Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1706 E. 2022/1289 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1706
KARAR NO: 2022/1289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07.07.2022
NUMARASI: 2021/498 Esas
ASIL 2021/498 ESAS SAYILI DOSYASINDA
BİRLEŞEN İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2022/499 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli), Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin), Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasındaki ticari şirket davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/07/1992 yılında Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesiyle …’tan %51 hisseyi, Beyoğlu … Noterliği 11/06/2009 tarih … yevmiye nolu hisse satış ve temlik sözleşmesi ile %5 hisseyi devralarak toplamda %56 oranında hisse sahibi olduğunu, 11/01/2013 tarihli gazetede genel kurula çağrının yayınlandığını ve yapılan genel kurul toplantısında müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, tereke memuru … tarafından danışıklı satışla hisselerin …’e devredildiğini, İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … iflas dosyasında davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının 16/09/2021 tarihinde yapılacağından bahisle %51 hissedar olduğunu iddia eden davalı … tarafından …, …, …, …’a ihtarname gönderildiğini, bu toplantıya müvekkilini asaleten …’ın katılmak için müracaat ettiğini ancak davalı … ve genel kurulu yöneten yetkisiz vekilleri tarafından bu toplantıya alınmadığını, toplantıda hukuk dışı karar aldıklarını, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/498 esas sayılı dosyası ile genel kurula katılma kararının, ortaklığın ve davetin iptali, ortaklığın tespiti davası açıldığını belirterek öncelikle davalı … tarafından ortaklık hissesinin 3.kişiye devrinin önlenmesi adına ticaret sicilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dosyanın İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/498 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, 16/09/2021 tarihli davalı şirket genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine ve kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389/1. maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir.HMK’nın 390/3 maddesinde ise ” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Dava, davalı şirketin genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup, davacı tarafça dava konusu genel kurul kararlarına dayanılarak işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de dava konusunun davayı şirketin genel kurul kararının yokluğununu tespiti istemine ilişkin olması nedeniyle tedbir talep edilen hususunun HMK 389 maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu olmaması ve HMK 390/3 maddesi gereğince yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar ereke tasfiye memuru olarak … hakkında davadan feragat edilmiş ise de, Hakim izni olmadan sembolik bir para ile yetkisi dışında yapılan, … terekesinde yarattığı eylemli ve hukuki durum hem de iflas idaresinde devredildiğini bildiği … payının müflis şirkette bugünleri görerek danışıklı davalı …’e devretmiş olması karşısında yapılan yargılamalar da göz önünde tutularak, daha önce genel kurul iptali için ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, reddi üzerine dava yoluna gidildiğini, birleştirilen dava dosyası ile hisse devri tescil ilan ve devri konusunda fahiş zarar söz konusu olacağından ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunulduğunu, Mahkemece, HMK 389. maddesinde hükmü göz ardı edilerek, HMK.’nun 390. maddesinde de yaklaşık ispat kuralının oluştuğu ortada iken tedbir talebinin reddedilmesi, yöntem ve yasaya aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı vekilince birleşen davada talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddi kararı istinaf edilmiştir. Birleşen davada ihtiyati tedbir talebi, davalı … tarafından ortaklık hisselerinin üçüncü kişiye devrinin önlenmesine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından 23.07.1992 yılında Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesi ile …’ tan Müflis … A.Ş nin %51 hissesinin satın alınarak sahibi olunduğu, 2013 yılında yapılan genel kurulda yönetim kurulu başkanı seçildiğini, vefat eden … tereke Memuru … tarafından söz konusu hisselerin danışıklı satış ile davalı …’ e devredildiğini, 16.09.2021 tarihinde müflis şirket genel kurulu yapılacağının bildirildiğini, müvekkilini asaleten temsil etmek için toplantıya müracaat eden …ı’ ın davalı tarafından toplantıya alınmadığını, toplantıda da hukuk dışı kararlar alınmış olduğunu ileri sürerek, daha önce İstanbul 20 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/498 E sayılı dosyasında görülen dava ile iş bu davanın birleştirilmesi ile 16.09.2021 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve kararların iptaline karar verilmesi talep edilmiş, açılan dava içinde öncelikle davalı … tarafından ortaklık hissesinin 3.kişiye devrinin önlenmesi adına ticaret sicilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.Davacının birleşen davası 16.09.2021 tarihli … olağanüstü genel kurul kararının yokluk hükmünde olduğunun tespiti ve kararın iptali talebine ilişkindir. Davalı olarak gösterilen …’ in davalı şirketteki hisseleri ve miktarı iş bu davanın konusu değildir. Kaldı ki bu yönde davacı tarafından açılmış olan ve iş bu dava ile birleştirilerek görülmesine karar verilen 2021/498 E sayılı dava derdest olarak görülmektedir. Açılan genel kurul kararlarının iptali davası içinde şirket hissedarı olarak görülen kişinin hisselerinin devrinin önlenmesi yönünde istenen ihtiyati tedbirin, davanın konusu olmadığı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince bu yönde istenen tedbirin reddi kararı isabetli olmuştur.Yukarıdaki açıklama ışığında davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.10.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve HMK 391/son maddeleri uyarınca karar kesindir.