Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/2021 E. 2022/1512 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2021
KARAR NO: 2022/1512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07.07.2022 tarihli ara karar
NUMARASI: 2022/170 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
Taraflar arasındaki istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Ltd. Şti.’nden ciro yoluyla almış olduğu 30.12.2021 tarihli 34.000,00 TL’lik ve 31.01 .2022 tarihli 75.000,00 TL’lik çekleri zayi ettiğini ,zayi olan çeklerle birlikte 4 adet çek için çeklerin iptali için İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/783 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını ,dava devam ederken dava konusu çeklerin davalı yedinde olduğunun mahkemeye bildirildiğini ,iki çekin 22.10.2021 tarihinde şirketten teslim alındığını çekleri ciranta olan şirketten müvekkilinin aldığını , yasal hamil olduğunu ,çeklerin müvekkili tarafından ciro edilmediğini ,çekler üzerinde …’ın cirosu bulunduğunun anlaşıldığını ,bu şahsın çekleri nasıl ele geçirdiğinin bilinmediğini ,davalı İle ciro eden arasında ticari ilişkinin ve bir iş ilişkisinin bulunmadığını, çekleri eline geçiren …’ın sorumluluktan kurtulmak için davalı ile işbirliği yaparak haksız menfaat temin etmek için ciro işlemi yaptıklarının yargılama sonucu sübut bulacağını iddia ederek, çeklerin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, dava sonuna kadar çeklerin yasal işlem görmemesi için tedbir kararı verilmesini, ayrıca yasal sürede muhatap bankaya ibraz edilmemiş olduğundan çek vasfının kaybettiğinin hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 07/07/2022 tarihli ara kararında; “…davanın 30.12.2021 tarihli 34.000,00 TL bedelli ve 31.01.2022 tarihli 75.000,00 TL bedelli çeklerin istirdatı talebine ilişkin olduğu ,davacının tedbir talebinin İİK 72/3 kapsamında kaldığı ,tedbirin davanın konusunu teşkil etmediği” gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarla, Çekleri ciro ederek …’a veren …’ın dava konusu çekleri müvekkilinin işyerinden çaldığını, bu çekleri …’a ciro ederek verdiğini, …’ın da çeklerin çalıntı olduğunu bilerek ciro aldığının İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2022/599 sayılı dosyasındaki beyanlarla sabit olduğunu, dava konusu çeklerle ilgili İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra takibi sonucunda davalının çek bedellerini tahsil edeceğini, dava ile temin etmek istedikleri haklarının zayi olacağını, icra dosyasına yatacak paraların takdir olunacak teminat karşılığında davalı alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesi taleplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, yasada çek hamili olduğunu ve zayi ettiğini iddia eden kişinin istirdat davası açabileceğine hükmedildiğini, ancak istirdat davasında çek hamilinin çek bedellerini tahsil etmesine engel bir hüküm bulunmadığını, mahkemenin taleplerini İİK’nın 72. maddesine göre değerlendirdiğini, oysa taleplerinin HMK’nın 390/2. maddesine göre yapıldığını, bu madde hükmüne göre tedbir kararı verilmesi gerektiğini, bir an için İİK’nın 72. maddesine göre talep değerlendirilmiş olsa bile, dosyada yatacak paranın %15 teminatla alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, tedbir talebinin reddine dair ara kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı davasında dava konusu çeklerin yasal işlem görmemesi için tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, dava dışı … Hiz.Tic.Ltd.Ştinin … Batı Ataşehir Şubesindeki çek hesabından dava dışı … Ltd.Şti adına 31.01.2022 tarihinde keşide edilen 75.000,00 TL bedelli çekin ,dava dışı … tarafından davalı …’a , daha sonra dava dışı …A.Ş şirketine ve faktoring şirketine ciro edildiği , 01.02.2022 tarihinde çekin bankaya ibrazında İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında ödeme yasağı kararı gereğince herhangi bir işlem yapılmayarak iade edildiğinin belirtildiği ,34.000,00 TL bedelli çekin ise yine aynı hesaptan aynı şirkete karşı 30.12.2021 tarihinde keşide edildiği ,çekin aynı şekilde ciro edildiği ve banka tarafından ödeme yasağı gereğince 30.12.2021 tarihinde işlem yapılmayarak iade edildiğine dair şerh düşüldüğü ,davacı tarafça 06.12.2021 tarihli dava dilekçesi İle zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığı , İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/783 Esas sayılı dosyasında davalı …’ın vekili vasıtası İle müdahale talebinde bulunarak , çeklerin kaybolma iddiasının gerçeği yansıtmadığını ,iki çekin müvekkilinde bulunduğunu , davacının çek üzerinde hak sahibi olmadığını iddia ettiği ,davacının dava dilekçesinde , çeklerin lehtarı dava dışı şirket adına düzenlemiş olduğu ,23.11.2021 ,24.11.2021 tarihli e- fatura örneklerini ,22.10.2021 tarihli tahsilat makbuz örneğini ibraz ettiği, çek iptali davasında davalının müdahalesi üzerine istirdat davasını açtığı , ilgili çek istirdatı dosyasında verilen İhtiyati tedbir kararının kaldırıldığı ,davalı tarafından , İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, dava dışı çek keşidecisi ve lehtarı şirket ile çekteki ciranta … hakkında ,dava konusu çeklerinde yer aldığı toplam dört adet çekten dolayı 345.994,53 TL alacağın tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü İcra takibi başlattığı ,takip tarihinin 23.05.2022 olduğu ,davacı tarafça 01.12.2021 tarihinde Karaköy Polis Merkezi Amirliğine şikayette bulunduğu ,şikayetinde , … Led aydınlatma işyerini işlettiğini ,işi gereği çek alışverişi yaptığını ,çeklerin olmadığını farkettiğini belirterek ,bulunmasını ve teslimini talep ettiği , dava dışı ciranta …’ın 23.06.2022 tarihli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/114734 soruşturma sayılı sorgulama tutanağına geçen beyanında ,elektrik malzemeleri satarak geçimini sağladığını ,…’ın eski müşterisi olduğunu ,Ekim 2021 yılı içerisinde …’in İş hanındaki işyerine gittiğini ,masanın üzerinde o gün dört adet çek olduğunu , kendisinin yaptığı iş nedeniyle İflas ettiği için ve borçlarının olduğunu için o an şeytana uyarak masada bulunan dört çeki çalarak gittiğini , daha sonra bu çekleri … isimli şahsa Galata kulesinin önünde çay bahçesinde çekleri çalmış olduğu tarihten yaklaşık iki gün sonra borcu karşılığı verdiğini .ancak bir kaç ay sonra çekleri çaldığını söylediğini ,hatta kendisinin batık olduğunu bu şahsın bildiğini ,çekleri ciro yaparak teslim ettiğini ,aradan geçen sürede şahsın çekleri faktoring şirketine kırdırmak için gittiğinde olumsuz yanıt aldığını ,akabinde çeklerin ödeme tarihlerini beklediğini İcra takibine konu ettiğine dair beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 389/1. maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.Somut olayda, özellikle her ne kadar dava dışı ciranta çekleri çaldığını ve davalıya verdiğini belirtmiş ise de aynı ifadede davalıya çekleri verdiği anda çeklerin çalıntı olduğunu söylemediğini ifade etmiştir. Bu durumda davalının dava konusu çekleri iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu bulunduğunun yaklaşık ispatının gerçekleştiğinden söz etmek mümkün görülmemektedir. Bu nedenlerle mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının reddine dair hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.11.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.