Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/162 E. 2022/711 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/162
KARAR NO: 2022/711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/08/2019
NUMARASI: 2019/531 E. – 2019/708 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi nedeniyle çek iptali.
İlk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2016 yılında … ve … tarafından kurulduğunu, …’nın 2017 yılında şirket ortaklığından ayrıldığı sırada, şirket adına düzenlenmiş … bankası Seyrantepe Şubesine ait … seri numaralı ve … seri numaralı her biri 1.600.000TL bedelli iki adet çeki şirket yetkilisinin rızası dışında kasadan aldığını, … seri numaralı çekin 21.08.2019 tarihinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulduğunu, … numaralı çekin bankaya ibrazı halinde müvekkilinin zarar görmesine neden olacağını ileri sürerek, … Bankası Aş. Seyrantepe Şubesine ait … nolu çek yönünden ödeme yasağı kararı verilerek, çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Çek iptali davası hasımsız açılan bir dava türü olup, lehdar, çek hamili tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesinin atfı ile aynı yasanın 757. ve devamı maddelerine dayalı çek iptal davası açılabilir. Ancak bu davayı çek keşidecisi açamaz. Dosyaya sunulan çek fotokopisinde dava açanın aynı zamanda çek keşidecisi olduğu ve buna göre de bu davayı açamayacağı, yine çekin kimin tarafından alındığı da bilindiğinden hasımsız çek iptali davası açılamayacağı, çek keşidecisinin ancak hasımlı menfi tespit davası açabileceği anlaşılmakla; açılan davanın keşideci tarafından hasımsız çek iptali davası şeklinde açılamayacağı anlaşıldığından davanın reddine ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece, zayi olduğu ileri sürülen kambiyo senedi ile ilgili iddiaların incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesinin hatalı olduğunu, çekin şirket adına imzalanmasına rağmen diğer unsurlarının boş olduğunu ve şirketin eski ortağının imza dışındaki unsurları boş olan iki adet çeki, şirketin rızası dışında şirket kasasından çaldığının tahmin edildiğini, imza dışındaki unsurları boş olan çeki ele geçiren kişilerce bu unsurların rahatlıkla doldurulacağından, müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu, imzalanmış ve fakat keşideci elinde bulunan kambiyo senetlerinin kaybolması durumunda çek keşidecisinin de dava açabileceğine ilişkin Yargıtay kararları bulunduğunu, TTK’nın 730. maddesinde, poliçeye ait hükümlerin çek için de uygulanacağının belirtildiğini, TTK’nın 585. maddesinin çek hakkında da uygulanacağının düzenlediğini, söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, keşideci tarafından düzenlenen fakat lehtarı olmayan bir çek hamiline çek hükmünde olup, söz konusu çek keşidecinin elinde ise keşidecinin hem hamil hem de keşideci olabileceğinden, talebin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, aksi halde bir çek keşide edilip tedavüle sokulduğunda, çeki zayi eden keşidecinin dava açma hakkı bulunmadığı sonucunu doğuracağını, bu durumun da hak arama hürriyeti ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757 vd. hükümleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Talepte bulunulanın, iptali istenen çekin keşideci tarafından imzalandığı, imza dışındaki unsurların boş olduğu ve şirketin eski ortağının, ortaklıktan ayrıldığı sırada muhtemelen çeki çaldığını ileri sürerek, çekin zayi nedeniyle iptalini istemiştir. Dosyada bulunan iptali istenilen çekin keşidecisinin davacı şirket olduğu, çekin keşide yeri ile miktarının yazıldığı, ancak hamiline mi başkasının emrine mi düzenlendiğinin belirtilmediği anlaşılmıştır. Kıymetli evrakın iptalini isteme yetkisi, çekin hamiline ait olup, keşidecinin imzalayarak diğer unsurlarını boş bırakarak tedavüle soktuğu çek için iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652.maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek yada borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin veya temsilcisinin TTK’nın 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. İstinaf başvurusunda sözü edilen Yargıtay kararlarının, hamilin iş yerinde zayi olan müşteri çeklerine ilişkin olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer andan keşideci şirket çekin eski ortak tarafından kasadan çalındığını ileri sürdüğüne göre çekin kimde olduğu bilindiğinden çekin zayi olduğu kabul edilemez. Bu durumda çeki elinde bulunduran aleyhine açılacak bir menfi tespit davasında bu iddiaların ileri sürülmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.06.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.