kullanılması isabetsiz olmuştur. Çünkü, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” koşulu aranmamaktadır. Mevcut aşamada sunulan deliller kapsamında İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde sonuç olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Alacağın varlığı ve miktarı konusundaki yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, henüz muaccel olmayan alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen İİK’nın 257/2. maddesinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.1 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 15.12..2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.