Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1867 E. 2022/1274 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1867
KARAR NO: 2022/1274
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26.05.2022 tarihli ara karar
NUMARASI: 2022/371
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali-İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır yatırım hizmeti aracılık faaliyetinde bulunduğunu, taraflar arasında düzenlenen Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Çerçeve Sözleşmesi gereğince davalının müşteri olarak yatırım yaptığını, davalının bu faaliyeti kapsamında uzun süre kâr ettiğini, davalının Türk Lirası/Amerika Doları kur fiyatı konusundaki öngörüsüne dayanarak 31.12.2021 tarihinde USD/TL paritesinin 18.2716 olacağı öngörüsü ile her biri 1.000,00 USD olmak üzere 110.000,00 USD karşılığında 110 adet sözleşme imzalandığını, imzalanan sözleşmelerin davalı lehine sonuçlanan önceki sözleşmeler gibi elektronik işlem platformundan gerçekleştirildiğini, kontrata dayalı bu işlemlerin devamı sırasında 10.12.2021 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısında alınan kararlar sonrası USD/TL kurunun 14,70’e gerilediğini, VİOP piyasasındaki işlemlere uygulanan %10 teminatın 21.12.2021 tarihinde %80’e çıkarılması nedeniyle davalının ana parasını kaybederek eksi bakiyeye düştüğünü, müvekkilinin keşide ettiği ihtarla davalının ana parasını kaybederek eksi bakiyeye düştüğünü bildirmesine rağmen teminatın tamamlanmadığını, müvekkilinin eksik teminatın kapatılması amacıyla …’a 31.12.2021 tarihinde 352.431,93 TL ödeyerek davalının USD/TL sözleşmelerini kapattığını, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline ve müvekkilinin alacağının teminat altına alınması için ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 26.05.2022 tarihli ara kararında; “…İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı yasanın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ‘alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından’ anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterlidir. Dava dilekçesine ekli sözleşme, ihtarname ve belgeler, talep edenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispata yeterli olmayıp, İİK m.257/2 kapsamında ise borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde olduğuna dair dosyada herhangi bir belge veya delil sunulmamıştır. Tarafların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, alacağın miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden ve dosyaya sunulan deliller, alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispata yeterli olmayıp ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak… ” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı şirketin işlem platformu üzerinden gerçekleştirilen VİOP işlemlerinden kaynaklanan zararın müvekkilince İstanbul … Bankası A.Ş.’ne nakden ödendiğini, dava tarihi itibariyle 356.062,85 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, mahkemece yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yaklaşık ispattan alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değil, yaklaşık ispatın yeterli görülmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmediğini, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olduğunu, müvekkilinin davalı adına ödeme yaptığını, sözleşmede müvekkilinin kayıtlarının kesin delil olduğunun belirlendiğini, davalı tarafından yapılan işlemler nedeniyle müvekkilinin teminat açığını kapattığını, davalı tarafından yazılan elektronik postada maddi olguların kabul edildiğini, bu belgede borcun varlığına itiraz edilmediği, ancak davalının ödeme gücünün bulunmadığının bildirildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki yatırım hizmetleri ve faaliyetleri çerçeve sözleşmesi kapsamında oluşan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Davacı vekili, itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ve dilekçesinin ekinde taraflar arasındaki yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesini, teminat oranlarının artırılmasına ilişkin … AŞ. KAP duyurusunu, davalıya eksik teminatı tamamlanması için yapılan bildirimi, bildirime cevap verilmemesi üzerine yapılan ödeme belgesini ve davalı tarafından gönderilen elektronik posta çıktısını sunmuştur. Davalı tarafından gönderildiği belirtilen elektronik postada, her biri 1.000 ‘er USD olan toplam 110.000 USD’lik 110 adet VİOP işleminin yapıldığı, 21.12.2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası yapılan açıklamalar doğrultusunda, VİOP teminat oranlarının artırılması nedeniyle tüm varlığını kaybettiğini, istenen borcun faizini dahi karşılayamayacağını, olağan üstü şartlar nedeniyle makul bir çözüm bulunması gerektiğini bildirmiştir. İhtiyati haciz İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir geçici hukuki koruma kurumu olup, yargılamadan önce talep edilebileceği gibi derdest bir dava içinde de istenmesi mümkündür. Ancak bunun için, İİK’nın 258. maddesi uyarınca davacının, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere davalının, yatırım hizmetleri çerçeve sözleşmesi kapsamında yaptığı 100 adet işlem nedeniyle oluşan teminat açığının davacı tarafından kapatıldığı, bu miktarın davalı adına davacı tarafından ödendiğininin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığı, bu nedenle dosya kapsamındaki delillere göre geçici hukuki koruma kararı verilmesi gerektiği varılmıştır. İlk derece mahkemesince, davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin 26.05.2022 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine ve neticede ihtiyati haczin %15 teminatla kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu 26.05.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının 356.062,85 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 53.409,42 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından davacı vekiline verilmesine,3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 80,70 TL istinaf peşin karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,7-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.12.10.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.