Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/19 E. 2022/636 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/19
KARAR NO: 2022/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2021/728 E. – 2021/962 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükme karşı davalı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili ile davalı …’nın tasfiye memuru olarak atandığı … Ticaret Ltd. Şti. arasında Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/715 Esas sayılı dosyasının devamı sırasında, şirketin tasfiye edilerek sicilden terkin edildiğini, dava tarihinden sonra 21.08.2015 tarihinde tasfiyesine karar verilen şirkete davalının tasfiye memuru olarak atandığını, derdest bir dava bulunmasına rağmen şirketin 28.10.2016 tarihinde tasfiyesinin kapatıldığını, mahkemece ihya davası açılması için süre verildiğini ileri sürerek, … Ticaret Ltd. Şti’nin ihyası ile ek tasfiyesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, savunmasında özetle; tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, yasal hasım konumundaki müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin,… Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu, diğer ortağının ortaklıktan ayrılarak paylarını müvekkiline devir ettiğini, ekonomik problemlerden dolayı şirketin iflasının önlenmesi amacıyla tasfiye kararı alındığını, tasfiyeye ilişkin tüm hukuki süreçlerin tamamlanarak terkin edildiğini, tasfiyenin devam eden Bakırköy 24. İş Mahkemesindeki dava nedeniyle yapılmadığını, şirketin mal varlığı bulunmaması ve iflas aşamasına gelmesi nedeniyle tasfiye edildiğini, kararın şirketçe alınarak müvekkilinin tasfiye memuru olarak seçildiğini ve müvekkilinin tasfiye işlemlerinde kötüniyetli olmadığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Dava ticaret sicilden terkin edilen … Tic. Ltd. Şti.’nin ihyası isteminden ibarettir. 6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi: (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir. Celp olunan ticaret sicil dosyasına göre davaya konu şirketin tasfiye nedeniyle 28/10/2016 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, oysaki Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/715 Esas sayılı dosyası dosyasının tetkikinde; davacı … tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, bu hali ile tasfiyenin tamamlanmış olduğundan bahsedilemeceği ve bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ticaret sicil müdürlüğünün işbu davada yasal hasım olması karşısında bu davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedimemiştir. ” gerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti’nin TTK’nun 547.maddesi uyarınca Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/715 Esas sayılı davası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, önceki tasfiye memuru …’nın ek tasfiye için görevlendirilmesine, kararın tescil ve ilanına, karar vermiştir. Bu karara karşı davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece hatalı şekilde şirketin ihyasına karar verilerek, müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin diğer ortağın paylarını devir alarak şirketin tek ortağı olduğunu, Ülkedeki ekonomik sıkıntılara bağlı olarak şirketin de ekonomik olarak sıkıntıya girdiğini, tüm payların devir alınması sonrası şirketin iflas ederek üçüncü kişilerin zararına neden olmaması için tasfiye ve terkin edildiğini, davacı tarafından açılan dava nedeniyle şirketin terkin edildiği iddiasının yersiz olduğunu, mal varlığı bulunmayan şirketin zorunlu olarak tasfiye edildiğini, devam eden yargılamanın şirket aleyhine sonuçlanacağının kabul edilemeyeceğini, tasfiye sürecinde müvekkilinin iyi niyetli davrandığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama giderlerinden tasfiye edilen şirketin sorumlu olduğunu Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. madde gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin ek tasfiye işlemleri için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/715 Esas sayılı doyasında, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tahsili istemiyle dava açıldığı, yargılama devam ederken şirketin tasfiye sürecine girerek terkin edildiği anlaşılmıştır. Sicil kayıtlarının incelenmesinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin tasfiyesine 21.08.2015 tarihinde karar verildiği, tasfiye işlemlerinin tamamlanarak 24.20.2016 tarihli kararla tasfiyenin kapatıldığı ve kararın 03.11.2016 tarihli Ticaret sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Yenibosna/Bahçelievler olduğu, buna göre mahkemenin TTK’nın 547/1.maddesi gereğince yetkili olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından şirket aleyhine tazminat davası açıldığı bilindiği halde derdest davanın sonucu beklenmeden, şirketin tasfiye sürecine sokularak terkin edildiği; tasfiye aşamasında derdest davanın dikkate alınmayarak tasfiyenin eksik bırakıldığı sabittir. Bu nedenle derdest davanın hükme bağlanarak ilamının icrasının sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki davacının hukuki yararı bulunmaktadır. TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebileceklerdir. Mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. TTK’nın 547. maddesine göre, dava açma konusunda aktif dava ehliyetinin bulunduğu, mahkemece yapılan inceleme ve hükmün yerinde olduğu, davalı tasfiye memurunun derdest davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı, aleyhine hüküm verilen tarafın HMK’nın 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulacağı, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin ihya sonrası yapılacak tasfiye bilançosunda dikkate alınabileceği anlaşılmakla, mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı … istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı … tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davalı …’dan tahsiline, 3-Davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26.05.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.