Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1961 E. 2022/1519 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1961
KARAR NO: 2022/1519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21.07.2022
NUMARASI: 2022/506 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ve borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan telafisi güç zararların doğmaması ve davacının alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi amacıyla davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile bankalarda bulunan mevduatlardaki tutarlarının ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 21.07.2022 tarihli ara kararıyla; “…Somut olayda; davacının alacağının varlığına ilişkin iddialarının yargılamayı gerektirdiği, dosya kapsamına sunulan cari hesap dökümleri, faturalar ile davacı taraf alacağını yaklaşık ispat edemediği değerlendirilmiş olup, bu nedenle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karar verilmiştir.” gerekçesiyle, yasal koşulları bulunmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, emsal Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, fatura ve sevk irsaliyesinin alacağın varlığının ispatı ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli görüldüğünü, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek 21.07.2022 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın kaldırılmasınına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Uyuşmazlık, davacı şirketin ihtiyati haciz talebinin ve mahkeme kararına itirazlarının yerinde olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirket tarafından davalı şirket adına çok sayıda e-fatura düzenlendiği, fatura örneklerinin, sevk irsaliye örneğinin, sevkiyat örneğinin, birtakım mail yazışmalarının dosya içerisinde olduğu, davacı vekili tarafından söz konusu cari hesap ekstresi ile birlikte bilgi ve belgelerin dosya içerisine ibraz edilmiş olduğu, davalı hakkında ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı şirketin itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir.İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşul da kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti ” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. İİK’nın 258/2. maddesinde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat getirmeye yeterli delillerin dosyaya ibrazı yeterli olmakla birlikte, somut olayda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle isabetli olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/2. ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin verdiği ihtiyati haciz kararının reddine dair verilen ara karar isabetli bulunduğundan, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.11.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.