Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1588 E. 2022/1302 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1588
KARAR NO: 2022/1302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27.05.2022
NUMARASI: 2022/466 D.İş – 2022/466 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, tedbir isteyenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep edenler vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkil şirketlerin 2019 yılından bu yana … AŞ’nin bayisi sıfatı ile anılan şirketten uzun süreli kiralama yolu ile temin ettiği araçları anılan şirket logosu ve kimliği altında üçüncü kişi ya da kişilere uzun ya da kısa, tekil ya da filo kiralama yapmak suretiyle ticari faaliyetini yürüten ticari işletmeler olduğunu, bayilik ilişkisinin kurulduğu günden bu yana … AŞ. ile olan ticari münasebetini karşılıklı çıkar dengeleri çerçevesinde titizlikle yürüttüğünü, cari dönemlere ilişkin borçlarını vadeleri içerisinde titizlikle, temerrüde hiçbir şekilde düşmeksizin yerine getirdiğini, hatta karşı tarafın, bayilik ilişkisinin sürdürüldüğü 2021 yılı Eylül ayına kadar müvekkili şirketlerden herhangi bir teminat isteme gereği dahi duymadığını, karşı taraf şirketin yönetimindeki değişiklikten sonra 22/12/2021 tarihli ihtarname ile bayilik ilişkisini resen sonlandırdığını bildirdiğini, ancak daha sonra ticari faaliyetin devam ettiğini, karşı tarafın bu kez 01/03/2022 tarihinden geçerli olmak üzere kiralama bedellerini tek taraflı %50 oranında arttırdığını, zamlı olarak kesilen 31/03/2022 tarihli fatura bedelinden gerçek bedel ödendikten sonra zam farkına denk gelen 792.984,00 TL için müvekkilince iade faturası düzenlendiğini, 30/04/2022 faturasında da gerçek kiralama bedeli ödendikten sonra zamlı bedele ilişkin 681.433,83 TL kadar iade faturası düzenlendiğini, bunun üzerine karşı tarafça gönderilen 20/05/2022 tarihli ihtarname ile iade faturalarının kabul edilmediği, iade faturası bedellerinin 31/05/2022 tarihine kadar ödenmesi, aksi takdirde uhdelerinde bulunan teminat mektubunun nakte çevrileceğinin bildirildiğini, ancak taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin yazılılık kuralı dışında kurulduğunu, kiralama bedelleri, sözleşmelerinin, sözleşme sürelerinin karşı taraf şirketin online sistemi üzerinden belirlendiğini, bu online sistem üzerinden Noterler Birliğinin elektronik tespit yöntemi ile kiralama konusu araçların kira sürelerinin tespit ettirildiğini ve kayıt altına alındığını, karşı tarafın talep ettiği zam miktarının talep edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, zam tutarlarının müvekkillerinin yaptığı kiralama sözleşmelerine yansıtılamayacağını, zam talebinin iktisadi, ticari, teknik icaplar ile örtüşmediğini, sözleşmelerde kira bedellerinin belli aralıklarla arttırılacağına ilişkin bir unsur bulunmadığını, zam talebinin müvekkillerince kabul edilmemesi halinde bu talebin ancak yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesi nezdinde açılacak bir uyarlama davasında dinlenebileceğini, uyarlama talebinin de TBK’nın 136,137 ve 138.maddelerinde yer alan sebeplerin varlığı halinde olanaklı olduğunu, bu yönde karşı tarafça alınmış bir yargı kararı olmadığı nazara alındığında müvekkillerine gönderilen 20/05/2022 tarihli ihtarnamelerde yer alan ve uhdelerindeki teminat mektubunun nakte çevrileceği yolundaki beyanlarının bütünüyle hukuka aykırı olduğunu, nakte çevrilme halinde müvekkillerinin geri dönülemez zarar ve çöküşe maruz kalacağını, ticari faaliyetlerinin sonlanacağını ileri sürerek müvekkillerince karşı tarafa verilmiş olan ve ihtarname ile nakte çevrileceği belirtilen … Bankası AŞ’ye ait, 08/11/2021 tarihli, … sayılı, 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun üzerine teminat aranmaksızın veya uygun teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 27/05/2022 tarihli karar ile; teminat mektubunun kayıtsız şartsız bir ödeme taahhüdünü içerdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, ihtiyati tedbir isteyenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile karşı taraf arasındaki bayilik ilişkisinin kapsamının yazılı sözleşme ile belirlenmediğini, araç kiralama sözleşmeleri, süreleri, kiralama bedellerinin karşı tarafın kurup işlettiği online sistem üzerinden bağıtlandığını, kira bedellerinin tek yanlı arttırıldığını, arttırıma ilişkin bu konuda taraflar arasında bir kabul edilmiş bir sözleşme kuralı bulunmadığını, bu nedenle karşı tarafın kesin teminat mektubuna konu garanti unsurları dışındaki bu kira bedellerini tek yanlı arttırarak ödeme talebinde bulunmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, zam talebinin müvekkillerince kabul edilmemesi halinde bu talebin ancak yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesi nezdinde açılacak bir uyarlama davasında dinlenebileceğini, uyarlama talebinin de TBK’nın 136,137 ve 138.maddelerinde yer alan sebeplerin varlığı halinde olanaklı olduğunu, bu yönde karşı tarafça alınmış bir yargı kararı olmadığını, zamlı kira bedellerinin ödenmesi, aksi takdirde teminatın nakte çevrileceğinin belirtildiği 20/05/2022 tarihli ihtarnamelerin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, teminat mektubunun nakte çevrilmesinin durdurulması yönünde HMK’nın 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbire ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, tedbir talep edenler vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanunun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “. Aynı Yasa’nın 390/3 maddesi ise ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Dosya içeriğinden, ihtiyati tedbir isteyen şirketler ile karşı taraf arasında bayilik ve araç kiralama konusunda bir ticari ilişki bulunduğu, tedbir talep eden vekilinin dilekçelerinde talep eden şirketlerin, karşı taraf şirketin bayisi olduğunu belirttiği, dosya kapsamında yazılı bir kiralama veya bayilik sözleşmesi bulunmadığı, online sistem üzerinden kiralanan araç bilgilerinin sunulduğu, tarafların karşılıklı düzenledikleri fatura ve iade faturalarının bulunduğu, … Bankası AŞ’ye ait, 08/11/2022 tarihli, … sayılı, 2.000.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun tedbir isteyenler tarafından karşı taraf şirkete verildiği, karşı taraf şirkete hitaben düzenlenen teminat mektubu ile; tedbir isteyen şirketlerin karşı taraf … AŞ’ye ”… sözleşmeli veya sözleşmesiz kiraladığı otomobil, araç ve aksesuar dahil her türlü emtia kiralanması ile ilgili yazılı mutabakat ve/veya ticari şartlara kısmen veya tamamen riayet etmemesinden kaynaklanan şirketinizin her türlü tazminat alacak ve benzeri talepler ile yukarıda belirtilmiş emtia kiralama bedellerinin ve/veya aracın çalınması, pert olması ve /veya aracın çalınması pert olması nedeniyle satın alınmasından kaynaklananlar dahil olmak üzere lehdarların ayrı ayrı veya birlikte her türlü ödemelerinin kısmen veya/ve tamamen ve/veya uhdesinde usulüne göre ödenmemesinden dolayı doğacak ana para ve/veya bunlara teraküm edecek her cns nevi miktardaki faiz ve/veya cezai şart borçlarından azami ve toplam 2.000,000,00 TL’sine kadar olan miktar” ın garanti edildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir isteyen taraf, karşı taraf şirketin araç kiralama bedellerine yapmış olduğu zammın dayanağı olmadığını, bu nedenle karşı tarafça düzenlenen Mart ve Nisan fatura bedellerinden zamma denk gelen miktarının müvekkillerince ödenmediğini, zammın sözleşme veya yasal mevzuatta dayanağının olmadığını, bu konuda alınmış bir yargı kararının da bulunmadığını, bu nedenle karşı tarafça teminat mektubunun nakte çevrilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, somut olayda taraflar arasında bulunduğu belirtilen araç kiralama sözleşmesi ve bayililik ilişkisi kapsamında karşı tarafça kiralama ücretlerine yapıldığı iddia edilen zammın sözleşmeye uygun olup olmadığı hususunda ileri sürülen iddia bakımından mevcut deliller gözetildiğinde, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, yaklaşık ispat ölçüsünde bir kanıt sunulamadığı, aleyhine tedbir talep edilen karşı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu surette teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığının yargılama sonunda belirleneceği ve bu aşamada iddiaların yaklaşık olarak kanıtlanmadığı anlaşıldığından, teminat mektubunun niteliği de gözetildiğinde, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Tedbir talep edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Tedbir talep edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.13.10.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.