Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1913 E. 2022/1516 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1913
KARAR NO: 2022/1516
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2022- 05.07.2022 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2022/462 D.İş. – 2022/469 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek karara karşı ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; borçlu … tarafından müvekkiline verilen 180.000,00 TL bedelli 23.12.2021 düzenleme tarihli, 02.02.2022 ödeme tarihli, düzenleme yeri İstanbul Kartal olan senedin vadesinde ödenmediğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimalinin bulunduğunu, uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 25.05.2022 tarihli kararında; 25/05/2022 tarihli 2022/462 Değişik İş 2022/469 Kararı ile borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Bu karar karşı, İİK’nın 265.maddesi uyarınca, borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin … Mah. … Nolu Sokak No:… Adapazarı/Sakarya olduğunu, ihtiyati haciz yargılamasında yetkili mahkemenin Sakarya Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, söz konusu ihtiyati haciz ve devamındaki icra takibinin usulsüz ve kötü niyetli bir şekilde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde ve İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinde açıldığını, senet üzerindeki hiçbir yazı ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin düzenleme tarihinin ve düzenleme yerinin yazılı olduğu bölümün ise senedin diğer kısımlarından tamamen farklı bir yazı ile ve tamamen farklı bir kalem ile yazıldığını, düzenleme yerinin geçersiz olduğunu, ihtiyati haciz yargılamasında yetkili mahkemenin borçlunun yerleşimi yeri mahkemesi olan Sakarya Mahkemeleri olduğunu, mahkemenin yapılan yargılamada yetkisinin bulunmadığını, yetkisiz mahkemede yapılan yargılama neticesinde müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilerek hesaplarına ve araçlarına haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, uygulandığını, ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, müvekkile karşı sahte senet ile başlatılan takibe yönelik olarak taraflarınca Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçlarından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, müvekkiline karşı başlatılan takibe, yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiklerini, ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkilinin araçlarının haczedildiğini, banka hesaplarına bloke konulduğunu, maddi zarara uğratıldığını, bu nedenle alacaklıya karşı açacakları tazminat davasına teminat olması ve İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini, davalar sonuçlanıncaya kadar alacaklının mahkeme nezdinde teminatı üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesine karar verilmesini, bu itibarla haksız yere konulan ihtiyati haczin kaldırılmasını, teminat tutarının alacaklıya iadesini önlemek üzere teminat üzerine tedbir konulması amacıyla davanın açılmaması zorunluluğunun doğduğunu, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, icra takibine itiraz ettiklerini, alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olmaları nedeniyle itiraz ve davalarının sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesini, ihtiyati haciz kapsamında müvekkili aleyhine uygulanan tüm haciz, yakalama ve blokelerin kaldırılması yönünde ara karar kurulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 05.07.2022 tarihli ek kararında; “…htiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun 2004 Sayılı İİK’nın 258. maddesinin göndermesiyle aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca, yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. İtiraz eden yetki itirazında bulunmuştur. Talep kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz talep edenin senedin keşide yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, senet üzerinde keşide yeri yok ise de keşideci adresinin yetkili olduğu, keşideci adresinin Sakarya olduğundan ihtiyati hacze itiraz edenin mahkememizin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülerek ihtiyati hacze itirazın yetki yönünden kabulü ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararı vermekte mahkeme yetkisiz olduğundan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve gerekçe ile hüküm arasında istikrar olmayıp doğru gerekçe ile yanlış hüküm kurulduğunu, mahkeme tarafından senet üzerinde keşide yeri yok ise keşideci adresinin yetkili olduğu, keşideci adresinin Sakarya olduğundan ihtiyati hacze itiraz edenin mahkemenin yetkisine yönelik itirazının yetki yönünden kabul edilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına dair hüküm kurulduğunu, ihtiyati haciz davasına konu dayanak belge olan bono incelendiğinde keşide yerinin Kartal/İstanbul olarak tanzim edildiğini, Yargıtay 12.HD’nin 2021/4849 Esas 2021/10662 Karar sayılı ilamında bonoya dayalı takibin genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde TTK 773/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda ödeme yeri olarak tanzim yerinin kabul edileceği ve ayrıca İİK’nın 50/1.maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceğini, dava konusu bonoda keşide yeri bulunduğu için yetkili mahkemenin de keşide yeri mahkemesi olduğunu, kaldı ki bunun mahkeme gerekçesinde de belirtildiğini iddia ederek, itirazın kabulüne dair ek kararın kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararın istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itiraz üzerine, itirazın mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair ek karar verilmiş; bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; ihtiyati haciz talep eden alacaklının 23.12.2021 düzenleme ve 02.02.2022 vade tarihli, 180.000,00 TL bedelli, düzenleyeni borçlu …, lehtarı … olan, bonodan kaynaklanan alacak nedeniyle ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, mahkemece 25.05.2022 tarihli değişik iş sayılı karar ile ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulüne karar verildiği, borçlu vekili tarafından İİK’nın 265.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edildiği, itirazının öncelikle mahkemenin yetkisine ilişkin bulunduğu ve müvekkilinin yerleşim yerinin Adapazarı/Sakarya olduğunu, Sakarya mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca senet üzerindeki yazı ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, sahte senet ile başlatılan takibe karşılık belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, müvekkiline karşı başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasındaki takibe, yetki, borç ve imza bakımından itirazda bulunduklarını, İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/258 Esas sayılı dosyasında şikayette bulunulduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece İİK’nın 265. maddesi gereğince duruşma açılarak iki taraf vekili dinlenildikten sonra ihtiyati haciz kararına itirazın mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle kabulü ile kararın kaldırılmış olduğu ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair ek karara karşı ihtiyati haciz talep edenin istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. İhtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. Öte yandan, İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.Yine İİK m. 265/1 hükmü uyarınca, borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İİK’nın 258.maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Bu durumda, bonodan kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Somut olayda, borçlu vekilince ihtiyati hacze karşı itiraz edilirken yetki itirazında bulunulmuştur. Yetkili mahkemenin yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mahkemece senet üzerinde keşide yerinin olmaması durumunda keşideci adresinin yetkili olduğu, keşideci adresinin Sakarya olduğu ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazında yerinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair ek karar verilmiştir. Ne var ki dosya içerisindeki bono örneğinden, bononun düzenleme yerinin Kartal/İstanbul olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Bonoya dayanan alacaklarda yetki; borçlunun yerleşim yeri, bonoda yetkili kılınan yer, bonoda gösterilen ödeme yeri, bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise bononun düzenlendiği yer, ciranta aleyhine ihtiyati haciz isteniyorsa, cirantanın yerleşim yeri veya bonoda yetkisi kabul edilen yer mahkemesi ihtiyati haciz kararı vermeye yetkilidir. Somut olayda, bononun düzenlendiği yer yukarıda belirtildiği üzere Kartal/İstanbul’dur. Bu durumda mahkemenin yetkili olduğunun kabulü ile borçlunun ihtiyati hacze karşı yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmesi gerekirken senet üzerinde keşide yerinin olmadığı gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile ihtiyati hacze ilişkin kararın kaldırılması isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati haczin niteliği, senedin bononun tüm unsurlarını taşıdığı ve vadesinin geldiği, yasal koşulları taşıyan bir bono nedeniyle düzenleyene karşı ihtiyati haciz istenebilmesi için bononun vadesinin gelmesinin gerekli ve yeterli olduğu, bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği, keşide yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı isabetli olmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve neticede itirazın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesin, ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin 05.07.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Borçlu … vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının İİK’nın 265. maddesi uyarınca reddine, 2-Ek kararın kaldırılması ve itirazın reddi kararımızla birlikte ilk derece mahkemesinin borçlu … hakkında verdiği 25.05.2022 tarihli ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruyacağından, Dairemizce yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,3-Alacaklı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde alacaklı vekiline iadesine, 4-Alacaklı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı gideri ile 105,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 325,720 TL kanun yolu giderinin, itiraz eden borçludan alınıp alacaklıya verilmesine,5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 17.11.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.