Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1950 E. 2022/1491 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1950
KARAR NO: 2022/1491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2022
NUMARASI: 2021/894 E. – 2022/46 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Tic. Ltd. Şti. isimli şirketten alacaklı olduğunu, sicilden terkin edilen bu şirkete karşı alacağın tahsili amacıyla tasfiyeden evvel İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski dosya no; … Esas) dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, adı geçen şirkete icra takibinin devamının sağlanması için şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğini, takibin dayanağı olan çekin keşidecisinin adı geçen şirket olduğunu, takipte borçlu konumda olduğunu, takibin, 2011 yılında terkin ve tasfiyeden önce başlatıldığını, şirketin ise 26.12.2014 tarihinde tasfiye edildiğini, şirketin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/735 Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin aleyhine menfi tespit davası açtığını, yargılama devam ederken tasfiye sürecine girdiğini, ancak tasfiye süreci tamamlanmadan önce yargılamanın tamamlanmış olduğunu ve 14.10.2014 tarihinde lehlerine gerekçeli karar verildiğini, devamında Yargıtay ilamıyla ilgili hükmün onanıp kesinleştiğini, tasfiye memuru olan …’ın, aynı zamanda şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu ileri sürerek, … Tic. Ltd. Şti. isimli şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin sadece yasal hasım olduğunu, husumetin aynı zamanda son tasfiye memuruna da yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilince TTK’nın 32.maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğü 34.maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerinin, müvekkilince tespit edilemeyeceğini, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, yasal hasım olan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini savunarak, müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir. Davalı …, cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” … Dava, limited şirketin ihyasına ilişkindir. Bilindiği gibi şirketin ihyası-ek tasfiyesi talebinin kabul edilebilmesi için şirketin şeklen tasfiyesinin tamamlanmış ve bu nedenle sicilden terkin ve bu şekilde tüzel kişiliğinin sona ermiş olması ve TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiyenin gerekli bulunması yeterlidir. Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkininden önceki merkez adresine göre davayı görmeye mahkememiz görevli ve yetkilidir. İhyası istenen şirketin tasfiyesini tamamlayarak ticaret sicilinden 26/12/2014 tarihinde terkin edildiği ve bu hususun da tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirketin, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip açıldığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ihyası istenen şirketin terkin ile sona eren tüzel kişiliğinin yeniden kazandırılması ve ek tasfiyesi zorunludur. Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince talebin kabulü halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekir. Mahkememizce terkinden önceki tasfiye memuru olan davalının, yeniden tasfiye memuru olarak atanması uygun bulunmuştur. …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin 452629-0 numarasında kayıtlı iken tasfiye yolu ile terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar yeniden tescili suretiyle ihyasına, önceki tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın Geçici 7.maddesinin 15.fıkrasına istinaf dilekçesinde yer vermiş, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda şirketin ihyasına karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Tasfiye ile terkin olunan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi aleyhinde davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski dosya no; … Esas) ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, …nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin 26.12.2014 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memurunun ise şirket ortağı … olduğu anlaşılmaktadır. İhyası talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erip 26.12.2014 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir.Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması veya devam eden bir dava bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir.İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Dosya kapsamından; davacı tarafından, tasfiyesi istenen şirket ve diğer iki borçlu aleyhine, terkin tarihinden önce 01.12.2011 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas) dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 12.11.2011 tarihli ve 45.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin keşidecisinin … Limited Şirketi olduğu, çekin davacıya ciro edildiği, davacı tarafından çekin bankaya ibraz edildiği ancak çekin ödenmediği, icra dosyasının yenileme sonucu yeni esas numarasının … Esas olduğu, tasfiyenin tamamlanarak şirketin terkin edildiği tarihte icra takibinin derdest olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine başlatıldığı anlaşılan ilamsız icra takibinin derdest olduğu, derdest olan bu takibin devamının sağlanması ve takip işlemlerinin yapılması bakımından, tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı … tarafından istinaf dilekçesinde TTK’nın Geçici 7.maddesine yer vermiş ve kararın kaldırılmasını istemiştir. İhyası istenen şirket, tasfiye sonucu sicilden terkin edilmiş olup, TTK’nın Geçici 7.maddesi kapsamında resen terkin işlemi söz konusu değildir. TTK’nın 547.maddesinde düzenlenen ihya davası için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü sürenin öngörülmediği, bu nedenle anılan maddede yer alan 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’ın istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Ancak yukarıda da açıklandığı üzere, ticaret şirketlerinin tasfiye edilmesinden sonra, ek tasfiyeyi gerektirecek bir zorunluluğun ortaya çıkması halinde, bu ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin ihyası talep edilebilecek olup bu nedenle TTK’nın 547. maddesi uyarınca yapılacak ihya işleminin, ek tasfiye amacıyla sınırlandırılması gerektiği uygulamada kabul edilmiştir. Bu kapsamda, belirli bir ek tasfiye işlemi için ihya edilen şirketin, sadece o ek tasfiyenin amacıyla sınırlı işlemler yapabileceği, bunu dışında iş ve işlemler yapamayacağı kabul edilmelidir. Somut olayda da ek tasfiyenin gerektiği açık olup ilk derece mahkemesince, dava konusu olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski dosya no; … Esas) ile ilamsız icra takibi ve bu takip ilgili her türlü dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmelidir. Davalı …’ın istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, ilk derece mahkemesince ihya kararının sınırlandırılmadığı ” … terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar yeniden tescili suretiyle ihyasına … ” şeklinde karar verildiği anlaşıldığından, kararın bu yönden HMK’nın 33 ve 355.maddeleri uyarınca resen düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tasfiye memurunun ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde olmamakla birlikte kararın HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca resen düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı tasfiye memuru tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, HMK’nın 33, 353/1.b.2 ve 355. maddeleri uyarınca kararın re’sen düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;1-Davanın KABULÜ ile …nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski dosya no; … Esas) icra dosyasının takibi, infazı ve bu icra takibine ilişkin her türlü dava ile sınırlı olmak üzere, ticaret siciline yeniden tescili suretiyle İHYASINA, 2-Tasfiye memuru …’ın ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına,3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı tasfiye memurundan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 37,60 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya verilmesine; yasal hasım konumunda bulunan Ticaret Sicil Müdürlüğünün yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, 6-Kullanılmayan gider avanslarının, HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra, yatıran tarafa iadesine, 7- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; Dairemiz kararının niteliğine göre, davalı … tarafından yatırılmış olan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince, davalı tasfiye memuruna iadesine, b-Davalı … tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, kararımızın niteliğine göre, kendi üzerinde bırakılmasına, 8-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10.11.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.