Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/196 E. 2022/247 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/196
KARAR NO: 2022/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07.12.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/534
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair verilen ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım sözleşmesinde müvekkilinin gıda maddesi satarak teslim ettiğini, satıma ilişkin düzenlenen 15 adet faturanın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, öncelikle ihtiyati haciz/ tedbir kararı verilmesini ve ve itirazın iptalini istemiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebi tensiple birlikte değerlendirilerek reddedilmiştir. Davacı vekili 07.12.2021 tarihli oturumunda ihtiyati haciz talebini yinelemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU ARA KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 07.12.2021 tarihli ara kararıyla; “…Davaya konu istem yargılamayı gerektirmekte olup, dosya kapsamındaki delil durumu dikkate alındığında bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı anlaşılmıştır.Ayrıca, Mahkememizin 27/08/2021 tarihli ihtiyati haczin reddine ilişkin gerekçeli ara kararının taraflara tebliğ edilmediği ve dolayısıyla ara kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin 07/12/2021 tarihli duruşmadaki talebini HMK 396. Madde kapsamında değerlendirilmesi halinde de 27/08/2021 tarihli karar sonrasında dosyada delil durumunda yaklaşık ispat koşulunu sağlamaya yeter nitelikte değişiklik bulunmamakta olup, talebin bu yönden de reddi gerekmiştir. Sonuç itibariyle bu aşamada ihtiyati haciz yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilemediği ve istem yargılamayı gerektirdiğinden, HMK 389 ve 396. madde koşulları oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin HMK’nın 389 ve 396. madde koşulları oluşmadığından reddine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati thaciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını aynen tekrarlamış ve müvekkilinin satım konusu ürünleri eksiksiz şekilde teslim ettiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan fatura ve cari hesap kayıtlarından, müvekkilinin alacaklı olduğunun anlaşılmasına rağmen, haklılığın yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının borcunun varlığını bildiği halde takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, benzer olaylarda ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğinin Yargıtayca benimsendiğini, ihtiyati haciz için alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmediğini ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, davalının mal varlığını üçüncü kişilere devir etmesi halinde alacağın tahsil edilemeyeceğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İstinaf incelemesine konu talep, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve mikterı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda; ihtiyati haciz talep edilirken cari hesap ekstresi ve faturalar ibraz edilmiştir. Bunun dışında sevk irsaliyesi ve cari hesap mutabakatı bulunmamaktadır. Dosya kapsamında bir kısım Ba-Bs formları bulunmakta ise de davacı yanca, davalı tarafından vergi dairesine davalı tarafından sunulan formlarda faturaların kayıtlı olduğu ileri sürülmemiştir. Bu durumda, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının varlığı ve miktarının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığından söz edilemez. İlk derece mahkemesince tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, elde edilecek delilere göre, yeniden talep edilmesi halinde her zaman geçici hukuki koruma tedbirleri ile ilgili mahkemesince değerlendirme yapılabileceği dikkate alındığında, mahkeme kararı ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararı isabetli olup davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.03.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.