Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2228 E. 2022/1835 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2228
KARAR NO: 2022/1835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2022
NUMARASI: 2022/797 E. – 2022/757 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız açılan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin avukat olarak görev yaptığını, 23.08.2022 tarihinde elektrik kaçağından kaynaklanan yangın nedeni ile ofiste bulunan eşyalarla birlikte saklanması zorunlu olan ticari belgelerin de yanarak veya ıslanarak zayi olduğunun itfaiye raporuyla belirlendiğini ileri sürerek, müvekkilinin Avukatlık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu gereğince saklamakla yükümlü olduğu 2012-2013-2014-2015-2016 dönemi serbest meslek kazanç defteri, 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 yılları serbest meslek makbuzları ve gider pusulaları, vekaletname asılları, müvekkilinden ve borçlulardan alınan ibraname asılları, müvekkillerine ait teminat mektupları asılları, müvekkillerden alınan talimatname asılları, dava ve icra takip dosyalarına ilişkin evrak asılları, müvekkili kurum ve şahıslara ait çek, senet, fatura ve sözleşme asılları, fatura ve sair her türlü belge ve evraklarının TKK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla, tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibrazı hususunda zorunluluk getirilmiştir.Bu madde hükmüne göre tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içerisinde zayi olursa, tacir 15 günlük süre içerisinde bu hususta mahkemeye başvurarak kendisine belge verilmesini talep edebilir. Maddede yer alan ‘gibi’ sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını göstermektedir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği gibi, olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine mahkemenin kesin kanaat getirmesi de gerekmektedir.Konuya ilişkin mevzuattaki düzenlemeler ve yine benzer konuda içtihadı bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/02/2018 tarih, 2016-7235/1044 sayılı ilamı dikkate alınarak; (aynı yönde bkz. 11 HD’nin 14.02.2018 tarih ve 2016-13133/1076, 28.02.2018 tarih ve 2016-9107/1498 sayılı kararları) bu haliyle TTK madde 82/7’de belirtildiği gibi ancak tacirlerin saklamakla yükümlü oldukları belgeler hakkında mahkememizden zayi belgesi talep edebilecekleri, talepte bulunanın kendisinin avukatlık mesleğini icra ettiği, tacir olmadığı, bu nedenle talebinin dinleme şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla talebin reddine… ” gerekçesiyle talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Verilen karar neticesinde, mesleği gereğince ticari kayıt ve belgeleri saklamak zorunda olan müvekkilinin zarar gördüğünü, karar sebebiyle müvekkilinin ileride hak kayıplarına uğrama ihtimali bulunduğunu, mahkemenin kabulünün aksine Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde, Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesi hükmünde belirtilen “yangın, yer sarsıntısı, su basması” gibi mücbir sebeplerden herhangi birisi nedeniyle defter ve belgelerin zayi olması halinde TTK’nın 82. maddesine uygun olarak mahkemeye başvurarak zayi belgesi alınabileceğinin belirlendiğini, müvekkilinin tutma ve saklama yükümlülüğü bulunan defter ve belgelere ilişkin hukuki ve cezai sorumluluğunun bulunduğunu, Medeni Kanun’un 1. maddesi uyarınca kıyasen hüküm verilmesi ve kanun boşluğu olduğunun kabulü gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Davacı, avukat olup tacir değildir. Belirtilen maddede zayi belgesinin tacir tarafından talep edilebileceği vurgulanmıştır. Maddede açık düzenleme bulunduğundan kanun boşluğundan söz edilemez. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.05.2015 tarih ve 2015/5074-11683 E.K., 28.04.2014 tarih ve 2014/274-7901 E.K., 21.04.2008 tarih ve 2007/4039 E., 2008/5380 K.sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere tacir olmayan kişilerin, TTK’nın 82. maddesi kapsamında zayi belgesi istemeleri mümkün olmadığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.30.12.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.