Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/190 E. 2022/243 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/190
KARAR NO: 2022/243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12.08.2021 tarihli ara karar
NUMARASI: 2021/478 E.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin endüstriyel mutfak, çamaşırhane, ve servis ekipmanları alanında faaliyet gösteren üyelerden oluştuğunu, derneğin kuruluşundan bu yana önemli faaliyetlerinden biri olan … dergisi üzerinde davalının haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunduğunu, müvekkilinin uzun süredir dergi üzerinde hak sahibi olduğunun kamuoyunca bilindiğini, derginin yayını için dava dışı şirketle çeşitli tarihlerde sözleşmeler yapıldığını, … dergisinin künyesinde de müvekkilinin işbirliğiyle dava dışı … Grubu tarafından hazırlandığının belirtildiğini, daha sonra davalı, davacı önceki yayıncı arasında 23.12.2016 tarihinde düzenlenen sözleşme ile müvekkilinin hak sahibi olduğu dergi üzerindeki davalının görev ve sorumluluklarının düzenlendiğini, yayının bir süre … Yayıncılık’ın denetimi altında davalı tarafından yerine getirildiğini, 15.11.2017 tarihli ibra ile … Yayıncılıkla olan ticari ilişkinin sona erdirildiğini ve bu sözleşmede de derginin tüm haklarının müvekkiline ait olduğunun belirlendiğini, düzenlenen tüm sözleşmelerde müvekkilinin derginin tescilsiz marka ve isim hakları dahi olmak üzere tüm haklarının sahibi olduğunun açıkça belirlendiğini, davalının 2017 itibariyle derginin yayımı için müvekkiline hizmet verdiğini bu nedenle sözleşmenin sona ermesinden sonra davalının marka ve isim hakkı üzerinde bir hakkının bulunmadığının açık olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 11.01.2018 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde davalının dergiden elde edilen reklam gelirlerinin % 10’unun müvekkiline vermekle yükümlü olmasına rağmen henüz 2 yıllık hak edişlerinin ödenmediğini, www…com alanı üzerinden derginin reklamını yaparak isim ve marka adlarını kullanarak gelir elde etmeye başladığını, internet sitesinin alan adını müvekkiline iadesi için gönderilen ihtarların sonuçsuz kaldığını, sözleşmenin 16.01.2021 tarihinde feshine rağmen davalının tecavüzlerinin sürdüğünü müvekkilinin haklarının yok sayılarak dergi ismini “…” şeklinde değiştirerek yayıma devam ettiğini, yayınlanan dergilerin ciddi şekilde benzerlik gösterdiğini, yapılan yayınlarla müvekkilinin marka ve emeğinden faydalanıldığını, sosyal medyada yapılan yayın ve reklamlarda müvekkilinin dergisi ile karışıklık oluşturulduğunu, yapılan eylemlerin haksız rekabet niteliğinde olduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesi ve tespitine 20.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsili ile birlikte davalıdan tahsiliyle hükmün ilamına, sosyal medya ve internet ortamında kullanılan … ve … ibarelerinin kullanılmasının tedbiren durdurulmasının ve bu ibarelerin internet siteleri ve sosyal medya hesaplarından çıkarılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde hesapların erişiminin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi tedbir talebini değerlendirdiği 12.08.2021 tarihli ara kararında; ” İstem konusu hususun yargılamayı gerektirdiği ve bu aşamada HMK.nın 390/3 maddesi gereği yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı şirketin, müvekkili derneğe ait dergi ve derginin başta isim ve tescilsiz marka hakları başta olmak üzere mülkiyet haklarını haksız bir şekilde kullanarak, bunlardan haksız bir fayda sağlamaya devam etmesi nedeniyle haksız rekabetin tespiti önlenmesi, maddi ve manevi zararların tazmini talepleri ile birlikte ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkemece eksik inceleme ve hakkaniyete aykırı bir kararla taleplerinin reddine karar verildiğini, mahkemece soyut olarak yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinin belirtilmesine karşın, ihtiyati tedbir verilmesi için tüm koşulların gerçekleştiğini, derginin tüm isim ve mali haklarının müvekkiline ait olduğunun sunulan sözleşme ve delillerle kanıtlandığını, davalının kısa süren yayın hizmetinden sonra derginin mali ve isim haklarını kullanarak haksız çıkar sağlamaya çalıştığını, davalının sözleşme gereği ödemesi gereken reklam gelirlerini ödemediği gibi haksız rekabet oluşturacak eylemlerini sürdürdüğünü, haksız rekabette verilebilecek tedbir hallerinin yasanın 61.maddesinde ayrıntılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle bu tedbirlerin mahkemece gözetilmesi gerektiğini, mahkemece talebin reddine ilişkin somut bir gerekçe yazılmaması nedeniyle adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, tazminat ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre bu tür davalarda talep edilebilecek ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın bu maddesine göre değerlendirilmelidir. Bu yasal düzenlemeye rağmen ilk derece mahkemesi davacının tedbir talebini sadece HMK’nın 389. maddesi kapsamında değerlendirerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Talebin öncelikle özel hüküm olan TTK’nın 61.maddesine göre değerlendirilmesi, HMK’nın 389 vd. maddelerinden ise tamamlayıcı hüküm olarak yararlanması gerekir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu derginin isim hakları ile mali haklarına sahip olduğunu, davalının sözleme kapsamında bir süre dergiyi yayınladığını, sözleşmenin sona ermesinden sonra müvekkilinin tescilsiz marka ve mali haklarına tecavüz oluşturacak ve haksız rekabet niteliğindeki eylemlerle zararlandırıcı faaliyetlerini devam ettirdiğini belirterek, bu eylemlerin TTK’nın 61 ve HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca tedbiren önlenmesini istemiştir. Davacı yanca sunulan deliller ilk derece mahkemesince, istinafa konu ara kararda hiç bir şekilde değerlendirilmeden karar verilmiştir. HMK’nın 391/3.maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir kararlarının gerekçeli olarak verilmesi gerekir. Tedbir talebi değerlendirilirken, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle sunulan hiç bir delil değerlendirilmeden karar verilmesi, bu kanuni düzenlemeye aykır olmuştur. HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir. Bu yasal düzenleme karşısında, talebin değerlendirileceği tarih itibariyle taraflarca sunulan tüm iddia, savunma ve delillerin değerlendirilerek, haksız rekabet olgusunun yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlanıp kanıtlanmadığı hususunun, TTK’nın 61. maddesi ile HMK’nın 389 ve devamı maddelerine uygun ve istinaf denetimine elverişli şekilde değerlendirilerek tedbir hususunda bir karar verilmesi gerekir. Eldeki ara karar, istinaf incelemesine elverişli değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu 12.08.2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati tedbir talebinin yeniden karara bağlanması için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.03.03.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.