Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1525
KARAR NO: 2022/1267
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/394 ESAS
TARİHİ: 09/06/2022 tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati haczin reddine dair ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, 06/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 31/01/2014 tarihinde sözleşme akdedildiğini, davalı tarafından ödenmesi gereken vergi yükümlüklerinin şirkete kaldığını bu nedenle davalının zenginleştiğini, şirketlerinin davalı adına vergi dairesine 109.439,40 TL nin ödendiğini, alacağın kamu alacağı niteliği taşıdığını, alacak miktarının yüksek olduğunu ve her geçen gün alacağına kavuşamaması sebebiyle artan mali külfet gözetildiğini, yürütmekle mükellef olduğu hizmetlerin finansmanında kullanılacak olan alacağına kavuşmasını teminen teminatsız olarak, mümkün olmaması halinde kamu kuruluşu olmalarından kaynaklı olarak en alt sınırdan tespit edilecek bir orandaki teminat karşılığında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin taşınır, taşınmaz, bankadaki mevduatları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları hakkında 64.261,52 TL’lik ihtiyati haciz kararı verilmesini, 64.261,52 TL’nin, 13.03.2021 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizinin, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 09.06.2022 tarihli ara kararıyla; “…İncelenen dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesi anlatımıyla talebinin alacak talebi olmadığı, itirazın iptali talebi olduğu, dosyadaki iddiaların bu aşamada soyut iddialar olduğu, iddiaları destekler mahiyette dosyaya somut bir delil de sunulmadığı, iddiaların yargılamayı gerektirdiği bu haliyle yaklaşık ispat koşuluğunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davacının ihtiyati haciz verilmesi talebinin İİK nın 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve İİK m. 258’e göre alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecbur olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, dava dilekçe ekinde yaklaşık ispat için yeterli delil sunulduğunu, dosyaya davalı tarafından kesilen faturaların sunulduğunu, müvekkilce davalı tarafından ödenmeyen katma değer vergisinin 9/10’unun ödendiğini gösterir belgelerin dosyaya sunulduğunu, davacıya mektup gönderilerek, arabuluculuk görüşmesine davet edilerek davacı temerrüde de düşürüldüğünü, davacı ticaret sicil gazetesinde yayınlanan son adresinde dahi bulunamadığını, arabulucunun davet mektubunun iade dönmesi, bu dosyadaki alacağı tahsil etmek maksadıyla gönderdiği mektubun iade dönmesi, yine davalıdan başka bir alacağın tahsili için açtıkları İstanbul … İcra Dairesi … E. sayılı icra dosyasının Tebligat Kanunu m.35’e göre tebligat (ek:1) yapılarak kesinleştirilmiş olmasının bunu doğruladığını, dosyaya Bayrampaşa Vergi Dairesi Müdürlüğünce verilen cevabi yazıda, davalının 31.12.2015 tarihi itibariyle mükellefiyetinin resen kapatıldığının yazıldığı, vergi dairesi davalının pasif hale geldiğini, kaybolduğunu bildirdiğini, bu durumda dosya alacağının büyük bir tehlike altında bulunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddi kararını istinaf ettiklerini fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin taşınır, taşınmaz, bankadaki mevduatları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları hakkında şimdilik 64.261,52 TL ‘lik ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, derdest dava dosyası ile İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara karşı İİK’nın 258/2. maddesi gereğince istinaf talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, taraflar arasında 31.01.2014 tarihli … A.Ş Mal ve Hizmet Alımına İlişkin Esas ve Usullere Göre Yapılacak Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede davalı şirketin yüklenici olarak yer aldığı, işin tanımının ise kargo/kurye gönderilerinin 55 motorsikletli işçi ile dağıtılması işi olduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete 26.02.2021 tarihli yazı ile 2015 Ocak- Mayıs dönemi KDV tevkifat tutarının yatırılmasına dair belge düzenlendiği, söz konusu yazının davalı tarafa ulaştığına dair dosya içerisinde herhangi bir bilginin mevcut olmadığı ayrıca davalı şirket tarafında düzenlenen irsaliyeli fatura örneklerinin söz konusu yazı ekinde bulunduğu, yine 15.12.2021 tarihli olarak düzenlenen yeminli mali müşavire ait uzman görüş raporunun dosya içerisinde ekli olduğu, uzman görüşünün sonuç bölümünde söz konusu hizmet alımları dolayısıyla yapılan hak ediş ödemelerinde tevkif edilmesi gereken KDV tutarlarına yönelik olarak … A.Ş’nin durumunun fark edilmesi üzerine pişmanlıkla beyanname vermek suretiyle yapmış olduğu düzeltme işlemlerinin mevzuata uygun ve gerekli olduğunun belirtildiği, ayrıca düzeltilen ve … A.Ş tarafından Vergi Dairesine ödenen KDV tevkifatı tutarlarının yükleyici firmalardan talep edilmesinin KDV mevzuatı çerçevesinde mümkün ve uygun olduğunun belirtildiği, davacı şirket tarafından Vergi Dairesine 109.439,92 TL’nin yatırılmış olduğu ve davacı şirket tarafından işbu davanın açılarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davacı şirketin ihtiyati haciz talebinin ve mahkeme kararına itirazlarının yerinde olup olmadığına ilişkindir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir.İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti ” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır.Geçici hukuki koruma niteliğinde olan ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yukarıda yer verildiği üzere, işin yargılamayı gerektirdiğine dair bir gerekçenin yasanın amacına ve uygulamasına uygun düştüğünden söz etmekte mümkün değildir. Bu nedenle ve özellikle geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati haciz kararında davanın esasına dair değerlendirme yapılamayacağından ve dosyaya ihtiyati haciz talep eden davacı tarafça ihtiyati haciz kararı verilebilecek kapsamda kanaat getirilecek delillerin ibraz edilmiş olmasının kabulü mümkün görülmediğinden ve davacının borçlu şirketin mal kaçırma veya adres değiştirmesi gibi iddialarının ise özellikle Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabı yazısının dosyaya ara karardan sonra ibraz edilmiş olması ve yazı cevabı içeriğinden sonuç olarak mahkemece ihtiyati haciz talebinin red kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/2. ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin verdiği ihtiyati haciz kararının reddine dair ara karar isabetli bulunduğundan, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.10.2022 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.