Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1611 E. 2022/1133 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1611
KARAR NO: 2022/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/06/2022 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/378 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı …’in eşi …’e, aralarındaki perde alım ve satımına ilişkin olarak … Bankası, Şehremini Şubesinin … seri numaralı, 30/06/2022 tarihli, 5.000,00 USD miktarlı, … bankası Laleli Şubesinin … seri numaralı, 31/08/022 tarihli, 3.500,00 USD miktarlı ve yine … bankası Laleli Şubesinin … seri numaralı, 30/09/2022 tarihli 3.500,00 USD miktarlı çeklerinin verildiğini, çeklerin müvekkilince keşide edildiğini, lehtarın ise davalı olduğunu, ancak çeklerin verilmesine rağmen malların müvekkiline teslim edilmeyerek karşı edimin ifasının yerine getirilmediğini, bundan dolayı çeklerin bedelsiz kaldığını, daha sonradan iletişime geçildiğinde davalının eşi …’in vefat ettiğinin öğrenildiğini, çek asıllarının istenilmesine rağmen müvekkiline çeklerin verilmediğini, herhangi bir mal teslimi de yapılmadığını, dava konusu olan olan 0001584 numaralı çekin ödeme tarihinin 30/06/2022 olduğunu ileri sürerek çeklerin iptaline, borcun bulunmadığının tespitine karar verilmesi ile bedelsiz kalan çeklerin dava sonuna kadar ödenmemesi için İİK’nın 72/2.maddesi uyarınca çekler üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği 03/06/2022 tarihli ara karar ile; davacının talebinin yargılamayı gerektirdiği belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Ara karara karşı, davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı …’in eşi …’e verilen üç adet çekin karşılığında malların müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının eşi …’in vefat ettiğini, çeklerin kötüniyetli kişilerin eline geçmesi halinde davacının zarara uğrayacağını, tedbir talebinin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesi hükmü uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit istemine, istinaf, çeklerin ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kara karşı, davacı vekili tarfından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, avans çeki olarak verildiği ancak karşılığı malların teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddia edilen çekler nedeniyle açılan menfî tespit davasında çeklerin ödenmemesi yönünde ihtiyatî tedbir kararı verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamının incelenmesinde; dava konusu … Bankası, Şehremini Şubesinin … seri numaralı, 30/06/2022 tarihli, 5.000,00 USD miktarlı, … Laleli Şubesinin … seri numaralı, 31/08/022 tarihli, 3.500,00 USD miktarlı ve yine … Laleli Şubesinin 0021823 seri numaralı, 30/09/2022 tarihli, 3.500,00 USD miktarlı çeklerinin keşidecisinin davacı …, lehdarının davalı … olduğu, davacı vekilince çeklerin mal alım satımı için avans olarak verildiği ancak karşılığında davalının eşi tarafından mal tesliminin yapılmadığının ileri sürüldüğü, karşılıksız kalan çeklerin ödenmemesi yönünde İİK’nın 72/2.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Menfi tespit davası İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfî tespit davasında amaç, bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı hükümlerinde geçici hukuki himayenin bir türü olan ihtiyati tedbirlere ilişkin düzenleme genel nitelikte olup İİK’nın 72. madde hükmünde menfi tespit davaları hakkındaki tedbirlerin özel olarak düzenlenmiş olması, bu davada, HMK’nın 389 ve devamı madde hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. HMK’nın 390/3.maddesinde yer alan ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklindeki hükümle ihtiyati tedbire karar verebilmek için yaklaşık ispat gerekli ve yeterli görülmüştür. Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; çek bir ödeme aracı olup davacının menfi tespit talebine dayanak yaptığı bedelsizlik iddialarının ispata muhtaç olduğu, davanın mevcut aşaması itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde aranan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı (ihtiyati tedbir isteyen) vekilinin 03/06/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.09.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.