Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1966 E. 2022/1485 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1966
KARAR NO: 2022/1485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/08/2022
NUMARASI: 2022/739 E. 2022/680 K.
DAVANIN KONUSU: Çek İptali
Taraflar arasındaki çek iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … bank Güngören Şubesi’nin …,… ve … seri numaralı, keşide tarihi, keşide yeri ve çek bedeli olmayan çeklerin zilyedi olduğunu, bu çeklerin kaybedildiğini, çekin kaybolduğunun fark edilmesinden sonra müvekkili tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulduğunu, soruşturma numrasının sonradan paylaşılacağını, muhatap bankaya gerekli talimatın verildiğini, … seri numaralı çekin üzerinde …’in imzası bulunduğunu, nedeni ise imzası atılıp diğer keşide yeri, tarihi ve çek bedeli yazılmadan vazgeçilmiş ve yarıda kalmış olması olduğunu, bu sebeple de müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlarla karşılaşma durumu olduğunu, çekin üçüncü şahısların eline geçmesinin müvekkili açısından telafisi imkânsız zararlar doğurabileceğini ileri sürerek, … bank Güngören Şubesi’nin … IBAN numaralı hesabı üzerinden …, … ve … seri numaralı çeklerin bedelinin bankadan alınmaması için öncelikle ödeme yasağı konulmasını, devamında da adı geçen çeklerin zayii nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” … Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır). Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Talep dilekçesi içeriği incelendiğinde davacı tarafın 3 adet seri numarası bildirilen çek yaprağının keşidecisi konumunda olduğu, yetkili hamili olmadığı, …’in şirket yetkilisi olduğu, 3 adet çek yaprağından sadece 1 adetinde şirket yetkilisinin imzası olduğu, diğer 2 adet çek yaprağında keşidecisi imzasının olmadığı çeklerin keşide yeri, keşide tarihleri ve bedellerinin boş olduğu, kıymetli evrak iptali davasının keşidecisi tarafından açılmayacağından aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. … ” gerekçesiyle, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … bank Güngören Şubesi’nin …, … ve … nolu çekleri hakkında zayi iptali talepleri olduğunu, .., .. ve … nolu çeklerden tanesinde şirket yetkilisi …’in imzasının bulunduğunu (…) ve diğerlerinin de boş olduğunu, bununla ilgili verilen husumet yokluğundan sebep yerel mahkeme tarafından red kararı verilmişse de bu kararın hukuka aykırı olduğunu, telafisi güç zararlar doğacağını, en azından ödeme yasağı talebinin kabul görmesi gerektiğini, tüm bu çekler hakkında kaybolmasından /çalınmasından ötürü Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, bu çeklerin ticari çek olmasından ötürü hiçbir ticari iş ve eyleme konu olmamışken yerel mahkemenin böyle bir karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yüksek mahkemede maddi olguları, hukuk normlarını ayrıntılı ortaya koyabilmek için duruşmalı istinaf incelemesi yapılması gerektiğini, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757 ve devamı hükümleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kıymetli evrakın iptali müessesesi TTK’nın 651 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. Senedin iptaline karar verilmesini, kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi isteyebilir .Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652.maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin veya temsilcisinin TTK’nın 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Keşidecinin bu davayı açmakta esasen hukuk yararı yoktur. Bu çekler üçüncü şahıslarca doldurulup keşideciden alacak talep edilirse, keşidecinin sahteciliğe dayalı menfi tespit talep hakları mevcut olup, istenilen hukuki korumanın bu şekilde sağlanması mümkündür. .Davacı vekilince dava dilekçesinde, müvekkil şirketin … bank Güngören Şubesi’nin …, … ve … seri numaralı, keşide tarihi, keşide yeri ve çek bedeli olmayan çeklerin zilyedi olduğunu ve çeklerin kaybolduğunu, … seri numaralı çekin üzerinde …’in imzası bulunduğunu ileri sürerek çeklerin iptaline karar verilmesi talep edilmiş ve çeklerde keşide tarihi, çek bedeli ve keşide yeri olmadığı, yani çeklerin boş olduğu belirtilmiştir. İstinaf dilekçesinde de müvekkilinin çeklerin hamili olduğunu ileri sürmediği gibi buna ilişkin bir belge de sunmamıştır. Bu durumda çekin keşidecisi olduğu anlaşılan davacının çek iptali davası açmayacağı, bu nedenle istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir Açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilince ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,10.11.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi..
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.