Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/161 E. 2022/256 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/161
KARAR NO: 2022/256
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2018/841 D.İş – 2018/862 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında değişik iş üzerinden görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen karara karşı borçlular …, … ve … Grup vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, itiraz reddedilmiş olup borçlular …, … ve … Grup vekilince itirazın reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; genel kredi sözleşmesi kapsamında muaccel olan alacağını alabilmesi için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 08.08.2018 tarihli kararıyla; “..Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 370.388,87 TL Alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 55.558,34 TL Teminat karşılığında İİK. ‘ nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek üzere İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE,.” karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu …, …, … Temizlik vekili tarafından itiraz edilmiştir. Borçlu …, …, … Temizlik vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; genel kredi sözlelşmesinde yer alan yetki sözleşmesinde İstanbul adliyelerinin uyuşmazlığın çözümünde yetkili kılındığını, ancak gerçek kişiler ile tüzel kişiler arasında yetki sözleşmesi yapılamayacağını, yetki itirazlarının olduğunu, esasa ilişkin olarak ise talebe esas kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, zira kefalet ile ilgili el yazılarını müvekkili tarafından değil alacaklı banka tarafından yazıldığını, müvekkillerinin yerleşim yeri bulunmakla mal kaçırma şüphesinin de mevcut olmadığını beyanla ilk derece mahkemesince tesis edilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 31.08.2018 tarihli mürafaa tensip tutanağı ile ihtiyati hacze itirazın 08.11.2018 tarihli duruşmada değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 08.11.2018 tarihli ek kararıyla; “…İtiraz edenlerin talebi; Mahkememizin 08/08/2018 tarih, 2018/841 D.İş, ve 2018/862 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Karşı taraf itirazın reddini savunmuştur. Mahkememizce; ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin talebinin murafaalı olarak görülmesine karar verilmiş ve murafaa günü taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. İİK’ nın 265. maddesi; ‘Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir…’ şeklinde düzenleme altına alınmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; icra dosyasında ödeme emrinin itiraz edenlere 10/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise 27/08/2018 tarihinde yapıldığı görülmekle; yasal süresi içerisinde yapılmayan ihtiyati hacze vaki itirazın İİK’nın 265. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ” gerekçesiyle, ihtiyati hacize vaki itirazın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …, …, … Temizlik vekili tarafından vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlular …, …, … Temizlik vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Genel yetki kuralları gereği ihtiyati haciz başvurularında borçlunun yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, borçlunun mernis adresinin de Kartal’da bulunuyor olmasından ötürü ihtiyati haciz hakkında karar vermeye yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla yetkiye yönelik itirazlarının haklı olduğunu, Taraflarınca yapılan itirazdan sonra alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında İstanbul 5.ATM’nin 2018/785 Esas- 2020/597 Karar sayılı ilamında GKS’deki el yazılarının müvekkillerine ait olmadığının tespit edildiğini, Taraflarınca ihtiyati haciz kararına süresi içinde itiraz edildiğini, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinde ihtiyati haciz kararından bahsedilmediğini, ihtiyati haczin tatbikinden sonra müvekkillerinin ihtiyati haciz kararından haberdar olduklarını, mahkemenin icra dosyasını incelenmeden doğrudan karar verdiğini, Bu nedenle ilk derece mahkemesinin itiraz hakkında verdiği ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek karar verilmiş; bu ek karara karşı, itiraz eden borçlular vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 265/1. maddesi “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindedir. Somut olayda İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; icra takibinin 18.07.2018 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu … Grup’a 10.08.2018’de, borçlu …’a 10.08.2018’de, borçlu …’a 10.08.2018’de tebliğ edildiği, borçlular …, … ve … Grup vekilinin istinafa esas değişik iş dosyasındaki itirazlarını 27.08.2018 tarihinde yaptıkları görülmüştür. Somut olayda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili, ödeme emrinin ekinde ihtiyati haciz kararının bulunmadığını, ihtiyati haciz kararının müvekkillerinin huzuruyla tatbik edilmediğini, ihtiyati haciz kararının tatbikinden sonra müvekkillerinin haczi öğrendiklerini ileri sürmüştür. İİK’nın 265/1. maddesinde açıkça ihtiyati hacze itirazın, huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde yapılabileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, itiraz süresini başlatan bu olgular üzerinde durulmadan karar verilmiştir. Somut olayda bahsi geçen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin ekinde ihtiyati haciz tutanağının gönderildiğine dair herhangi bir ibareye rastlanılmadığı, zira ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgelerde “ödeme emri ve suretleri” şeklinde ibarenin yazılı olduğu görülmüştür. 10.08.2018 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde ise …’ın haciz mahallinde bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince bu kapsamda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … Grup’un ihtiyati haciz kararını önceden öğrenmiş olduklarına dair herhangi bir belge bulunup bulunmadığı, borçlu …’ın az yukarıda bahsi geçtiği üzere 10 .08.2018 tarihli haciz sırasında haciz mahalinde hazır bulunmasının somut olaya etkisinin hukuki sonuçları ve yine diğer borçluların haciz sırasında hazır olmadıkları dikkate alındığında onlar yönünden sürenin başlayıp başlamadığı araştırılmadan ve dosya kapsamıyla kanuni düzenleme arasında uygun gerekçe kurulmadan, salt ekinde ihtiyati haciz kararı bulunmayan ödeme emrinin borçlulara tebliğ tarihi esas alınarak itirazların süresinde olmadığından bahisle itirazın reddi kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, itiraz edenler vekilinin savunma gerekçesi ve delilleri tartışılarak yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu ek kararın kaldırılmasına, 2-İhtiyati hacze itirazın, yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, yeniden yapılacak yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 07.03.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.