Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1766 E. 2022/1293 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1766
KARAR NO: 2022/1293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10.06.2022 Tarihli ara karar.
NUMARASI: 2022/208
DAVA: İtirazın İptali- Dava içi ihtiyati haciz
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından cevap dilekçesinde ve dilekçeye ek kendi şirket yöneticilerinden … tarafından hazırlanan 05.09.2021 tarihli denetim raporunda, raporu kabul anlamına gelmemek kaydıyla 1.689.383,43 TL fazla fatura bedeli olduğunun beyan edildiğini, takip konusu alacak miktarının 7.381.376,00 TL olduğu gözetildiğinde davacının kendi yöneticisine hazırlattığı rapora göre dahi davalının asgari 5.691.993,00 TL borcunun bulunduğunun sabit olduğunu, bu miktar yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin elektrik santrali işletmesine sözleşme gereğince yükümlülüklerine uygun olarak kesintisiz ve sürekli hammadde nakliyesinin yapıldığını, her ayın sonunda kantar ölçümlerine göre yapılan hizmete ilişkin da davalıya e-fatura ile gönderildiğini, fatura içeriklerinin davalı tarafından Wattsapp yazışmaları ile müvekkile gönderilen ölçüm onaylarına uygun olarak gönderildiğini, nakliye ve hizmetin müvekkil şirketçe yerine getirildiğini ancak hizmet bedelinin ödenmediğini, fatura bedellerinin ödeme günü sözleşme çerçevesinde belirlendiğini ancak vadesi geldiği halde davalı tarafça ödenmediğini, cari hesap dökümünde belirli olan ve İzmir … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme talep edildiği halde ödeme yapılmadığı dikkate alındığında alacaklarının teminatsız oluşu gözetilerek İİK’nın 257.maddesi gereğince İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takibine konu alacakları yönünden şimdilik 5.691.993,00 TL alacağa ilişkin olarak, davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 10.06.2022 tarihli ara kararıyla; “…Talep, 2004 sayılı İİK 257 vd. maddelerine dayalı ihtiyati hacize ilişkindir. İhtiyati haciz İİK 257 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati haczin şartlarının düzenlendiği İİK 257 maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yed’inde veya 3. şahısta olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir. 1-Borçlunun muayyen ikâmetgahı yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle, ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” hükmü yer almaktadır. İİK 258. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat aranmaz, yaklaşık ispat yeterlidir.Mahkememizce verilen 06/04/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin “…Bu aşamada yaklaşık ispat şartının oluştuğu kabul edilemeyeceğinden davacının ihtiyati haciz talebi kabul edilmeyerek…” gerekçesi ile reddine karar verildiği, yargılamanın bu aşamasında yaklaşık ispat şartına dair delil değişikliği olmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Talep dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarlamış ve fatura bedellerinin ödeme günü sözleşme çerçevesinde belirlenmiş olduğu ve vadesi geldiği halde davalıca ödenmemiş olduğu, cari hesap dökümünde belirli olan ve İzmir … Noterliği’nin … Yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ödeme talep edildiği halde ödeme yapılmadığı ve özellikle davalı tarafından cevap dilekçesinde ve dilekçeye ek kendi şirket yöneticilerinden … tarafından hazırlanan 05.09.2021 tarihli denetim raporunda, (raporu kabul anlamına gelmemek kaydıyla ) 1.689.383,43TL. fazla fatura bedeli olduğu beyan edilmesi üzerine, takip konusu alacak miktarı 7.381,376 TL olduğu gözetildiğinde davacının kendi yöneticisine hazırlattığı rapora göre dahi davalının asgari 5.691.993 TL borcunun bulunduğu en azından bu miktar yönünden alacağa ilişkin yaklaşık ispat koşulunun sağlandığının açık olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine dair ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü … nolu icra takibine konu alacakları yönünden şimdilik davalının cevap kabulünde olan 5.691.993 TL alacağı bakımından davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, asıl dava içinde İİK’nın 257 ve devamı hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; somut olayda uyuşmazlık ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talep eden vekilince, müvekkillerinin davalıya sözleşme uyarınca taşıma hizmeti verdiğini, sözleşme uyarınca muaccel olan fatura alacaklarının ödenmediğini, davalı aleyhine yapılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, açılan itirazın iptali davası içinde ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece 10.06.2022 tarihli ara karar ile yaklaşık ispat şartına ilişkin delil değişikliği olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir. İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır. Somut olayda davacı yanca davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü kendi iç denetim raporuna göre davacının 1.689.383,43 TL fazla fatura kestiğinin tespit edildiği beyanları kapsamında, talep ettikleri alacak tutarının 7.381.376,03 TL olması karşısında 5.691.993,00 TL alacak yönünden yaklaşık ispatın sağlandığı, bu tutar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ise de; davalı şirketin cevap dilekçesi içeriğinde yer verildiği ve dosyaya delil olarak sunulan kendi iç denetim raporu (05.09.20121 tarihli) içeriği gözetildiğinde, davacının davalıya fatura ettiği alacağın 1.689.383,43 TL’lik bölümünün fazla fatura edildiğinin tespit edildiği ileri sürülerek cevap verildiği anlaşılmaktadır. Davacının ise takipte faturaya dayalı asıl alacak tutarı toplamının 6.753.047,56 TL olduğu, bakiyesinin ise işlemiş faiz talebinden kaynaklandığı, davacının işlemiş faiz yönünden talebi ve miktarının yargılama ile belirlenebileceği de dikkate alındığında, davacının takipte asıl alacak olarak talep ettiği tutardan, davalının kendi içi denetim raporu kapsamında cevap dilekçesi içeriğindeki beyanları dikkate alındığında, 5.063.664,13 TL alacak yönünden, İİK’nın 258.maddesinde aranan yaklaşık ispatın sağlandığı kanaatine varılmıştır. Bu durumda alacağın bu kısmı yönünden İİK uyarınca ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu sonucuna varıldığnıdan, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin bu miktar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul yasaya aykırı görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine dair 10/06/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talep eden alacaklının ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu 10.06.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile davalının 5.063.664,13 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, fazla istemin reddine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 759.549,60 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz talep edenler vekiline verilmesine, 3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 80,70 TL istinaf peşin karar harcının ise talep halinde, ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine,5-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içerisinde esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 6-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.10.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.