Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1604 E. 2022/1099 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1604
KARAR NO: 2022/1099
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.06.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2019/882 E.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
Taraflar arasındaki davalı şirketlerin haklı nedenle feshi istemli açılan dava içinde verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkin ara karara karşı, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin TTK’nın 531. maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine karar verilmesini, uygun görülmemesi halinde müvekkilinin davalı şirketlerdeki paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenerek, şirketlerden çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça yargılama sonuçlanana kadar, yönetim kurulunun yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılarak, bu yetkilerin kayyıma devredilmesini, davalı şirketlerin yönetim ve temsil yetkisinin kayyıma devredilmesi taleplerinin uygun görülmezse, … A.Ş.’ ye ait İstanbul ili Pendik ilçesi … Mahallesinde bulunan ve tapunun … ada … parsel sayısında kayıtlı taşınmaza, … A.Ş.’ ye ait dilekçe ekinde sunulan listede bulunan taşınmazlara, her iki şirketin UYAP üzerinden yapılacak sorgulamada tespit edilecek diğer taşınmazlarına, üçüncü kişilere devir ve temliki ile her türlü ayni ve şahsi hak tesisinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacının haksız ihtiyati tedbir ve kayyım atanması taleplerinin reddini, haksız davanın külli olarak reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 15.09.2020 tarihli ara kararla, davacının yönetim kayyımı atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, karara yönelik istinaf başvurusu Dairemizin 10.12.2020 tarih 2020/1818-1398 E.K. Sayılı ilamıyla reddedilmiştir. Davacı vekilinin, davalı şirketlere ait taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi, ilk derece mahkemesinin 30.10.2020 tarihli ara kararıyla kabul edilmiş ve şirketlere ait taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur. İtirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalılar vekilince yapılan istinaf başvurusu, Dairemizin 12.02.2021 tarih ve 2021/104-158 E.K. Sayılı ilamıyla reddedilmiştir. Tedbir kararından sonra davalı … tarafından satın alınan taşınmaz üzerine tedbir konulması talebi, ilk derece mahkemesinin 15.10.2021 tarihli ara kararıyla kabul edilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 21.10.2021 tarih ve 2021/1606-1264 E.K. sayılı ilamı ile diğer tedbir kararı da dikkate alınarak bu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kaldırılmıştır. İlk derece mahkemesince şirkete ait mal varlığının değeri belirlenmiş, bu kapsamda şirketlere ait taşınmazların değer tespitine ilişkin bilirkişi raporu alınmıştır. Davalılar vekili rapordan sonra 13.04.2022 havale tarihli dilekçesi ile şirkete ait taşınmazlar üzerindeki tedbirin kaldırılmasını veya tedbirin davacının şirketteki payına orantılı şekilde belirlenen taşınmaz üzerine kaydırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, tedbirin kaldırılması talebini değerlendirdiği 09.06.2022 tarihli ara kararında; “…Mahkememizce verilen daha önceki ara karar ile davalı … A.Ş’ne ait Edirne ilinde bulunan taşınmazların rızaen devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilip bu tedbir kararı uygulanmış ise de, davalı şirketin tüm taşınmazlarının üzerinde tedbir bulunması şirketin ticari hayatını olumsuz etkilediği, davacının davalı şirketteki hisse payı dikkate alındığında bir kısım taşınmaz üzerinde tedbirin devam etmesinin tarafların menfaat dengesi açısında daha yerinde olacağı anlaşıldığından Mahkememizin 30/10/2021 tarihli ara kararı ile davalı … A.Ş.’ne ait bir kısım taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, davalılar vekilinin tüm taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılması talebinin mevcut duruma uygun düşmemesi ve davacının çıkma payı alacağının garanti altına alınması dikkate alındığında reddine, yine davalılar vekilinin tedbirin diğer şirkete ait taşınmaz üzerine kaydırılmasına ilişkin talebinin de davalı şirketlerin farklı tüzel kişiliğe sahip olup davacının çıkma payı hesabında ayrı ayrı değerlendirilecek olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle; davalıların talebinin kısmen kabulü ile davalı … A.Ş’ne ait Edirne İli,Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazlar, Edirne İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii, …, …, …, …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazlar, Edirne İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla ve bağ vasıflı taşınmazlar, Edirne İli,Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazlar, Edirne İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazlar, Edirne İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mevkii, …, …, …, …, … ve … numaralı parsellerde kayıtlı tarla vasıflı taşınmazların üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, fazlaya ilişken talebinin reddine, karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece tedbirin kısmen değiştirilmesine ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, itiraza konu bilirkişi raporunda şirkete ait taşınmazların değerinin 100.000.000 TL olarak belirlenmesine rağmen 17.000.000 TL tutarındaki tarla vasfındaki taşınmazlar üzerinde bulunan tedbirin kaldırılması ve davacının payıyla orantısız şekilde bakiye taşınmazlar üzerindeki tedbirin devamına karar verilmesinin hatalı olduğunu, kararın bu yönüyle gerekçesiyle çeliştiğini, kararla menfaat dengesinin bozulduğunu, farklı tüzel kişilere ait taşınmazlar arasında tedbirin değiştirilmesi talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle şirketin haklarına zarar verilmemesi için davacının şirkette bulunan % 15’lik payı ile orantılı miktarda taşınmaza, teminat karşılığı tedbir konulması ve bu tedbirinde Üsküdar Kandilli’de bulunan taşınmazlara konulması gerektiğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talep gibi ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı … şirketlerin TTK’nın 531. maddesi uyarınca haklı nedenle feshi ve dava içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması ve değiştirilmesi isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 341. maddesinde hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. Bu maddeye göre, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir kararları ile ihtiyati tedbir – ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.İstinafa kon ara kararı, HMK’nın 394. maddesi anlamında, süresinde yapılan itiraz üzerine verilmiş bir ara karar değildir. Somut olaydaki talep, daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbir karanın, değişen koşullara göre kaldırılması ve teminatın artırılmasına yöneliktir.HMK’nın 396. maddesi uyarınca, durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, “İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır”. HMK’nın 396/2 maddesindeki düzenlemeye göre, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya ihtiyati tedbirin kaldırılması kararına karşı, 394. maddenin sadece 3 ve 4. fıkralarına atıf yapıldığı, istinaf kanun yolunu düzenleyen 5. fıkraya atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçelerle, istinafa konu edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair ara kararına karşı istinaf yolunun açık olmadığı anlaşıldığından, HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, caiz olmayan istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK’nın 352 . maddesi uyarınca, caiz olmadığı anlaşılan istinaf başvurusunun usulden reddine, 2-Davalılar vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının karar kesinleşiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 3-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 15.09.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.