Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1794 E. 2022/1364 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1794
KARAR NO: 2022/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/06/2022
NUMARASI: 2021/383 E. – 2022/534 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilince ticari satım sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen emtiaya ait fatura bedellerinin ihtara rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermimiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlu yasal süresinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, alacaklıya borcunun olmadığını, yetkili icra dairesinin Ankara İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek hem yetkiye borca itiraz etmiş, bunun üzerine alacaklı, takibin devamını sağlamak amacıyla İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/713 E.sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açmış, mahkemece; davanın usulden reddine karar verilerek, 11/06/2020 tarihinde karar kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden sonra, alacaklı vekilinin 19/02/2021 tarihinde icra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … Esasına kaydedilmiştir. Her ne kadar icra dosyası İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … E.sayılı dosyasından borçluya yeniden ödeme emri çıkarılarak, vaki itiraz üzerine işbu itirazın iptali davası açılmışsa da, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının gönderme karara usule aykırıdır. Zira İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/713 E.sayılı dosyasından verilen davanın usulden reddi kararı 11/06/2020 tarihinde kesinleşmiş olup, alacaklı vekilinin bu kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde icra dosyasının yetkili İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi için icra müdürlüğüne başvurması gerekirdi. Zira 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi takip hukukunda da geçerlidir. (Emsal Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2021/7234 E-2022/19 K.sayılı kararı) Oysa alacaklı vekili, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra 19/02/2021 tarihinde icra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiştir. Süresi içinde yetkili icra müdürlüğüne gönderme talebi bulunmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nce … E.sayılı dosyasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, icra dosyası İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … Esasına kaydedilerek, vaki itirazın iptali için işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Dolayısıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası açılmamış hükmünde olduğundan, dosyanın devamı olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası da geçerli bir icra takibi değildir. Geçerli bir takibin bulunması İİK’nın 67.maddesindeki itirazın iptali davalarına özgü dava şartlarındandır. Açıklanan nedenlerle, ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve İİK 67.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine…” gerekçesiyle İİK’nın 67.maddesindeki geçerli bir icra takibinin bulunmasına ilişkin dava şartı yokluğundan HMK’nın 114/2 maddesi ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/713 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davanın usulden reddini ilişkin verilen kararın istinaf edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas sayılı dosyasında başvurunun reddine karar verildiğini, istinaf mahkemesince 11.06.2020 tarihinde karar verilmesine rağmen gerekçeli istinaf kararının 30.06.2020 tarihinde yazıldığını, kararın UYAP’a 1.5 ay sonra 06.08.2020 tarihinde yüklendiğini, 11.08.2020 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, kararın 06.08.2020 tarihinden önce öğrenilmesinin mümkün olmadığını, istinaf kararının tebliğ edildiği 11.08.2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğüne UYAP üzerinden başvuruda bulunularak, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin istenildiğini; Buna rağmen mahkemece kararın 11.06.2020’de kesinleştiğini ve bu süreden itibaren 2 hafta içinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmediğinin kabul edilerek hatalı karar verildiğini, verildiği tarihte UYAP ortamında dahi bulunmayan karardan müvekkilinin haberdar olamayacağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından takip konusu alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takibe borçlu tarafından itiraz edilmiştir. Davacı tarafından İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/713 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açılmıştır. Anılan mahkemece, yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir takip bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/1887 E. 2020/618 Karar sayılı ilamıyla, 11.06.2020 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve dosyada bulunan gerekçeli karar suretine göre gerekçeli kararın 30.06.2020 tarihinde yazıldığı belirlenmiştir. Davacı vekilince bu karardan sonra, 19.02.2021 tarihinde takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği ve dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borçlu vekilinin yeniden ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür. Davacı vekili istinaf başvurusunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 11.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve bu tarihte dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunulduğunu ileri sürmüştür. İstinaf başvurusuna eklenen belgelerde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 06.08.2020 tarihinde … aracılığıyla tebliğe gönderildiği, 11.08.2020 tarihinde davacı vekilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına sunduğu dilekçe ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, bölge adliye mahkemesi dairesinin gerekçeli kararının UYAP’a yüklenme tarihi ile ilgili belge sunduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 20. maddesinde, “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…)(1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Görüldüğü gibi verildiği anda kesin olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/1887 Esas sayılı dosyasındaki kararın davacıya tebliği ile yasa maddesinde belirtilen sürenin işleyeceği, bu durumda yukarıda yapılan açıklama ve HMK’nın 20. maddesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin kararının tebliğinden itibaren süresi içerisinde davacı tarafından takip dosyasında gönderme talep edip etmediği belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davacı vekilince sunulan belgede gönderme talebinin 11.08.2020 tarihinde yapıldığı belirtilmesine rağmen ilk derece mahkemesince gönderme talebinin 19.02.2021 tarihinde yapıldığı belirtilmiş olup, takip dosyası getirtilerek gerekirse UYAP kaydı üzerinde inceleme yapılarak süresinde gönderme istemi bulunup bulunmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, deliller toplanmadan dava şartı hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin delilleri tam toplanmadan dava koşulunu yanlış değerlendirerek usule aykırı karar verdiği anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, İlk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.10.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.