Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1544 E. 2022/1124 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1544
KARAR NO: 2022/1124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22.02.2022 TARİHLİ ARA KARAR
NUMARASI: 2022/243 Esas
DAVA: Ticari Şirket Yönetim Kurulu Kararının Yokluğunun Tespiti
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirketin ortağı olduğunu, ciddi sağlık problemleri nedeniyle … Hastanesinde karaciğer (organ) nakli olduğunu, … Üniversitesinde bağırsak ameliyatı olduğunu, … Hastanesinde de tedavi gördüğünü, tedavisinin halen devam ettiğini, tedavi gördüğü bir dönemde, şirket sermayesinin arttırılması gündeme geldiğinde, davacının sermaye artırılması için gerekli sebeplerin olmadığını davalı şirket yönetimine bildirdiğini, davalı şirket yetkililerinin ise, teknik iflas vs gibi söylemlerle sermaye artırımının yapılacağını, bu doğrultuda sermaye artırımının ortaklar cari hesabında mevcut olan ve/veya olacak olan tutarın sermaye artırım taahhüt hesabına virman suretiyle yapılacağını, ortakların sermaye artırımı için ayrıca para ödemeyeceklerini belirtmiş olduklarını, müvekkilinin ise, … Hastanesinde karaciğer (organ) nakli olduğu ağır ve uzun tedavisi sırasındaki bu bilgilendirme çerçevesinde, şahsına ayrıca bir yük getirmeyeceğini düşünmesi üzerine, Ankara … Noterliğinin 19 Mart 2019 tarih, … yevmiye nolu işleminde de açıkça belirtildiği üzere, şirket çalışanlarınca … Hastanesine getirilen belgeleri hastanede, noter huzurunda imzaladığını, şirket yetkililerinin vermiş olduğu bilgi doğrultusunda belgeleri imzalayan davacıda hiçbir şüphe oluşmadığını, davalı şirket yöneticilerinin, belgelerin imzalanması sırasında vermiş oldukları sözlü taahhütler doğrultusunda bir kısım ödemeler, ortaklar cari hesabında mevcut olan tutarın sermaye artırım taahhüt hesabına virman suretiyle yapıldığını, kalan, ödemelerin de taahhüt edildiği ve önceki uygulamalar doğrultusunda yapılması beklenirken, davalı şirketin, davacıya Kayseri … Noterliğinin 29.06.2021 Tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ettiğini, İhtarnamede, davalı Şirket Yönetim kurulunun 21.06.2021 tarih, 2021/003 sayılı kararına istinaden ödenmemiş sermaye taahhüt borcunun 1 aylık süre zarfında işlemiş faiziyle birlikte ödenmesi, aksi taktirde, TTK md 482 ve 483 uyarınca yasal işlemlere devam edileceğinin belirtildiğini, şirket çalışanların belgeleri imzalatırken verdiği bilgiler ile ihtarnamedeki bilgiler çelişmekte olduğunu, şirket çalışanlarınca müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığının anlaşılmakta olduğunu, ihtarnamenin davacıya tebliği üzerine, davacının, Beyoğlu … Noterliğinin 26.07.2021 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide edilerek, ileri sürülen hususların kabul edilmediğini ifade ettiğini, ihtarnameye rağmen, davalı şirketin, hukuka aykırı işlemlerine son vermediğini, bilakis, bu kerre davacıya Kayseri … Noterliğinin 16.08.2021 Tarih, … yevmiye nolu ikinci davet yazısını ihtiva eden ihtarnamesini keşide ettiğini, ikinci kez keşide edilen ihtarnamede de, davalı Şirket Yönetim kurulunun 21.06.2021 tarih, 2021/003 sayılı kararına istinaden ödenmemiş sermaye taahhüt borcunun 1 aylık süre zarfında işlemiş faiziyle birlikte ödenmesi, aksi taktirde, TTK md 482 ve 483 uyarınca yasal işlemlere devam edileceğinin belirtildiğini, geçmiş dönemde diğer ortaklar için yapılan uygulamalar ile şirket çalışanlarının verdikleri sözlü taahhütler nazara alınarak, sermaye artırımı için ödenmesi gereken miktarın, ortaklar cari hesabında mevcut olan ve/veya olacak olan tutarın sermaye artırım taahhüt hesabına virman suretiyle yapılması da istenmesine rağmen, davacının bu yöndeki talebinin de kabul edilmediğini, şirketin değeri düşük gösterilip, davacının paylarına haksız bir şekilde el konulmaya çalışıldığını, davacının ağır hastalığı ve süren tedavisinden faydalanılmaya çalışıldığını, şirketin kuruluşundan bu yana ortak olan ve yapılan işlemler neticesinde payı oldukça düşen davacının, şeklen oluşturulan gerekçelerle, hukuka aykırı olarak tamamen şirket dışına itilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle öncelikle, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği 22.02.2022 tarihli ara kararla; “…Açılmış olan dava batıl yönetim kurulu kararının iptali davası olup 14.03.2022 tarihli … no’lu yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de … no’lu yönetim kurulu kararı ortağın sermaye koyma taahhüdü yerine getirmesi için davet olup alınan sermaye arttırım kararları sonucunda TMSF Fon Kurulu tarafından atanan kayyım ve yönetim kurulu üyelerince yürütülmesi gereken bir süreç olup İstanbul 2.ATM ‘nin 2022/271 E.sayılı dosyası ve işbu dosyadaki ihtiyati tedbirin red kararı gözetildiğinde şirketin sermaye arttırım kararının fesada uğratıldığına dair iddia yaklaşık olarak ispat edilemediğinden red edilmiş olduğundan, ticari şirketin faaliyetlerinin sekteye uğratılmadan devamı esas olduğu…” gerekçesiyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki taleplerini aynen tekrarla; ilk derece mahkemesinin tedbirin reddi kararının haksız olduğunu, tedbir kararının şirketin faaliyetlerinin sekteye uğratılmadan devamı esas olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verdiğini, ancak, talep edilen ihtiyati tedbir kararının sadece davacının ıskat işlemlerini durdurmaya yönelik olduğunu, dava konusu 14.03.2022 tarihli … sayılı kararın sermaye koyma taahhüdünün yerine getirilmesine ilişkin davet olmayıp, ödenmeyen sermaye borcu nedeniyle davacının ıskatına ilişkin olduğunu, tedbir kararının şirketin ticari faaliyetlerine bir etkisi olmayacağını, şirket hidroelektrik santrallerinde elektrik üretimine aynen devam edebileceğini, Ayrıca, davacının tüm iyiniyetli girişimlerini reddederek, iş bu davanın açılmasına sebebiyet verenin de davalı şirket olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere, davacının şirketten alacaklarının davacının payına düşen meblağdan mahsup edilmesi ile çok basit, kağıt üzerine bir muhasebe işlemi ile işbu sorun çözülebileceği gibi davacının hisselerini doğru, gerçek fiyatından alarak da taraflar arasındaki sorun çözülebilecekken, davalı hiçbir çözüm yoluna yanaşmadığını, iş bu sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının aksine ihtiyati tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat unsurunun da gerçekleştiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 14.03.2022 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararı verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kural olarak anonim şirket yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamaz. Ancak yönetim kurulu karının butlanı ve yok hükmünde olduğunun tespiti davası açılabilir. Davacı, davalı şirket yönetim kurulunun almış olduğu sermaye artırım bedellerinin ödenmesine ilişkin kararların batıl olduğunu, sermaye artırımına ilişkin iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek, bu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulmasını talep etmiştir. Somut olayda ilk derece mahkemesince, tedbir talebi, dosyadaki delillere göre değerlendirilmiştir. Tedbir talebinin değerlendirildiği aşama itibariyle ve Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/689 Esas sayılı dosyası kapsamında Dairemizin 03.03.2022 tarih 2022/261 E 2022/250 K sayılı ilamı içeriği dikkate alındığında, davacının talebinin haklılığı konusunda yaklaşık kanaat oluşturmaya yeterli delil bulunmadığı gibi, şirket yönetim kurulunca alınan kararların yürütmesinin durdurulmaması halinde telafisi güç veya imkansız zararların oluşacağı yönündü de yaklaşık ispata yeterli kanıt bulunmamaktadır. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında, iddia ve savunma kapsamında delillerin toplanmasından sonra davacı tarafça yeniden tedbir talep edilmesi her zaman mümkündür. Mahkemece ara kararının verildiği aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, ilk derece mahkemesinin ret kararı isabetli bulunmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.09.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.