Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2182 E. 2022/1706 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2182
KARAR NO: 2022/1706
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2022
NUMARASI: 2022/29 E. – 2022/375 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava konusu Tasfiye halinde … Ticaret Limited Şirketi’ne yönelik Bakırköy 37. İş Mahkemesinin 2021/473 esas sayılı dosyası ile dava bulunduğunu, yargılama aşamasında dava konusu şirketin re’sen tasfiye sonucunda sicilden terkin edildiğinin anlaşılması nedeniyle sicil müdürlüğüne yöneltildiğini ileri sürerek, anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.İlk derece mahkemesinin 20.05.2021 tarih ve 2021/426-393 E.K. sayılı kararıyla, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 10.12.2021 tarih ve 2021/1334-1558 E.K. sayılı kararı ile kaldırılmış ve ilk derece mahkemesince, şirketin sicil dosyası getirilerek yeniden yargılama yapılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin, dava açılmadan önce mahkememizin 2015/1051 esas 2016/57 karar sayılı dosyası yönünden herhangi bir dosya ile sınırlı olmaksızın ihya edildiği, şirkete de şirket ortağı olan …’nın tasfiye memuru olarak atandığı, söz konusu kararın kesinleştiği, dolayısıyla davacı tarafından daha önce ihya edilen ve sicil kaydı açık bulunan şirketin yeniden ihya edilmesini istemekte hukuki yararı bulunmadığından açılan davanın usulden reddine…” gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilince, … İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasının talep edildiğini, mahkemece dava konusu şirketin, dava açılmadan önce Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1051 Esas ve 2016/57 Karar sayılı dosyasında, herhangi bir dosya ile sınırlı olmaksızın ihya edilerek, şirkete tasfiye memuru atanmasına ilişkin kararın kesinleşmesi nedeniyle, bu kararla ihya edilen ve kaydı açık olan şirketin yeniden ihyasının gerekmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, ancak gerekçede gösterilen tescil işleminin, şirketin sicil kaydının tüm hukuki işlemler için açıldığını ve şirketin yeniden faaliyete geçtiğini göstermediğini, anılan kararın sadece davanın tarafları yönünden bağlayıcı olduğunu, müvekkilinin dosyası yönünden ihya kararı verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası istenen şirket, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca 13.08.2014 tarihinde sicil memurluğunca re’sen terkin edilerek sicil kaydı kapatılmıştır. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2015 tarih ve 2015/1051 Esas ve 2016/57 Karar sayılı ilamı ile terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmiştir. İhya kararının gerekçesinde, ihyanın Bakırköy 8. İş Mahkemesinin 2010/624 Esas sayılı dosyası ve infaz işlemleri ile ilgili olduğu açıklanmasına rağmen, tasfiyenin sınırlandırılmadan verilen ihya kararının kesinleştiği görülmüştür. Şirketin sicil kaydının TTK’nın geçici 7.maddesine göre kapatılmasına rağmen, aynı mahkemenin 15.12.2018 tarihli ek kararıyla şirkete tasfiye memuru atanmış ve kesinleşen bu kararlar sicil memurluğunca tescil ve ilan edilmiştir. Sicil Müdürlüğünden getirtilen belgelerde de şirketin tasfiyesinin kaldırıldığı ve şirketin tüzel kişiliğinin ihya davası tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmaktadır. Ticaret şirketlerinin tasfiye edilmesinden sonra, ek tasfiyeyi gerektirecek bir zorunluluğun ortaya çıkması halinde, bu ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin ihyası talep edilebilir. Bu nedenle gerek TTK’nın 547. maddesi ve gerekse geçici 7. maddesi uyarınca yapılacak ihya işleminin, ek tasfiye amacıyla sınırlandırılması gerektiği uygulamada kabul edilmiştir. Bu kapsamda, belirli bir ek tasfiye işlemi için ihya edilen şirketin, sadece o ek tasfiyenin amacıyla sınırlı işlemler yapabileceği, bunu dışında iş ve işlemler yapamayacağı kabul edilmelidir. Başka bir alacak dosyası nedeniyle şirketin o dosya ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmiş olması, bu işlemin gelecekteki tüm davalar dava ve işlemler yönünden şirketin ihya edildiği anlamına gelmemelidir. Ancak somut olayda, şirketin ihyasının sınırlandırılmadan yapılması ve ihya tarihi itibariyle şirketin sicil kaydının açık olması nedeniyle yeniden ihyasına gerek bulunmamaktadır. İstinaf başvurusunda emsal olarak gösterilen Dairemizin 2020/804 Esas, 2021/834 Karar sayılı ilamına konu uyuşmazlıkta ise şirketin daha önce belirli bir dosya ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmesi nedeniyle değerlendirme yapılarak, şirketin ihyasına karar verilmiştir. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, daha önceki ek tasfiyenin sınırlandırılmamış olması ile tasfiye memuru atanmasına ilişkin kararların kesinleştiği ve bu kararların istinaf konusu olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15.12.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.