Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2179 E. 2022/1707 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2179
KARAR NO: 2022/1707
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2021/843 E. – 2022/734 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıya ait emtiayı kara yoluyla yurt dışına taşıdığını, Denizli-Tbılısi/Gürcistan arasında gerçekleştirilen taşıma hizmetine karşı düzenlenen 16.08.2021 tarih ve 1.900,00 USD tutarlı navlun faturasının ödenmemesi üzerine başlatılan takibe ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının haksız olduğunu, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası “Denizli- TBIBILISI taşımasına ait navlun faturası. 1.900,00 USD ” açıklaması ile 1.900,00 USD alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı , borçlu tarafından yasal süresinde yapılan itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası, kendine özgü şartları olan bir dava türü olup, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir.İİK’nun 58. maddesine göre takibe konu alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK’nun 12.05.1999 tarih 99/12-271 E, 99/301 K. sayılı kararı).Davaya konu takip talebi incelendiğinde 1.900,00 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, alacağın TL karşılığının ya da harca esas değerin takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda İİK ‘ya uygun olarak düzenlenmiş bir takip talebinden ve dolayısıyla geçerli bir icra takibinden bahsedilemez.Yukarıda yapılan açıklamalar gereği, itirazın iptali davasının görülebilmesi için aranan geçerli bir icra takibi bulunması dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar” gerekçesiyle geçerli bir takip bulunmaması nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Takip talebini düzenleyen İİK’nın 58. maddesi uyarınca, yabancı para alacaklarında, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin belirtilmesinin yeterli olduğunu, UYAP sisteminde, icra takibinin nasıl başlatılacağının da Devletin hükümranlık hakkının bir gereği olarak belirlendiğini, takibin sistem üzerinden başlatıldığını ve sistemin takip talebine müdahale edilmesine imkan vermediğini, harcın takip tarihindeki kura göre sistemce belirlenerek tahsil edildiğini, takibin hiçbir aşamasında harca esas değerin gösterildiği bir alan bulunmadığını, o günkü kurun dahi görünmediğini, sistemin otomatik olarak yabancı parayı Türk Lirasına çevirerek harç tahsil ettiğini, aşamaların birisinde yabancı paranın “fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden” butonu ekleyerek yabancı para alacağını ne şekilde talep edildiğinin sorulduğunu, Türk Lirası ile tutarı gösterme zorunluluğunun asıl mahiyetinin, harca esas değerin belirlenmesi olduğunu, UYAP üzerinden açılan takiplerde ise sistemin bunu otomatik olarak yaptığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ilişkisinde, davacı tarafından taşınan emtia nedeniyle takibe konu 16.08.2021 tarih ve 1.900,00 USD bedelli navlun faturası düzenlenmiştir. Anılan fatura bedelinin ödenmemesi üzerine, davacı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 1.900,00 USD’nin tahsili amacıyla takip başlatılmıştır. Davalının, icra dairesinin yetkisi ile borca itirazı üzerine duran takibin harekete geçirilmesi amacıyla eldeki dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince takibin İİK’nın 58. maddesine aykırı yapıldığı belirlenerek, davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. İİK’nın 58/3.maddesinde, “Alacağın veya istenen teminatın Türk Parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlenmeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;” takip talebinde gösterilmelidir.TBK’nın 99. maddesinde “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Maddenin son fıkrasında Ülke parası dışında, başka bir para birimiyle belirlenmiş para alacaklarının aynen ödenmesine imkan tanınmıştır. Bu yönüyle anılan madde , 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. maddesinden farklı bir düzenleme içermektedir. Gerçekten de 818 sayılı BK’nın 83. maddesinin son fıkrasında, “Yabancı para borcunun vadesinin ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk Parası ile ödenmesini isteyebilir. ” düzenlemesi bulunmaktaydı. İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararı 818. sayılı BK’nın yürürlükte bulunduğu dönemde verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 20.06.2013 tarih ve 2013/7875 – 11547 E- K sayılı kararı da benzer niteliktedir. Bu kararlardan sonra TBK’nın 99. maddesi ile getirilen düzenleme dikkate alındığında, döviz alacağının aynen ödenmesinin talep edilebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, fatura ve sözleşmedeki kayıt nedeniyle aynen ödeme talep edebilir. İİK’nın 58. maddesindeki düzenleme, icra takip harcın belirlenmesine ilişkin olup UYAP ortamında başlatılan takiplerde harcın sistem tarafından otomatik olarak hesaplanıp tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Takip bu nedenle geçerli olduğundan, Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince dava şartı yanlış değerlendirilerek karar verildiğinden, istinafa konu kararın HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.12.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.