Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1587 E. 2022/1360 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1587
KARAR NO: 2022/1360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/12/2021
NUMARASI: 2021/129 E. – 2021/1167 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilince SGK Başkanlığı’nın hasım gösterilerek İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2019/138 Esas sayılı dosyasında açtığı hizmet tespit davasının, … Tic. Ltd. Şti. şirketine ihbarına karar verildiğini, ancak anılan şirketin sicilden terkin edildiğinin yargılama sırasında öğrenildiğini, taraf teşkilinin sağlanması açısından mahkemenin 09.02.2021 tarihli oturumda şirketin ihyası için süre verdiğini, şirketin 19.10.2015 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiğini ileri sürerek, şirketin ihyasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin TTK’nın 32. maddesi çerçevesinde işlem yaparak şirketin re’sen terkin edildiğini, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını savunarak, davannı reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.Dosya arasında bulunan ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, dava konusu ihyası istenen şirketin 19/10/2015 tarihinde resen terkin edildiğini tespit edilmiştir.6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesine göre sicilden terkin edilmiş olup, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenilen şirket adına tebligat çıkartılmadığı, Yargıtay 11 HD. ‘nin 2020/1896 Esas – 2020/4397 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, 6102 Sayılı TTK’nın Geçici 7/4-a maddesi uyarınca, şirketin sicil kayıtlarına göre şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanması gerekmesine rağmen şirket temsilcilerine tebligat çıkarılmamış olduğu ve terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapıldığı anlaşılmıştır.İhyası talep olunan şirket ile SGK arasında İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2019/138 esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davanın derdest dosya olduğu, somut davadaki davacının o davada da davacı konumunda olduğu, derdest davanın görülmesi açısından terkin olan şirketin ihyasının zorunlu olduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun geçici 7. maddesine dayanılarak 13/08/2014 tarihinde sicil kaydı re’sen terkin edilen … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesi halinde şirketin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır. TTK’ nun 547. maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde tasfiye memurunun atanması gerekecektir. İhyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’ nun geçici 7 maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7/2. maddesine aykırı olup esasen tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekip, ayrıca tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay 11.H.D.’nin 19/09/2018 tarih VE 2018/3714 esas – 2018/5439 karar sayılı örnek ilamı) İhyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 09/10/2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. . (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/4755 Esas- 2019/8101 Karar sayılı içtihadı da benzer mahiyettedir.). Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ileİstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2019/138 esas sayılı dosyasında davanın taraf teşkili sağlanarak görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, davanın İstanbul Anadolu 29. İş Mahkemesinin 2019/138 esas sayılı dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen dava konusu ile sınırlı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulü ile TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen terkin edilen … Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul Anadolu 29.İş Mahkemesinin 2019/138 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince şirketin ihyasına karar verilerek müvekkilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, müvekkilince ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak şirketin terkin edildiğini, müvekkilinin yasal hasım olması dışında dava açılmasına sebebiyet vermediğini, derdest bir davanın varlığından ancak müvekkiline bildirilmesi halinde haberdar olunabileceğini, yapılan tebligat sonucu derdest davaları bulunduğu bildirilen şirketlerin terkin edilmediğini, müvekkiline derdest dava bulunduğuna ilişkin bildirim yapılmadığını, terkin edilen kaydın yeniden oluşturulması ve davanın kabulü ile sulh gibi usulü işlemlerin müvekkilince yapılamadığını ve ancak bir mahkeme kararı ile terkin edilen şirketin yeniden sicile kayıt edilebileceğini, mahkemece şirketin terkinine ilişkin belgelerin tam olarak incelenmeden karar verildiğini, davacı tarafından terkinin usulsüz olduğunun ileri sürülmemesi nedeniyle sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağının bir çok yargı kararında kabul edildiğini, davacının devam eden iş mahkemesindeki davada taraf teşkilini saflamak amacıyla eldeki davayı açtığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının ihyası istenen şirket aleyhine açmış olduğu ve halen derdest olan İstanbul Anadolu 29.İş Mahkemesinin 2019/138 Esas sayılı davası bakımından, davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı müdürlük aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından İstanbul Anadolu 29.İş Mahkemesinde açılan davanın görülüp sonuçlandırılması için ihya davası açılmasında davacının hukuki yararı mevcut olup, ilk derece mahkemesince ihya kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Esasen davalının, davanın esasına ilişkin bir istinaf başvuru nedeni de bulunmamaktadır.Davalı vekilinin yargılama gideri vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; somut olayda, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünce TTK’nın geçici 7. maddesi çerçevesinde yapılan terkin işleminin, şirket hakkında derdest bir davanın bulunduğunun gözetilmediğinden usule aykırı olduğu gerekçesiyle ihya kararı verilmiştir. Davalı vekili, aleyhine hüküm verilen davalı Sicil Müdürlüğünün vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür. Yasal hasım konumunda olan davalı Sicil Müdürlüğünün, şirketin terkin işlemlerinin yapıldığı tarihte, şirket hakkındaki derdest davadan haberdar olduğuna ve bu hususta bilgilendirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi, terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir sebep ve delil de ileri sürülmediğinden; yasal hasım konumunda olan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılan davalının yargılama giderlerine mahkum edilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu haklı bulunmuş olup kararın düzeltilmesi gerekmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/2299 Esas, 2020/4113 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. ) Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu karanının düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın KABULÜNE,İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … 0sicil numaralı dosyasında kayıtlıyken re’sen terkin edilen … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydının, İstanbul Anadolu 29.İş Mahkemesi’nin 2019/138 Esas sayılı dava dosyasının görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edilmiş olduğundan, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,3-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, ilan giderlerinin davacı tarafından karşılanmasına, 4-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harçın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 5-Davalı taraf yasal hasım konumunda olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği iddia edilmediğinden, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca, taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avanslarının, karar kesinleştikten sonra, yatıran taraflara iadesine,7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a)Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 220,70 TL’nin Hazineye gelir kaydına,b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin istinaf karar harcının, talep halinde ve karar kesinleştiğinde, ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,c)Davalı tarafça harcanan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 63,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 283,70 TL kanun yolu giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme , 20.10.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.